Ue G Yes’elûneke mâzâ yunfikûn(yunfikûne), kul mâ enfaktum min hayrin fe lil vâlideyni vel akrabîne vel yetâmâ vel mesâkîni vebnis sebîl(sebîli), ve mâ tef’alû min hayrin fe innallâhe bihî alîm(alîmun). ] Em hasibtum en tedhulûl cennete ve lemmâ ye’tikum meselullezîne halev min kablikum messethumul be’sâu ved عَلِمَتْنَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ وَأَخَّرَتْ---“Alimet nefsun mâ kaddemet ve ahharet.: (Her) nefs ne takdim ettiğini ---“Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekullâhe ve’l- tenzur nefsun mâ kad demet ligad (ligadin), vettekûllah (vettekûllahe), innallâhe habîrun bi mâ ta’melûn (ta’melûne).: 1 alimet: bildi. 2. nefsun: nefs 3. mâ: şey, şeyler, ne, neyi 4. kaddemet: takdim etti, yaptı 5. ve ahharet: ve tehir etti, erteledi, yapması gerekirken yapmadı 82İNFİTÂR-4: Ve izel kubûru bu’siret. 4. Kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, 82/İNFİTÂR-5: Alimet nefsun mâ kaddemet ve ahharet. 5. Herkes yaptığı ve yapmadığı şeyleri bilecek. 82/İNFİTÂR-6: Yâ eyyuhel insânu mâ garreke bi rabbikel kerîm(kerîmi). 6,7,8. Ey insan! 2) Ve izelkevakibun teseret. (3) Ve izelbiharu fucciret. (4) Ve izelkuburu bu'siret. (5) 'Alimet nefsun ma kaddemet ve ahharet. (6) Ya eyyuhel'insanu ma ğarreke birabbikelkeriymi. (7) Elleziy halekake fesevvake fe'adeleke. (8) Fiy eyyi suretin ma şae rekkebeke. (9) Kella bel tukezzibune biddiyni. (10) Ve inne 'aleykum lehafiziyne. (11 G3PyavP.  82/İNFİTÂR-1 İzes semâunfetaret. Sema çatlayıp yarıldığı zaman. 82/İNFİTÂR-2 Ve izel kevâkibunteseret. Ve yıldızlar dağıldığı zaman. 82/İNFİTÂR-3 Ve izel bihâru fucciret. Ve denizler kabarıp karıştığı zaman. 82/İNFİTÂR-4 Ve izel kubûru bu’siret. Ve kabirler alt üst edildiği ölüler dışarı çıkarıldığı zaman. 82/İNFİTÂR-5 Alimet nefsun mâ kaddemet ve ahharet. Her nefs ne takdim ettiğini yaptığını ve neyi tehir ettiğini yapmadığını bilmiştir. 82/İNFİTÂR-6 Yâ eyyuhel insânu mâ garreke bi rabbikel kerîmkerîmi. Ey insan! Kerim olan Rabbine karşı seni aldatan mağrur kılan nedir? 82/İNFİTÂR-7 Ellezî halakake fe sevvâke fe adelekadeleke. O senin Rabbin ki, seni yarattı, sonra seni sevva etti dizayn etti, sonra da düzen üzere seni dengeli, sağlıklı kıldı. 82/İNFİTÂR-8 Fî eyyi sûretin mâ şâe rekkebekrekkebeke. Dilediği surette şekilde seni terkip etti farklı genetik şifreleri biraraya getirip her insana farklı suretler verdi. 82/İNFİTÂR-9 Kellâ bel tukezzibûne bid dîndîni. Hayır, bilâkis siz dîni yalanlıyorsunuz. 82/İNFİTÂR-10 Ve inne aleykum le hâfızînhâfızîne. Ve muhakkak ki, sizin üzerinizde mutlaka hıfzeden hafaza melekleri vardır. 82/İNFİTÂR-11 Kirâmen kâtibînkâtibîne. Şerefli yazıcılar kaydediciler olarak. 82/İNFİTÂR-12 Ya’lemûne mâ tef’alûntef’alûne. Yaptığınız şeyleri bilirler. 82/İNFİTÂR-13 İnnel ebrâre lefî naîmnaîmin. Muhakkak ki ebrar olanlar, elbette ni’metler içindedir. 82/İNFİTÂR-14 Ve innel fuccâre le fî cahîmcahîmın Ve muhakkak ki füccar, mutlaka alevli ateş içindedir. 82/İNFİTÂR-15 Yaslevnehâ yevmed dîndîni. Meâlleri Kıyasla Dîn günü ona alevli ateşe yaslanırlar atılırlar. 82/İNFİTÂR-16 Ve mâ hum anhâ bi gâibîngâibîne. Ve onlar, ondan alevli ateşten gaib olacak kaybolacak, yanıp bitecek değillerdir. 82/İNFİTÂR-17 Ve mâ edrâke mâ yevmud dîndîni. Ve dîn gününün ne olduğunu sana bildiren nedir? 82/İNFİTÂR-18 Summe mâ edrâke mâ yevmud dîndîni. Sonra evet, dîn gününün ne olduğunu sana bildiren nedir? 82/İNFİTÂR-19 Yevme lâ temliku nefsun li nefsin şey’âşey’en, vel emru yevmeizin lillâhlillâhi. O gün bir nefs, diğer bir nefs için bir şeye güç yetirmeye malik değildir. Ve izin günü emir Allah’ındır. Kuran'daki bazı ayetler adeta bir şiirin mısrası gibi birbiriyle kafiyelidir, örneğin; İzes semâun fetaret. Ve izel kevâkibun teseret. Ve izel bihâru fucciret. Ve izel kubûru bu&8217;siret. Alimet nefsun mâ kaddemet ve ahharet. bunun gibi örnekleri artırmak mümkün, mesela Rahman Suresi'ni tamamını bu bağlamda ele alabilirsiniz. Fihima aynani neddahatan. Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban Fihima fakihetuv ve nahluv ve rumman Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban Fihinne hayratun hısan Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban Hurum maksuratun fil hıyam Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban Suredeki ayetler bu şekilde uzayıp gider. Yukarıda da yer aldığı gibi aynı ayet 30 dan fazla kez ayrı bir ayet olarak tekrar eder ki bu bir şiirde kafiye dışında görebileceğimiz tipik bir nakarat olayıdır. Ayetlerdeki şiirsel anlatım ortadayken Yasin Suresi 69. ayetinde "Biz ona şiir öğretmedik" denilmektedir. Hakka Suresi 41. ayetinde de " O, bir şairin sözü değildir" denmektedir. Bu ayetlerde kastedilenin Muhammed peygamber olduğu belirtilerek kendisinin bir şair, sözlerinin ise şiir olmadığı ifade edilmektedir. Oysaki eğer siz bazı sözleri ilk söyleyen kişiyseniz ve bunları kısa cümleler halinde, kafiyreli ve nakaratlı bir şekilde okursanız bu sizi şair, sözlediklerinizi de şiir yapmış olmaz mı? Madem Allah Kuran'ın şiir olmadığını, peygamberinin de şair olmadığını söylüyor, ayetleri bu şekilde neden okutuyor? deyim yerindeyse dediğiyle yaptığı birbirini tutmayan böylesi bir durumu yaratmaktansa peygamber çıkıp "ben bir tek Allah'ın şairiyim, bu mısralarda Allah'ın şiiri" dese ne kaybetmiş olurdu, bir şey kaybetmezdi ve kesinlikle şimdikine kıyasla daha tutarlı bir durum ortaya çıkmış olurdu. Bismillahirrahmanirrahim her şeye Yaratılmışlara sonsuz ve sınırsız lütuf, ihsan, rahmet bahşeden, rahmetiyle sayısız nimetler ihsan eden, merhameti ve rahmeti bol, kulluk edilmeye layık tek ilah Allah'ın ismi ile yardımıyla başlanır Aynı zamanda müşriklerin bir işe başlarken Allah yerine kendi ilahlarının adlarını zikretmelerine nispettir İNFİTAR = Yarılmak 19 Ayet - /Kainattaki muazzam düzenin bir parçası olan yıldızlar/ Mekke döneminin son yıllarında, Naziat suresinden sonra vahyedilmiştir. Adını ilk ayette geçen "infetara" yarıldı, açıldı fiilinden alır. Konusu kıyamet ve hesap günüdür. Elik & Muhammed Coşkun, "İndirildiği Dönemin Işığında Kur'an Tefsiri KIYAMET ve HESAP GÜNÜ MUHAKKAK GELECEKTİR AYETİN OKUNUŞU 1- İzesSemaunfetaret; KELİMELERİ İzâ* es semâu* infetarat KARŞILIKLARI zaman*sema*yarıldığı TÜRKÇE ÖZÜ 1-Ey ahiret ve hesap günüyle ilgili uyarıları umursamayan müşrikler! Kıyamet, sizin için öylesine dehşetli olacak. Gökyüzü yarıldığında AYETİN OKUNUŞU 2- Ve izelkevakibünteseret; KELİMELERİ Ve izâ* el kevâkibu* inteserat KARŞILIKLARI ve olduğu zaman*yıldızlar*parçalanıp dağıldığı TÜRKÇE ÖZÜ 2-Yıldızlar parçalanıp dağıldığında AYETİN OKUNUŞU 3- Ve izelbiharu fucciret; KELİMELERİ Ve izâ* el bihâru* fuccirat KARŞILIKLARI ve olduğu zaman*denizler* kaynadığı TÜRKÇE ÖZÜ 3-Denizler kaynadığında AYETİN OKUNUŞU 4- Ve izelkuburu bu'siret; KELİMELERİ Ve izâ* el kubûru* bu’sirat KARŞILIKLARI ve olduğu zaman* kabirler* alt üst TÜRKÇE ÖZÜ 4-Ve kabirler alt üst edilip herkes diriltildiğinde AYETİN OKUNUŞU 5- 'Alimet nefsün ma kaddemet ve ahharet; KELİMELERİ Alimet* nefsun* mâ* kaddemet* ve ahharat KARŞILIKLARI bilecek* nefsler* neyi* yaptı* neyi yapmadı TÜRKÇE ÖZÜ 5-Herkes dünyada yaşadıklarının hesabını verecek, yaptıklarının da yapması gerekirken yapmadıklarının da karşılığını görecektir. TEVHİDİN GEREKÇESİ ve MÜŞRİKLERİN NANKÖRLÜĞÜ AYETİN OKUNUŞU 6- Ya eyyühel'İnsanu ma ğarreke BiRabbikelkeriym; KELİMELERİ Yâ eyyuhâ* el insânu* mâ* garra-ke* bi rabbi-ke* el kerîm KARŞILIKLARI eyyy* insan* nedir* sizi aldatan* rabbine karşı* üstün kerem sahibi TÜRKÇE ÖZÜ 6-Ey müşrikler! Nedir sizi aldatan üstün kerem sahibi rabbinize karşı. Nasıl olur da Allah'a ortak koşup onun nezdinde bazı varlıkları şefaatçi kabul ederek O'nun size verdiği sınırsız nimetlere nankörlük edersiniz? AYETİN OKUNUŞU 7- Elleziy halekake fesevvake fe'adelek; KELİMELERİ Ellezî* halaka-ke* fe* sevvâ-ke* fe* adele-ke KARŞILIKLARI o ki* sizi yarattı* sonra* sizi mükemmelleştirdi* sonra*size ölçü ve denge verdi TÜRKÇE ÖZÜ 7-Hiç düşünmez misiniz? Sizleri bir damla berrak sıvıdan var edip mükemmel bir insan haline getiren ölçülü bir denge veren AYETİN OKUNUŞU 8- Fiy eyyi sûretin ma şae rekkebek; KELİMELERİ Fî eyyi sûratin* mâ* şâe* rakkebe-ke KARŞILIKLARI surette*şey*dilediği*terkip eden TÜRKÇE ÖZÜ 8-Sizi dilediği surette düzenleyen Allah değil midir? AYETİN OKUNUŞU 9- Kellâ bel tükezzibune Biddiyn; KELİMELERİ Kellâ* bel* tukezzibûne* bi ed dîn KARŞILIKLARI Oysa sorumsuzlukla * aksine* yalanlıyorsunuz* dini TÜRKÇE ÖZÜ 9-Oysa siz O'nun bütün bu nimetlerine şükredip, sadece O'na kulluk etmek yerine O'nun elçisini yalanlıyor, hesap günüyle ilgili uyarıları ciddiye almıyorsunuz! HESAP GÜNÜNÜN DEHŞETİ ve MÜŞRİKLERİN HALİ AYETİN OKUNUŞU 10- Ve inne `aleyküm lehafizıyn KELİMELERİ Ve* inne* aleykum* le* hâfızîn KARŞILIKLARI ve* muhakkak ki* sizin üzerinizde* mutlaka* hıfzeden melekler var TÜRKÇE ÖZÜ 10-Ama unutmayın ki bütün bu davranışlarınız, görevli meleklerimiz tarafından tek tek kaydedilmektedir AYETİN OKUNUŞU 11- Kiramen katibiyn KELİMELERİ Kirâmen* kâtibîn KARŞILIKLARI şerefli* katipler TÜRKÇE ÖZÜ 11-Şerefli kâtip melekler yaptığınız her şeyi izlemekte AYETİN OKUNUŞU 12- Ya`lemune ma tef`alun KELİMELERİ Ya’lemûne* mâ* tef’alûn KARŞILIKLARI bilirler* hangi şeyleri* yapıyorsanız TÜRKÇE ÖZÜ 12-Hiçbir şeyi gözden kaçırmamaktadır AYETİN OKUNUŞU 13- İnnel `ebrare lefiy na`ıym KELİMELERİ İnne* el ebrâre* le* fî* naîm KARŞILIKLARI muhakkak ki* ebrar olanlar* elbette* içinde olacaklar* nimetlerin TÜRKÇE ÖZÜ 13-Elçimize iman edip ilahi emirlere uygun yaşayanlar cennet nimetlerine nail olacak, hesap günü geldiğinde yaptıklarınız karşınıza çıkarılıp karşılığı verilecektir. AYETİN OKUNUŞU 14- Ve innel fuccare lefiy cahıym KELİMELERİ Ve* inne* el fuccâre* le fî* cahîm KARŞILIKLARI ve* muhakkak ki* haktan sapanlar* mutlaka* alevli ateşe atılacak TÜRKÇE ÖZÜ 14-Onu yalanlayan ve haktan sapan sizin gibi müşrikler ise alevli ateşe atılıp cehennem azabına maruz kalacaklar AYETİN OKUNUŞU 15- Yaslevneha yevmeddiyn; KELİMELERİ Yaslevne-hâ* yevme* ed dîn KARŞILIKLARI ona atılacaklar* günü* din TÜRKÇE ÖZÜ 15-Hesap verme günü oraya girip kızaracaklar AYETİN OKUNUŞU 16- Ve ma hüm `anha Biğâibiyn KELİMELERİ Ve* mâ* hum* an-hâ* bi gâibîn KARŞILIKLARI ve* değildir* onlar* oradan* ayrılıp kurtulacak TÜRKÇE ÖZÜ 16-Ve oradan asla ayrılıp kurtulamayacaklardır. AYETİN OKUNUŞU 17- Ve ma edrake ma yevmüddiyn KELİMELERİ Ve* mâ* edrâ-ke* mâ* yevmu* ed dîn KARŞLIKLARI ve*nedir*siz nereden bileceksin* şey*günü* din TÜRKÇE ÖZÜ 17-Ve siz nereden bileceksin din günü hesap ve ceza günü denen şey nedir! O hesap günü, sizin aklınızın almayacağı kadar dehşetli olacak1 AYETİN OKUNUŞU 18- Sümme ma edrake ma yevmüddiyn KELİMELERİ Summe* mâ* edrâ-ke* mâ* yevmu* ed dîn KARŞILIKLARI gerçekten* nedir* siz nereden bileceksin* şey* günü* din TÜRKÇE ÖZÜ 18-Gerçekten siz nereden bileceksin sen din günü hesap ve ceza günü denen şeyin ne olduğunu. Hesap ve ceza gününün nasıl olacağını tahmin bile edemezsiniz! AYETİN OKUNUŞU 19- Yevme lâ temlikü nefsün linefsin şey`a* vel`emru yevmeizin Lillâh; KELİMELERİ Yevme* lâ temliku* nefsun* li* nefsin* şey’â,* ve el emru* yevme izin* li allâh KARŞILIKLARI gün* malik değildir* nefs* ...e* nefse* bir şeye* ve emrine* o kıyamet günü* Allah'ın TÜRKÇE ÖZÜ 19-Kimsenin kimseye zerre kadar faydası dokunmayacak, bütün hükümranlık Allah'a ait olacaktır. 1 Surelerin Türkçe özü için, Sayın Hasan Elik ve Sayın Muhammed Coşkun hocalarımızın ilmine ve onların "İndirildiği Dönemin Işığında Kur'an Tefsiri - Tevhit mesajı" isimli muhteşem eseri ile Sayın Abdülaziz Bayındır hocam ile Sayın Hakkı Yılmaz hocalarımın ilimlerine minnettarım 19. Cilt Kuran i KerimPublished on Sep 4, 201119. Cilt Kuran i Kerim Imam iskender Ali MihrMihr Publication ❬ Önceki Sonraki ❭ عَلِمَتْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ وَأَخَّرَتْ Alimet nefsun mâ kaddemet ve ahharet. Herkes yaptığı ve yapmadığı şeyleri bilecek. Türkçesi Kökü Arapçası bilir ع ل م عَلِمَتْ her can ن ف س نَفْسٌ ne مَا öne sürmüştür ق د م قَدَّمَتْ ve geride bırakmıştır ا خ ر وَأَخَّرَتْ Diyanet İşleri Başkanlığı Herkes yaptığı ve yapmadığı şeyleri bilecek. Diyanet Vakfı 1-5 Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, insanoğlu yapıp gönderdiklerini ve yapamayıp geride bıraktıklarını bir bir anlar. Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş bir nefis herkes önden neyi gönderdiğini ve neyi bıraktığını bilir. Elmalılı Hamdi Yazır Herkes neyi önünden gönderdiğini ve neyi geri bıraktığını bilir. Ali Fikri Yavuz Herkes dünyada yaptığı iyiliği ve bıraktığı kötülüğü bilecektir. Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Bilir bir nefis nedir takdîm ettiği ve te´hîr ettiği? Fizilal-il Kuran Herkes neyi öne, neyi geriye aldığını öğrenir. Hasan Basri Çantay her nefs önden ne yolladı, geriye ne bırakdıysa artık hepsini görüb bilmişdir bilecekdir. İbni Kesir Kişi neyi takdim edip neyi te´hir ettiğini bilir. Ömer Nasuhi Bilmen 3-5 Ve denizlerin kaynayıp aktığı vakit. Ve mezarların alt üst olduğu vakit. Herkes, neyi ileri sürmüş ve neyi geriye bırakmış olduğunu bilir. Tefhim-ul Kuran Artık her Nefis, önceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini bilip öğrenmiştir. Warning includeturkce/bil/ Failed to open stream No such file or directory in C\inetpub\vhosts\ on line 27 Warning include Failed opening 'turkce/bil/ for inclusion include_path='.;.\includes;.\pear' in C\inetpub\vhosts\ on line 27

alimet nefsun mâ kaddemet ve ahharet