Ancak karıştırma sonucu elde edilen deniz motorini ve denizcilik yakıtlarında, elde edilen ürünün özelliğine uygun resmi isimler kullanılır. Madde 11- Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun, 21/12/2006 tarihli ve 1034 sayılı Kararı yürürlükten kaldırılmıştır.
Mağaralarda ve doğal kayaçlarda bulunan, beyaz kabuksu maddeye güherçile veya potasyum nitrat adı verilmektedir. Bilinen en yaygın kullanım şekli, tarım alanında tercih edilen gübrelerdir. Yüzde 38,7 potasyum, yüzde 61,3 oranında nitrat maddelerinin bir araya gelmesi ile oluşan güherçile yani potasyum nitrat suda tamamen
yy Yangın yükü: Bir yapı bölümünün içinde bulunan yanıcı maddelerin kütleleri ile alt ısıl değerleri çarpımları toplamının, plandaki toplam alana bölünmesi ile elde edilen ve MJ/m2 olarak ifade edilen büyüklüğü, zz) Yapı sahibi: Yapı üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan gerçek veya tüzel kiiyi,
Parafin mumu (Latince parum affinis), petrolden elde edilen renksiz, kokusuz bir mum çeşididir. Parafin mumu ilk defa 1829 yılında Carl Reichenbach tarafından odun katranından; daha sonra bütümlü tabakalardan; 1867’den sonra da petrolden elde edildi. 1947’de de sentetik parafin mumu yapıldı. Parafin, petrolün bir yan ürünüdür. Ayrıca ham petrolün, parafininin giderilmesi
5 BENZĠN VE BENZERLERĠ :Benzin ham petrolden elde edilen parlama ve patlama özelliğine sahip olana yanıcı bir maddedir. Bu tip maddeler (yağ, benzin, mazot, tiner, alkol, gazyağı, solvent) uçucu sıvı buharları oluĢturduklarından sıvının bulunduğu yüzeyden çevreye yayılır ve bu buharlar
H9kDNc. Bu bulmacanın çözümü 6 harftir ve A A harfi ile başlar Aşağıda, Yol yapmak için petrolden yapılan madde için doğru cevabı bulacaksınız, eğer bulmaca'ü bitirmek için daha fazla yardıma ihtiyacınız olursa navigasyonunuza devam edin ve Arama fonksiyonumuzu deneyin. CodyCross Güzel Roma Grup 412 cevabı biliyor musun? CODYCROSS Güzel Roma Grup 412 Bulmaca 5 Artık kullanılmayan eşyaları toplayıp satan kişi Eski dilde, içinde bulunulan koşullar Bir edebi eserde ana olaya bağlı yan hikaye Mecaz anlamda, bir konuda gösterilen gelişim Bulutlu havalarda gökyüzündeki gürültülü ışıma İşlenerek üretilen her türlü ticaret eşyası Bendir sözünün bütün harflerini içerir ansızın Mısır unu ile yapılan karadenize özgü bir yemek Eyalet kelimesinin bütün harflerine sahip işlik Esmer ekmek bu bitkinin unundan yapılır Yatağa serilen, üzerinde uyunan örtü Yağlı güreş pehlivanları bunu giyer diğer bulmacar Asfalt Katrandan yapılan yol yapım malzemesi Karayoluna dökülen çakıllı yer sakızı Yol yapımında kullanılan ziftli karışım Asfalt Çok hızlı araba sürüldüğünde ağladığı söylenir Kara renkli yer sakızı benzer bulmaca Petrolden elde edilen, poşette kullanılan madde Petrolden elde edilen akaryakıt Petrolden elde edilen, beyaz ve yanıcı hidrokarbon Ham petrolden çıkarılan ve 31 c'de eriyen bir tür mineral yağ Ham petrolden elde edilen ve otomobillerde yakıt olarak kullanılan bir hidrokarbon Ham petrolden çıkartılan bir tür mineral yağ Petrolden damıtılan bir ürün Petrolden elde edilen,yanıcı ve gaz halindeki hidrokarbon Petrolden elde edilen uçucu yakıt Petrolden elde edilen, lambalarda kullanılan yakıt Ham petrolden üretilen, kremlerde kullanılan yağ Arıların petek yapmak için kullandıkları madde Kas yapmak için bol et tüketme sebebi olan madde Yapmak, bir hareketi yalandan yapmak Yapmak, argoda gereksiz laf salatası yapmak Kağıt, kumaş veya plastik madde gibi değişik maddelerden yapılan ve deri üzerine gelecek yüzüne etken madde sıvanmış olan sargı Bahçede içine sulama yapmak için elle yapılan düz, küçük su kanalı Çay yapmak için yapılan alet Evde odanın köşesinde banyo yapmak için yapılan küçük bölüm İki haltı birleştirmek için veya halatın çımasına geçici kasa yapmak için kullanılan cıvatalı mengene Son Bulmacalar Cem yılmazın, birbirinin anagramı olan filmleri Çemişgezek ilçesinin yer aldığı il Patateste yaklaşık %20 oranında bulunan madde Bir istanbul masalında başrol oyuncusuydu, ahu Evereste tırmanan ilk dağcının soyadı Milyonlarca yıl önce olan, 20 metrelik dev hayvan Da vincinin, mona lisayı yaptığı italyan şehri Işıklı düz bir yüzeyde gözükmek, yansımak
Parafin Nedir ? Ham petrolden elde edilen, alkan serisinde hidrokarbonların bir karışımından oluşan beyaz – renksiz, kokusuz, suda çözünmeyen, tepkimelerden etkilenmeyen, yanıcı yumuşak bir katı kimyasaldır. Kimyada parafin, CnH2n+2 genel formülüne sahip hidrokarbonlardan oluşur. Parafinler, petrol ve doğal gazın temel bileşenleridir. Molekül başına 5'ten az karbon atomuna sahip olanlar oda sıcaklığında gaz olma eğilimindeyken, 5 ila 15 karbon atomuna sahip olanlar genellikle sıvı haldedir. Molekül başına 15'ten fazla karbon atomuna sahip düz zincirli çeşitler, oda sıcaklığında katıdır. ** Parafin Yaygın olan isimleri ** Parafin mumu Parafin yağı Kerosen Gaz yağı – Lamba yağı Vazelin Parafin Kullanım Alanları ; Tekstil Isıyı iletmediğinden ve su geçirmediğinden dolayı kışlık eşyalarda, montlarda kullanılır. Elektrik Elektriksel sistemlerde izolasyon malzemesi ve sistemlerin içinde bir soğutucu olarak kullanılır. İlaç Eritilmiş parafin ağrının olduğu yere sürülerek yada daldırılarak yüzeysel sıcaklık uygulanır. Özellikle kireçlenme, romatizma vb. sinirsel sıkışmalar ve eklem ağrıları için uygulanır. Ayrıca sıvı halinde bulunan parafin tedavi edici krem ve merhemlerin içerisinde bulunur. Kozmetik Makyaj malzemelerinde kalıcı olmasını sağlarken, el ve ayak bakımında da oldukça önemlidir. Gergin derileri yumuşatma da , çatlayan elleri nemlendirme de oldukça başarılıdır. Yakıt Jet motorları, roketler, dizel ve traktör motorları için yakıt veya yakıt bileşeni olarak kullanılır. Gıda Meyve ve sebzelerin daha canlı gözükmesi için uygulanır. İyice yıkanmalı daha sonra tüketilmelidir. Pahalı makine ve ekipmanların aşınmasını ve yıpranmasını azaltmaya yardımcı olur. Güney Afrika'nın kırsal kesimlerinde evlerde kullanılan sobalar için bir tutuşturucudur. Parafin Mum yapımındaki hammaddedir; Mum, parafin, jel parafin, soya parafini gibi yavaş yanan bir maddenin, genellikle pamuktan yapılan bir fitilin üzerine döküldükten sonra katılaştırılması yöntemiyle hazırlanan bir aydınlatma, dekorasyon, meditasyon, çalışırken odaklanmayı arttırıcı hoş kokulu bir nesnedir. * Parafin Hammaddesi petroldür ve yandığında oldukça toksik benzen ve toluen oluşturan parafin mumundan yapılır her ikisi de kanserojen olarak bilinir. Aslında, parafin mumlarından salınan toksinler, dizel yakıt dumanlarında bulunanlarla aynıdır ve astım ve akciğer kanseri ile bağlantılıdır. Uzun süre yanan mumun dumanından etkilenmemek mümkün değil. * Jel Parafin Normal parafin gibi hammaddesi petrol olan ve şeffaf görünüme sahip parafin çeşididir. Ancak diğer parafinden daha dayanıklıdır ve uzun yanma ömrüne sahiptir. * Soya Parafin Soya fasulyesinin yağı kullanılarak yapılan, bitkisel hammaddeye sahip bir parafindir. Vegandır, daha uzun süreli yanar, ortamdaki havaya ve doğaya zararı yoktur. Parafin Vücuda Zararlı mı? Parafin mumu, vücutta kullanımının güvenli ve hijyenik olduğundan emin olmak için bir laboratuvarda test edilmiştir. Tamamen doğaldır ve düşük bir erime noktasına sahiptir, bu da yanıklara veya kabarcıklara neden olmayacak kadar düşük bir sıcaklıkta cilde kolayca uygulanabileceği anlamına gelir. Ancak hassas bir cildiniz varsa ciltte kızarıklıklar, nokta nokta kabarcıklar oluşabilir dikkatli olunmalıdır. Ayrıca açık yaralar varsa, şeker hastasıysanız, el ve ayaklarda uyuşma varsa uygulamayınız. Parafin Kimyasalı Zararlı mı? Yutulduğunda karaciğer, böbrek ve lenf düğümlerine zararlıdır. Gözle temas ettiğinde varsa kontak lensler çıkarılır, gözler bol su ile durulanır . Ciltle temasında kirlenen kıyafetler çıkartılır, vücut sadece su ile yıkanır. Tahriş gözlemlenirse tıbbi destek alınmalıdır. Parafin Nerelerde Satılır ? Parafin kimyasal maddeler satan mağazalarda ya da gibi online satış platformlarında satılmaktadır. Parafin Fiyatları Nelerdir ? Parafin Boncuk 1 kg - Patoloji - Histoloji 56 - 58 C - Kimyalab 94 TL + KDV ÜCRETSİZ KARGO Parafin Boncuk 10 kg - Patoloji - Histoloji 56 - 58 C - Kimyalab 799 TL+ KDV ÜCRETSİZ KARGO Paraffin 1 kg - Paraffin Non-Caking Solidification Point About 56-58 Grad C Ph Eur,Bp - Merck 541,53 TL+ KDV ÜCRETSİZ KARGO Parafin 1 LT - Paraffin Liquid - Merck 919,67 TL + KDV ÜCRETSİZ KARGO Vazelin Katı Parafin 50-56 C 1 kg -Granül - Tekkim 63,90 TL + KDV ÜCRETSİZ KARGO
İTFAİYENİN ESAS GÖREVLERİ 1. Yangınlara müdahale etmek ve söndürmek, 2. Su baskınlarına müdahale etmek ve zararsız hale getirmek, 3. Afetler sonunda oluşan enkaz ve çöküntüler altında can ve mal kurtarma çalışmalarına katılmak, 4. Umuma açık yelerlerle fabrika imalathane ve diğer işyerlerini yangından korunması için denetleme ve inceleme yapmak, gerekli önlemleri aldırmak, 5. Devlet tarafından kullanılan binalarda yangınlara karşı bulundurulacak araç gereç ve diğer malzemelerden hangilerinin bulundurulacağının belirlenmesine yardımcı olmak 6. Sivil Savunma ile ilgili teşkil ve tedbirler tüzüğü gereğince kurulan itfaiye servisi mükelleflerini eğitmek, 7. Halkı kurum ve kuruluşları yangınlara karşı alınacak önlemler konusunda aydınlatmak , 8. Yılda en az bir defa tüm personelin katılmasıyla halkın ve yetkililerin çağırılmasıyla örnek tatbikatlar yapmak, 9. Şehirde kamu ve özel kurumlara ait muvazzaf itfaiye teşkillerini eğitim ve yetiştirilmesine yardımcı olmak, 10. Belediye Başkanında alacağı emirle belediye sınırları dışındaki yangınlara müdahale etmek, 11. Şehirde bacaları Belediye encümenine tespit edilecek ücret karşılığında temizlemek, temizlemesine yardımcı olmak veya temizlettirmek, 12. Büyük trafik kazalarında mal ve can kurtarmak, 13. Boğulma olaylarında ceset çıkarmak, 14. İnsan ve hayvan kurtarmak, 15. Gaz zehirlenmeleri karşısında kurtarma yapmak, BTALİ GÖREVLERİ 1. Susuz semtlere istenildiğinde su dağıtmak, 2. Belediye sınırları içinde cadde, sokak, meydan ve yeşil alanları sulamak, 3. Encümence belirlenecek ücret karşılığında fosseptikleri ve su baskınları dışındaki suları boşaltmak. VE YANGIN YANMA Yanıcı maddenin ısı ve oksijenle birleşmesi sonucu oluşan kimyasal bir olaydır. Yanma olayının meydana gelebilmesi için üç şartının bir arada olması, gerekmektedir. Bu şartlar yanıcı madde, ısı ve oksijendir. Şartlardan herhangi birisinin bulunmaması veya yeterli miktarda olmaması halinde yanma olayı meydana gelmez. Bu olay yanma üçgeni ile şu şekilde izah edilebilir Oksijen - ısı - Yanıcı Madde. YANMANIN ÇEŞİTLERİ YANMA Yanma ürünlerinin tam olarak açığa çıkmadığı yanma. Örneğin demir F, bakır CU gibi metallerin havadaki oksijen ve hava ısısıyla oksitlenmesi olayında olduğu gibi. Bir başka örnek ise yeterli oksijen olmaması durumunda da canlıların solunum olayı da bir nevi yavaş yanma olayıdır. YANMA Yanma ürünlerinin tam olarak açığa çıktığı yanma. Alev, ısı, ışık ve korlaşmanın oluştuğu ve yanmanın bütün belirtilerinin ortaya çıktığı yanma çeşididir. PATLAMA Parlama kolayca ateş alabilen maddelerde görülen bir olaydır. Benzin gibi. Patlama ise tamamen bir yanma olayıdır. KENDİNE YANMA Yavaş yanmanın zamanla hızlı yanmaya dönüşmesidir. YANGIN; Yararlanmak amacı ile ateş dışında oluşan ve kontrolden çıkmış yanma olayına “YANGIN” denir. Bir cismin yanabilmesi için, ortamda en az %14-18 oranında OKSİJEN bulunması gereklidir. Normal şartlar altında, havada bulunan OKSİJEN oranı %21’dir. 1-YANGINLARIN SINIFLANDIRILMASI Yangının türü yanmakta olan maddeye göre değişir. Bu nedenle yangınları 4 sınıfta toplayabiliriz. Katı yanıcı maddeler yangını; Çeşitli odun, kereste, ham ve mamul tekstil maddeleri kağıt vb. Sıvı yanıcı maddeler yangını; Gazyağı, benzin mazot, fule-il, madeni yağlar, alkol, tiner, vernik, boyalar vb. maddeler Bu tür yangınlar soğutma, sis halinde su ile boğma, CO2, köpük, kuru kimyevi toz ile söndürülür. Gaz haldeki yanıcı maddeler yangını; Likit petrol gazı tüp gaz doğal gaz, hava gazı, hidrojen vb. gibi yanabilen gazların oluşturduğu yangınlardır. Elektrikli makine ve hassas cihazların yangınları da bu sınıfa girer. Kuru kimyevi toz halon 1301,halon 1211 kullanılarak söndürülür. Yanabilen hafif metaller yangını; Soydum, potasyum, titanyum, alüminyum, magnezyum vb. gibi hafif metallerin ve alaşımların yanması ile oluşan yangınlardır. Kuru kimyevi tozlar bu yangınları söndürmede kullanılır. YANGIN OLUŞUM SAFHALARI İlk aşamasında, KOKU, İkinci aşamasında, DUMAN, Üçüncü aşamasında, ALEV görülür. Başlangıç, büyüme, olgunlaşma, bitiş YANGINLARIN SEBEPLERİ VE ETKENLERİ YANGINLARIN SEBEPLERİ Korunma önlemlerinin alınmaması,Bilgisizlik, İhmal ve dikkatsizlik,Kazalar,Sıçrama, Sabotaj, A-KORUNMA ÖNLEMLERİNİN ALINMAMASI Elektrik kontağı, LPG tüpleri, ısıtma sistemleri, patlayıcı parlayıcı maddelerin yeterince korunmaya alınmamasında doğmaktadır. B-BİLGİSİZLİK Kullanılan madde ve malzemelerin yangına sebebiyet verebilecek özelliklerinin bilinmemesi ve yangın önlemlerinin ne şekilde alınacağına dair eğitim alınmaması nedenlerindendir. Tavan arası, bodrum ve çatıya kolay ve çabuk tutuşabilecek eşyalar koymak. C-İHMAL Bilgi sahibi olunduğu halde gerekli tedbirleri almamaktır. Söndürülmeden atılan kibrit, sigara izmariti gibi maddeler. D-KAZALAR İstem dışı oluşan olaylardan bazıları da Kalorifer kazanının patlaması, trafik kazaları yangına neden olur E-SIÇRAMA Yanan cisimlerden koparak etrafa sıçrayan parçacıklardan meydana gelen yangın etkenidir. F-SABOTAJ yangına karşı gerekli önlemler alındığı halde çeşitli amaçlar için bilerek ve isteyerek yangın çıkartılmasıdır. Bina, işyeri ve tesislerin kundaklanması. G-TABİAT OLAYLARI Tabi olarak kendiliğinden ortayı çıkan yangınlardır. Deprem, yıldırım düşmesi, güneş ışınlarından meydana gelen yangınlar. YANGINLARIN ETKENLERİ a- Bacalar,b- Sigara, kibrit,c- Kıvılcım,d- Elektrik, e- Benzin,f- Likit Petrol Gazı, Doğal Gaz,g- Hayvanlar, h- Yıldırım,ı- Güneş Işığı, A – BACALAR Bacaların uygun ebatta ve dış duvarların üzerinde yapılmaması, ocak bacalarının müşterek yapılması, bacanın fazla meyilli olması, bacada çatlak oluşması dahili gaz çıkışına sebep olacak sert köşelerin olması yangının etkenleridir. B - SİGARA VE KİBRİT Sigara ateşinin ortalama sıcaklık derecesi 800 0C civarında olduğu söndürülmeden atılan sigara ve kibritin yanıcı, patlayıcı ve parlayıcı maddelere teması neticesinde yangın çıkabilir. C – KIVILCIM Yanan bir kütleden koparak etrafa sıçrayan küçük parçacıklardır. Kıvılcımların kaynağı 1. Mangallarda yanan ateşler, 2. Sobalarda yanan ateşler, 6. Sönmemiş sigara ve pipolardır. D – ELEKTRİK Elektrikten çıkan yangınların nedenlerini genel olarak iki ana grupta toplayarak izah edebiliriz. Kullanıcıdan kaynaklananlar Elektrik enerjisinden ısı kaynağı olarak yararlanmak amacı ile yapılan cihazların kullanılmaları esnasında fişlerinin çekilmemesi sebebiyle yangınların çıkmasına neden olurlar. Tesisattan kaynaklananlar Elektrik tesisatları talimatlara uygun şekilde yapılmaması, ısı nedeniyle elektrik kablolarında erimeler meydana gelmesi neticesinde tellerin birbirine teması kısa devre ile ortaya çıkan şiddetli akımın kolay yanabilen maddeleri tutuşturması yangının çıkma sebebidir. E – BENZİN Benzin buharı bulunan veya bulunabilecek yerlerde alev ve kıvılcım çıkartan alet, malzeme kullanılmamalıdır. Benzin alevlenme ısısı 40-41 0C derece olduğundan kapalı yerlerde patlama açık yerlerde parlama şeklinde yanma meydana gelir. F - LİKİT PETROL GAZI LPG Gaz maddelerde ortaya çıkmaktadır. Bu gazlar kullanılması sırasında gerek kullanan gerekse imalat hataları nedeniyle yangınlara sebebiyet vermektedirler. G - HAYVANLARIN SEBEP OLDUĞU YANGINLAR Açık ateş kullanılan yerlerde başıboş bırakılan hayvanlar yangın çıkarabilirler. Kedi ve köpek gibi evlerde bulundurulan hayvanların soba, mangal vs. gibi şeyleri devirmeleri neticesinde yangına sebebiyet vermeleri mümkündür. H - YILDIRIMLARIN SEBEP OLDUĞU YANGINLAR Yıldırım parlayıcı ve patlayıcı bir maddeye rastlayacak olursa yangın çıkartabilir. I - GÜNEŞ ISISININ SEBEP OLDUĞU YANGINLAR Güneş ışığı özellikle metal ve yansıtıcı olmayan yüzeyler üzerinde sıcaklık artışına neden olduğundan bu tip yüzeylerin altında bulunan kolay yanıcı maddelerin tutuşmasına ve buhar çıkarmasına neden olabilir. Güneş ısısı kurumuş saman, ot, keten, yün, pamuk, gibi cisimlerin yeterince ısı almaları neticesinde yangın çıkabilir. YANGIN YERİNDEKİ TEHLİKELER * YANGIN BÜYÜME HIZI * YÜKSEK SICAKLIK TEHLİKESİ * YANGIN BİLEŞENLERİNİN YANGININ * YAYILMASINA ETKİLERİ * YANGININ SAFHALARINDAKİ TEHLİKELER * ZEHİRLİ GAZLARIN OLUŞTURDUĞU SOLUNUM * ZORLUĞU TEHLİKESİ * PATLAMA TEHLİKESİ * ÇÖKME TEHLİKESİ * ELEKTRİK TEHLİKESİ * KİMYASAL TEHLİKE 1-YANGININ BÜYÜME HIZI Yangın geometrik olarak büyür. Başlangıcında bir bardak su ile söndürülebilecek bir yangın ikinci dakikada bir kova su ile üçüncü dakikada bir fıçı su ile ancak söndürülebilir. Onun için itfaiyeciler için en önemli olan şey zamandır. Yangın için alınan bütün güvenlik önlemleri sürekli kontrol edilmelidir. Yangın çıkışları ve merdivenleri her zaman açık olmalıdır. Hortumlar takılı ve kullanıma hazır, sulu sistemde her an basınçlı suyu mevcut ve bakımlı olmalıdır. Yangın söndürme tüpleri dirsek hizasına ve kaçış yolları üzerine kolayca alınabilecek şekilde asılmalı, arabalarda hemen torpido altına takılmalıdır. 2-YÜKSEK SICAKLIK TEHLİKESİ Sıcaklık 5 dakika sonra 555 oC, 10 dakika sonra 660 oC, 15 dakika sonra 720 oC, yarım saat sonra 820 oC, 1 saat sonra 920 oC’a yükselmektedir. Görüldüğü gibi en büyük sıcaklık artışı ilk 5 dakikada olmaktadır. Bunun için ilk dakikalar çok önemlidir. İNSANA ETKİLERİ Proteinler pıhtılaşmaya başlar, kan basıncının artması ile hayati organlarda iç kanamalar oluşabilir, kalbin ritmik temposu bozulur, aşırı su kaybı, solunum sıkışması ve zorluğu meydana gelir. İnsan vücudu ve solunum sistemleri 65 oC sıcaklığa sınırlı bir süre , 120 oC sıcaklığa 15 dakika, 143 oC sıcaklığa 5 dakika, 177 oC sıcaklığa ise 1 dakika dayanabilir. Isının ışınımı olan alev insan vücudunda 1. – 2. – 3. derecede yanıklara sebep olur. 1. Derece yanıklar Derinin güneş yanığı gibi yanması 2. Derece yanıklar Su toplanarak derinin kabarcıklanması biçiminde meydana gelen yanıklar 3. Derece yanıklar Derinin kömürleşecek derecede kavrulması biçiminde meydana gelen yanıklar Yüksek sıcaklık ve alev tehlikesine karşı yanmaya dayanıklı elbise, başlık ve eldiven giyinmeli ve ayrıca hava tüplü solunum cihazı ve maskesi takılmalıdır. 3-YANGIN BİLEŞENLERİNİN YANGININ YAYILMASINA ETKİLERİ a-Yanıcı madde Yanıcı maddenin cinsine bağlı olarak; tutuşma sıcaklığı, alevlenme kabiliyeti, nem oranı, yüzey kütle oranı, ısıl değeri gibi karakteristik özellikleri yangının büyümesini ve yayılmasını etkileyen faktördür. Yanıcı maddenin miktarına bağlı olarak; yangın potansiyeli, yangın yükü ve yangın yükü indeksi gibi parametrelerdir. Yanıcı maddenin dağılımı ile alakalı olarak; imar sıcaklığı, yangın bölmeleri, yangına karşı bırakılacak boşluk gibi faktörler yayılmayı etkilemektedir. b-Oksijen ve hava Beşte biri oksijen olan hava yangının büyümesini ve yayılmasını etkileyen en önemli faktördür. Yangın yerindeki hava büyüklüğü, tabi rüzgar ve şiddetli rüzgar varlığı, oksijen üreten kimyasal reaksiyonların olması, yanıcı madde - oksijen oranı gibi faktörler etkendir. c- Isı transferi Elektrik tesisatları, merdiven boşlukları, havalandırma boşlukları, doğalgaz tesisatı, pencereler önemli faktörlerdir. 4-YANGININ SAFHALARINDAKİ TEHLİKELER Yangının başlangıç, gelişme ve sonuç safhalarında ayrı ayrı davranış biçimleri ve tehlikeler oluşmaktadır. Başlangıç safhasında alev dili tehlikesi Flame – Over Başlangıç safhasında oksijen yeterli ama ısı yetersiz olduğundan tam yanma olmuyor. Yarım yanmış gazlar sıcaklıklarından dolayı tavan hizasına yükselirler, yanma oranının da birikip ortamda dolaşırken uygun oksijen ve sıcaklık oranını buldukları yerde kısa süreli olarak alev dili şeklinde yanmalar. Gelişme safhasında bütün eşyaların birden tutuşması tehlikesi Flame – Over Gelişme safhasında ısı ve oksijen yeterli, duman az ve hemen hemen tam yanma oluyor. Yükselen sıcak hava konveksiyonla odada dolaşarak bütün yanıcı maddeleri tutuşma sıcaklığına yükseltiyor ve bir anda tüm maddeler tutuşuyor. Sıcak tütme safhasında yangın patlaması tehlikesi Backdraft Bu safhada ısı yüksek ilerleyen yangının oksijeni azaldığından oksijen yetersiz, yarım yanma yani sıcak tütme devam ediyor. Odayı basınçlı bir şekilde bu yarım yanmış gazlar dolduruyor. Kapı veya pencere açıldığında oksijen giriyor ve oda patlıyor. BELİRTİLERİ İslerden kararmış camlar, alev azlığı, duman çokluğu, kapının çok sıcak olması, aralıklardan puflayan duman ve homurtular Backdraftın habercisidir. 5-ZEHİRLİ GAZLARIN OLUŞTURDUĞU SOLUNUM ZORLUĞU TEHLİKESİ 1-Grup zehirli gazlar Kendisi zehirli olmadığı halde bulundukları yerlerde oksijeni ittikleri için boğulmaya neden olurlar. Oksijenin dışındaki bütün gazlar bu açıdan zehirli kabul edilir. Bu gruba giren gazlar su buharı, azot, hidrojen, metan, etan, propan vb. 2-Grup zehirli gazlar Nefes yollarını tahriş ederler göz ve deriye de zarar verirler. Bunlar asidik ve bazik gazlardır. 3-Grup zehirli gazlar Kana, sinir sistemine ve hücrelere tesir ederler. Bu gruba giren gazlar karbonmonoksit, kükürt karbonat, hidrojen siyanür vb. Bu gazlar merkezi sinir sistemini tahrip edip ölüme neden olurlar. Piroliz ve ayrılma ile tehlikenin artışı Yangın yerindeki yüksek sıcaklık nedeniyle bazı gazların, zehirlenme etkisi daha fazla ürünler oluşturduğu bilinmelidir. Örneğin Halon 104 yangın söndürücü kızgın demirin üzerine püskürtüldüğünde çok zehirli gaz olan fosgen oluşur. Bunun için bu söndürücü yasaklanmıştır. 6-PATLAMA TEHLİKESİ Fiziksel patlama Yangın söndürme tüpleri, deodorantlar, düdüklü tencere, LPG tüpleri vb. içlerindeki gazların artan sıcaklıkta genleşmesi sonucu çeperlerin taşıyabileceği basıncı aştığında en zayıf yerinden patlar. Kimyasal patlama a-Patlayıcı maddelerin patlaması Yangın yerinde patlayıcı maddeler olabilir. Isı ve ateşin ulaşması sonucu patlama meydana gelir. b-Oda patlaması Yanıcı gazların alt ve üst patlama sınırları vardır. Açığa çıkan yanıcı gazların bu patlama sınırları arasına ulaşırsa en ufak bir kıvılcımla bile oda patlaması meydana gelir. c-Yangın patlaması Backdraft BAZI YANICI GAZLARIN ALT VE ÜST PATLAMA SINIRLARI LPG 2,1 – 9,06 DOĞALGAZ 5 – 15 HAVAGAZI 4 – 40 HİDROJEN 4 – 75,6 ASETİLEN 1,5 – 82 KARBONMONOKSİT 12,5 – 74 KÜKÜRT KARBONAT 1 – 60 7-ÇÖKME TEHLİKESİ Çökmeyi kullanılan malzeme ve yapı cinsi önemli ölçüde belirler. Yapı malzemeleri olarak ağaç, döküm, çelik, taş ve tuğlayı inceleyebiliriz. Dört türlü yapı şekli vardır. Ahşap yapılar, bağdadi yapılar, kağir yığma yapılar ve ateşe dayanıklı betonarme yapılar. Çökmenin birinci sebebi yüksek sıcaktan dolayı yapı malzemelerinin taşıma gücünün zayıflamasıdır. Çökmenin diğer bir sebebi ise çeşitli nedenlerle oluşan basınç ve kuvvetlerdir. İtfaiye erinin çökmeye karşı kişisel koruma tedbiri miğferdir. 8-ELEKTİRİK TEHLİKESİ Yangın yerindeki elektrik kaçağı itfaiyeciyi tehdit eden en büyük tehlikelerdendir. İtfaiyecinin en büyük silahı sudur ve suda elektriği iletir. Sarkan kablo, metal parçalar, su ve kalorifer boruları ve demir çitlerden uzak durmalıdır. Yangın yerinde önce elektrik şalterleri indirilerek veya sigorta sökülerek mümkün değilse elektrik kurumundan yardım istenerek elektrik kesilip müdahale yapılır. 0-65 volt tehlikesizdir. İnsan vücudu bu gerilime dayanabilir. 66-1000 volt tehlikeli alçak gerilim 1001-üzeri volt tehlikeli yüksek gerilim Elektriğe müdahalede mesafe Müdahale Maddesi Alçak Gerilim İçin Metre Yüksek Gerilim İçin CO2 1 5 KKT 1 5 Su Yağmurlama 1 5 Su Direkt 5 10 9-KİMYASAL TEHLİKE a-Su ile reaksiyona girerek yanıcı gaz üreten maddeler Sodyum, potasyum, kalsiyum metallerin peroksitleri ve karpit gibi maddeler su ile temas ettiklerinde hidrojen gazı oluştururlar ve yanma patlama şeklinde olur. b-Zehirleyici kimyasal maddeler Kurşun tozu ve fosfor açık yaralardan ve mide bağırsak yolu ile insan vücuduna girip zehirleyebilirler. PVC yandığı zaman hidroklorid asit çıkarır. Hidrojen siyanür, metin bromur ve karbon tetra klorür deri yolu ile vücuda girebilen zehirli maddelerdir. Uludağ Üniversitesi zehir danışma merkezi 365 gün 24 saat hizmet vermektedir. Tel 0224 442 82 93 c-Radyoaktif maddeler Atomların parçalanması esnasında çekirdeklerinden çeşitli ışınlar yayılır. Bu ışınlar alfa, beta, gama diye adlandırılmıştır. Alfa ışınları ancak deri ile direkt temas halinde tehlike oluşturur. Beta ışınları çok yakın mesafede tesir edebilir. Ancak gama ışınları uzak mesafelere de tesir eder. Radyoaktif maddelerin sindirim ve solunum yolu ile vücuda girmemeleri için hava tüplü solunum cihazları mutlaka kullanılmalıdır. d-Tahriş edici sıvı kimyasal maddeler Bunlar çoğunlukla kuvvetli asitler ve bazlardır. Nitrik asit, sülfirik asit vb. Bu maddeler göz için en büyük tehlikeyi teşkil eder. Bir damlası dahi gözü kör edebilir. YANICI MADDELERİN SINIFLANDIRILMASI A-KATI YANICI MADDELER YANGINI Çeşitli odun, kereste, ham ve mamul tekstil maddeleri, vb. maddeler parafin, mum ve katı yağlar, naftalin soğutma ve yanıcı maddenin uzaklaştırılması ile kontrol edilir. KKT veya su ile söndürülür. B-SIVI YANICI MADDELER YANGINI Gaz yağı, Benzin, Mazot, Fuel Oil, Madeni Yağlar, Alkol, Tiner, Vernik, Boyalar ve bunun gibi maddeler Bu tür yangınlar soğutma, sis halinde su ile boğma CO2, köpüklü kuru kimyevi toz ile söndürülür. C-GAZ HALİNDEKİ YANICI MADDELER YANGINI Likit Petrol Gazı Tüp gaz, oto gaz, Doğal gaz, Hava Gazı, Hidrojen ve bunun gibi yanıcı gazların çıkarttığı yangınlardır. Kuru Kimyevi Toz halon 1301, halon 1211, kullanılarak söndürülür. D-YANABİLEN HAFİF METALLER YANGINI Sodyum, Potasyum, Titanyum, Alüminyum, Magnezyum Kuru Kimyevi Toz kullanılarak bu yangınlar söndürülür. Bu yangın sınıfı Kuru Kimyevi tozların D türü ile söndürülmelidir. 3-YANGIN TÜRLERİ A LPG YANGINLARI Sıvı petrol gazı da dediğimiz bu gaz petrol yan ürünlerindendir. Ham petrolün damıtılması sırasında elde edilen ürünlerin yanı sıra hidrokarbon sınıfı etan, metan, propan, bütan, etilen metilen vb. gaz maddelerde ortaya çıkmaktadır. Bu gazlar kullanılması sırasında, gerek kullanan, gerekse imalat hataları nedeniyle yangınlara sebebiyet vermektedirler. 1. LİKİT PETROL GAZININ ÖZELLİKLERİ ile karışmadıkça yanmazlar limitleri %2 ile 8 arasındadır. edilmesi halinde zehirsizdirler. Litre sıvı LPG 550 gram kadar ağırlıktadır. buharları havadan daha ağırdır. hakikatte renksiz ve kokusuzdur. Kerih esansı ile kokulandırılır. içinde tazyik altında sıvı halde iken %10 kadar hacim değiştirebilirler. ekseriyetle propan ve bütan gazlarının karışımıdır. kova içinde sıvı LPG aniden yere dökülecek olursa yerde henüz yayılma fırsatı bulmadan buharlaşır. LPG insan derisi ile temas ederse ciltte donmalar yaparak soğuk yanığa neden olabilir. buharlaştığı için dokunduğu yeri dondurur. gazlardan ve rafinerilerden elde edilir. oranı %30 propan %70 bütandır, kapalı ortamlarda patlayıcı özelliğe sahiptir. Temiz bir yakıt olup çevre dostudur. TÜPLERİNİN ÖZELLİKLERİ 1 Normal şartlar altında tüp içindeki tazyik bar 6 ila 12 atmosfer arasındadır. 2 Bu tüpler hakikatte 34 atmosfere kadar tahammül ederler. Tüplerin üstündeki emniyet vanaları, henüz dahili tazyik 34 atmosferi bulmadan açılacak şekilde ayarlanmıştır. 3 Dolu bir LPG tüpü ateşe atılacak olursa patlamaz sadece emniyet vanası atar ve ateşe meşale halinde iştirak eder. KONUSUNDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR 1 Bu gaz tüplerle ve özel surette imal edilmiş sarnıçlı kamyon, vagon ve deniz araçları ile nakil ve tevzi edilmelidir. 2 Satış yerlerinden evlere dağıtım yapmak için kullanılacak üzeri açık Pick-up tabir edilen kamyonetlere muayyen bir adetten fazla tüp konulmamalıdır. 3 Dolu tüplerin muhafazasını sağlamak üzere yapılacak depolar için belediyelerce yer gösterilmeli, üzerinde iş yeri ve ikametgah, bitişiğinde bina bulunmayan, tabii ve sonradan yapılan havalandırma tertibatı olan tek katlı depolarda bulunacak tüp adedi tespit edilmeli, dolu ve boş tüpler, arada en az bir metre geçit bırakılmak sureti ile istiflenmelidir. 4 Halkın toplu bulunduğu yerlerde parlayıcı ve patlayıcı maddeler bulunmamalıdır. 5 Depo ve satış yeri arasında en az 50 metre mesafe bulunmalıdır. 6 Likit Petrol Gazının havadan ağır olduğu ve bu tüplerin kaçak yapması halinde gaz zeminde toplanır. Zemin seviyesinden aşağı yerlere bodrumlara dolu tüp konulmamalıdır. 7 Dolu tüplerin konulduğu yerin bitişiğindeki binalarla kapı ve pencere vasıtasıyla da olsa irtibat bulunmamalıdır. 8 Tüplerin konulduğu zemin ıslak ve rutubetli olmamalı ve ateşe dayanıklı malzemeden yapılmış olmalıdır. 9 Patlayıcı ve parlayıcı madde depoları ile karpit depolarının altında veya bitişiğinde her ne suretle olursa olsun satış dahi yapılmamalıdır. İş yerlerinde iki dolu tüpten fazla bulundurulmamalıdır. EMNİYET KAİDELERİ 1 LPG Tüpleri daima dik tutulur ve dik olarak depolanır. 2 Gaz kaçıran tüpler araziye götürülerek boşaltılır. 3 LPG Tüpleri tamamen doldurulmaz. %10 genişleme payı olarak boş bırakılır. 4 LPG Tüpleri civarında tahta, kağıt, odun gibi yanıcı maddeler depo edilmez. 5 Yanmakta olan LPG tüpünün civarındaki tüpler ve varsa yanıcı malzemeler devamlı olarak soğutulmalıdır. 6 LPG yağ ve boya gibi maddeleri eritir, doğal kauçuk da şişmelere neden olur. KULLANIMINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR 1 Cihazın bağlantısı teknik servise yaptırılmalıdır. 2 Cihazın en altına kağıt, plastik örtü, muşamba vs. gibi yanıcı maddeler konulmamalıdır. 3 Cihazın yakınında kolay tutuşabilen maddelerin. Özellikle perdelerinin bulunmamasına dikkat edilmelidir. 4 Tüpler ocak düzeyinden daha aşağıya yerleştirilmelidir. 5 Tüpler dik tutulmalı, asla yatık şekilde kullanılmamalıdır. 6 Yedek tüpler çeşitli ısı kaynaklarının yanında bulundurulmamalıdır. 7 Gaz tüpü ile çalışan cihazlar yatak odası gibi yatılan yerlerde kullanılmamalıdır. BAĞLANTISINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR 1 Özel hortum cihaza en yakın mesafeden bağlattırılmalı ve çevresinden dolaştırılmamalıdır. 2 Zorunlu olmadıkça hortum uzunluğu 125 cm´den daha uzun tutulmamalıdır. 3 Arızalı olduğundan şüphelenilen dedantör kesinlikle kullanılmamalıdır. 4 Hortumlar sık sık kontrol edilmeli, eskiyen ve yumuşayanlar yenileri ile değiştirilmelidir. 5 Hortum cihaza ve dedantöre mutlaka kelepçe ile bağlanmalıdır. KULLANIM ÖNLEMLERİ 1 Gaz kullanımından sonra hem dedantör hem de cihaz düğmeleri kapatılmalıdır. 2 Güçlü bir hava akımının olduğu yerlerde rüzgarın, tencereden taşan maddelerin cihazı söndürebileceği ve bu yüzden gaz kaçağı meydana gelebileceği ihtimal göz önünde bulundurulmalıdır. 3 Sönen cihaz tekrar yıkılmadan önce düğme ve dedantör kapatılmalı, daha sonra cihazın bulunduğu yer iyice havalandırılmalıdır. 4 Cihaz küçük bir yerde yakılıyorsa bu yer sık sık havalandırılmalıdır. GAZ DAĞITIM İSTASYONLARINDA ALINACAK GÜVENLİK ÖNLEMLERİ 1 Bu işte çalışan tüm personel LPG satış şirketleri tarafından özel eğitime tabi tutulmalı ve belgelendirilmelidir. 2 LPG tankının etrafı toprak altı veya yer üstü metre yüksekliğinde tel örgüler ile çevrilmelidir. 3 Tel örgü etrafından uyarı levhaları bulunmalıdır. 4 Statik elektrik yüküne karşı tank, dispanser ve boru hatları uygun olarak topraklanmalıdır. 5 Kesinlikle aşırı dolum yapılmamalıdır. 6 İstasyona LPG ikmali yapan tankerler ikmal esnasında topraklama pensesi ile ekzozlarına alev tutucu takmalıdır. 7 Dispanser bölgesinde her dispanser suyu kadar 6 veya 12 kg lik KKT yangın cihazı bulundurulmalıdır. 8 LPG tank çevresinde iki adet 12 kg lik TSE 862 ye uygun KKT cihazı bulundurulmalıdır. 9 Kapasitesi 10 m3 ve daha büyük yer üstü tanklarında soğutma için spring sistemi bulundurulmalıdır. 10 Tankların ve Dispanserlerin yüzey hacimleri hesaplanacak her metrekare için 1lt-dak. Su sistemleri projelendirilmelidir. 11 Yer üstü tankları altında ve dispanser bölgesinde sabit gaz algılama sistemleri bulundurulmalıdır. 12 Gaz kapatma vanası algılama sistemine bağlanmalı ve otomatik olarak kapanmalıdır. 13 Yangın veya gaz kaçağı gibi acil durumlarda personeli ikaz etmek için sesli alarm sistemi bulunmalıdır. 14 Yıldırım tehlikesine karşı uygun bir paratoner sistemi kurulmalıdır. 15 Tank ve dispanser sahasının 5 metre yakınında herhangi bir kanal veya kanalizasyon girişi ve benzeri çukurlar bulunmamalıdır. 16 Örtülü tanklar ısıya dayanıklı malzeme veya dere kumu ile örtülmelidir. 17 İstasyon sahası içerisinde çapraz iki adet yangın dolabı, sis nozulu bulunmalıdır. Bunlar için en az 20 M3 kapasitede yangın suyu deposu tesis etmeli hortum su basıncı 7 bar olacak şekilde yangın suyu pompası projelendirilmelidir. 18 Dispanser ve dolum tabancası arasında mutlaka ayırma keplin olmalıdır. 19 Tankların yakınından ve üstünde elektrik nakil hattı geçmemelidir. 20 Yılda en az bir kez kişi ve kuruluşlar tarafında statik topraklama ölçümleri yapılmalıdır. 21 LPG tanklarını bulunduğu saha içerisine kişiler üzerlerinde kıvılcım çıkartacak hiçbir kaynak bulundurmamalıdır Cep telefonu, Çağrı Cihazı, El Telsizi. 22 Bölge içerisinde ateşle çalışma zorunluluğu var ise ateşle çalışma müsaade formu doldurulmalıdır. 9 GAZ KAÇAKLARINA KARŞI ALINMASI GEREKLİ ÖNEMLER Gaz kaçağı hissedildiğinde cihaz kullanılmamalıdır. Gaz kaçağı kokusu hissedildiğinde tüpün üzerindeki dedantör düğmesi kapatılmalı ve hemen teknik servis çağırılmalıdır. Gaz kaçağının meydana geldiği yer havalandırılmalı, ağır olduğu için yere çöken gaz bir süpürge ile yere yakın hareketlerle yelpazelendirilip dışarı atılmalıdır. Gaz kaçağının ateşle test edilmemeli, köpürtülen sabunla bağlantı yerlerinde kabarcık oluşup oluşmadığı test edilmelidir. Çok önemli bir gaz kaçağı durumunda ateş ve elektrik yakılmamalı, buzdolabı açılmamalı, kıvılcım çıkarabilecek her türlü hareketten kaçınılmalıdır. Tüp yangından dolayı ısınmış ise gövdesi su ile soğutulur. Cihaz veya hortum yanıyorsa hemen tüp ıslak havlu kullanılarak boğmak suretiyle söndürme işlemi yapılır, dedantör kapatılır Yanan tüp dik tutulmaya çalışılmalı, tüp alev aldığında kesinlikle paniğe kapılmamalıdır. Çünkü gaz yangın içerisinde ortalama 10 dk. kalırsa içindeki patlar. Tüp yangınlarında kendinizi riske atmadan yangın söndürme cihazları su ve ıslak battaniye ile söndürülmeye çalışılmalıdır. 10 LPG YANGINLARINDA SUYUN FONKSİYONU Su, mükemmel yangın söndürme özelliklerine sahip en yaygın ve en ucuz söndürme maddesidir. Donma noktasında 0 0C nin biraz üstünde kaynama noktası 100 0C biraz altındaki sıcaklıklarda hortum ve borularda kolayca taşınabilir. Su, yanmayı devam ettiren sıcaklığı soğutarak düşürmesidir. Yani yanma üçgeni dediğimiz üçgenin bir kenarı olan “ISI” yı ortadan kaldırmasıdır. Yangınlarda su; solit kesintisiz ve pulvarize sprey olarak kullanılmaktadır. Solid su, uzak mesafelere ulaşabilme, soğutma, parçalayarak katı maddelerin detaylarına ulaşarak ısıyı düşürme özelliği taşır. Pulvarize su, damlacıkları ile ortaya çıkan büyük yüzey alanları ısı alma kapasitesini arttırır. öd özelliği göstermesidir. B DOĞALGAZ YANGINLARI 1 DOĞALGAZIN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ Doğalgaz isminden de anlaşılacağı üzere, petrolün oluşumu gibi doğalgaz olarak yer altında oluşur. Doğalgaz yeryüzünün alt katmanlarında başta metan CH4 ve etan C2H6 olmak üzere propan C3H8 ve Azot N2 gibi çeşitli hidrokarbonlardan oluşan yanıcı bir gaz karışımıdır. Birincil enerjidir, yani çıkarıldığı haliyle kullanılabilir. Doğalgaz havadan hafiftir. Doğalgaz renksiz, kokusuz ve tatsız bir yakıttır. Tam yandığında mavi bir alev şeklinde yanar, hava ile belirli bir oranda %5-15 karıştığında patlayıcı özelliği vardır. Bu sebeple herhangi bir gaz kaçağının kolaylıkla farkedilebilmesi için doğalgaza sarımsak kokusu veren THT Tetra Hidro Teofen maddesi ve TBT Tetra Butil Merkoptan maddesi katılmaktadır. 2 DOĞALGAZIN KULLANIM ALANLARI Mutfaklarda Ocak, fırın ve mutfak cihazları su ısıtıcılarında Şofben ve kombiler sobalarda ve kat kaloriferlerinde EGO onaylı 3 DOĞALGAZIN AVANTAJLARI Doğalgaz her an için kullanıma hazırdır. Doğalgaz ekonomiktir. Zaman ve işgücü tasarrufu sağlanır. Doğalgaz çevre atıklar bırakmadan yanar. Doğalgazlı cihazlarda ısı geçişi kısa sürede olur. Doğalgazlı cihazlarda sıcaklık kontrolü çok hassas olarak yapılır, konfor ve enerji tasarrufu sağlanır. Stok yapma, önceden sipariş verme gerektirmez. Doğalgaz birincil enerji olarak borular ile taşıma kayıpları, nakliye yeri olmadan, ulaşım yollarını meşgul etmeden ve trafik oluşturmadan kullanıcıya gelir. Doğalgaz uzun süreli bir enerji kaynağıdır. Bir apartmanda her dairenin ayrı gaz sayacı monte ettirmesi halinde ne kadar gaz tüketildiği kolaylıkla belirlenir. Gaz oluşundan dolayı hava ile çok iyi karıştığından yanma verimi yüksektir. Ön yakıt hazırlama masrafı yoktur. Verimli bir yakıt olması sebebiyle ekonomiktir hem de enerji tasarrufu sağlar. Doğalgaz tesisatı ve cihazları düşük basınçlı çalıştığı için LPG tüpleri gibi patlama tehlikesi ve basınçlı parça tesiri yoktur. Doğalgazda yanma için hava gereksinimi en azdır. Kurum, is gibi atık ürünleri olmadığı için ısı transfer yüzeyleri temiz kalır. Tesis çok az bakım ve denetleme gerektirir. Temiz olması ve içerisinde kükürt bulunmamasından dolayı bir çok sanayi sektöründe doğrudan kullanılabilmesi, hem sistem veriminin hem de ürünün kalitesinin artmasını sağlar. Ayrıca boru hatlarıyla kullanıcıya kadar iletildiği için yakıtın taşınması için gerekli enerjinin tamamından tasarruf edilir ve karayollarında taşıyıcı araç yükünü azaltır. 4 DOĞALGAZ KAÇAGI Gazın bir patlama veya yangına sebep olması için, önce kapalı bulunduğu kaptan kaçması gerekir. Kaçak sonucu toprağa sızan doğalgaz gaz olarak görülmesi de etkileri 1. Topraktaki oksijenin yer değiştirmesi ve oksijensiz bir ortam oluşumu, 2. Doğalgazın toprağı kurutucu etkisi 3. Toprak elemanlarının kimyasal değişime girmesi 4. Aerobik bakterilerin ölmesi sonucu toprak bakteri dengesinin bozulması, 5. Toprağın asit içeriğinin azalması 6. Kuruma sonucu toprakta çökmelerin olması ihtimali, yukarıda belirtilerden biri veya birkaçının gerçekleşmesi halinde bitkisel örtü etkilenir ve ölür. Bu nedenle doğalgaz kaçaklarının tespitinde bitki örtüsü ve toprak yapısında meydana gelen olumsuz değişiklikler gaz kaçağının en iyi belirtisidir. 5 DOGALGAZ TEHLİKELERİNE KARŞI ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER Cihazların verimli ve güvenilir çalışması için imalatçının kullanma kılavuzuna mutlaka uyulması gerekir. Düzgün monte edilmemiş veya bakımı iyi yapılmamış cihazlar zehirli bir gaz olan karbon monoksit üretirler. Cihazların karbon monoksit gazına sebep olan durumların bazıları şunlardır 1 Cihazın yakıcı bölümlerinde özel sargının iyi yapılmamış olması veya toz olması 3 Temiz hava girişinin engellenmesi. Her ne kadar renksiz, tatsız, kokusuz olsa da karbon monoksiti solumak, bulantıya baygınlığa soğuk algınlığına ve benzer semptomlara neden olur. Eğer doğalgaz cihazının iyi çalışmadığından şüphe ediyorsa yetkili servis elemanlarına bakımı yaptırılmalıdır pişirme ocakları ve bacaları doğalgaz cihazları 12 M3 den daha küçük hacimlere yerleştirilemez. Doğalgazın verimli kullanıla bilmesi için bazı kurallara uymak gerekir. Ev ısıtma, sıcak su temini pişirmede doğalgazın verimli kullanıla bilmesi için verebileceğimiz öneriler şunlardır. 6GENEL ÖNLEMLER 1 Yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddeleri doğalgaz yakıcı cihazlarınızdan, sayaçlarınızdan ve tesisatınızdan uzak tutunuz. 2 Elektrik tesisat ve cihazları ile telefon ve kızgın su borularının doğalgaz tesisat ve cihazlarına olan mesafesi en az 30 cm. olmalıdır. Bu nedenle elektrikli alet ve kabloları asla doğalgaz tesisatına asmayınız ve sarmayınız. 3 Doğalgaz tesisat borularının aktif inşaat malzemeleri ile temasına engel olunuz. Tesisatınızı korozyona karşı koruyunuz. 4 Binanızın ana kapama vanasının yerini öğrenerek ani bir müdahale durumunda yapacaklarınızı tasarlayınız. 5 Doğalgaz tesisatını kendi amacı dışında elektrik, topraklama hattı vb. kullanmanın tehlikeli ve yasak olduğunu unutmayınız. 6 Doğalgaz tesisatı borularını taşıyıcı yapı elemanı olarak kesinlikle kullanmayınız. 7 Doğalgaz tesisatı borularını dolap veya asma tavan içinde bırakmayınız. 8 Mühürlenmiş vanaların, sayaçlar ve regülatörlerin yalnızca yetkilileri tarafından açılabileceğini biliniz. 9 Doğalgaz tesisatınızda veya cihazınızda yapmak istediğiniz tadilatları yeterlilik almış firmalara yaptırmanız zorunludur. Ehliyetsiz ve yeterliliği olmayan firmalara kesinlikle tadilat yaptırmayınız. 10 Doğalgaz cihazlarınızın bakımlarını yetkili servislerine yaptırınız. 11 Gaz veya ısı üreten cihazlarınızın yanına veya aynı odaya benzin, solvent, cila, sprey boyalar, spreyli böcek ilaçları ve benzer basınçlı kutular gibi parlayıcı/patlayıcı ürünler koymayınız. 12 Çocuklara gazın nasıl koktuğunu ve bu kokuyu hissettiğinde yapması gerekenleri öğretiniz. 13 Doğalgaz cihazlarını kurcalamamalarını ve bunlara tutuşabilir maddelerle yaklaşmamalarını öğütleyiniz. 7 DOĞALGAZ YANGINLARINDA ALINACAK ÖNLEMLER Gaz yangınlarının söndürülmesinde uygulanacak genel kural önce gaz akışını kesmek, sonra söndürmektir. Bu nedenle, gaz yangınının derhal söndürmeye kalkışmamalı, gaz akışı kesilene kadar daha büyük tehlike riski yoksa yanmasına izin verilmelidir. Çevresi su ile soğutularak korunması gerekmektedir. Eğer akan gazı kesecek vanayı kapamak için yangının söndürülmesi mutlaka gerekiyorsa, çok kısa bir sürede gaz alevleri söndürülerek vana kapatılmalıdır. Bu nedenle öncelikle gaz akışının kesilmesine büyük önem gösterilmelidir. Anlaşılacağı gibi doğalgazın kullanıldığı her yerde tercihen KKT kuru kimyevi toz esaslı veya karbondioksit esaslı yangın söndürme cihazı bulundurulmalıdır. Su ve su ile kullanılan orta ve yüksek genleşmeli köpükler söndürme ve soğutma da etkilidir. 1- İş yeri ve apartman girişlerinde doğalgaz kaçağı sezildiğinde kibrit, çakmak vb. ateş çıkarıcı maddeler yakılmamalıdır. 2- Doğalgaz kullanılan bölümlerde bölüm tavanlarına ve cihazlara yakın yerlere gaz alarm detektörü takılmalıdır. 3- Havalandırma aspiratör veya fanlarla yapılıyorsa bunların mutlaka patlama-güvenlik özellikleri olması gerekmektedir. 4- Alevin geri tepmesini önleyen armatürler kullanılmalıdır. C AKARYAKIT YANGINLARI Benzin petrolden elde edilen kolaylıkla yanabilen bir sıvı maddedir. Benzin ve benzeri maddeler mazot, tinler, alkol, solvent, gazyağı vb. Benzin alevlenme ısısı40-41 santigrat derece olduğundan kapalı yerlerde patlama açık yerlerde parlama şeklinde yanma meydana gelir. D BACA YANGINLARI Bacaların uygun ebatta ve dış duvarların üzerinde yapılmaması, ocak bacalarının müşterek yapılması, bacanın fazla meyilli olması, bacada çatlak oluşması dahili gaz çıkışına sebep olacak sert köşelerin olması yangının etkenleridir. Kullanılan yakıtın cinsine göre; soba boruları 1-2 ayda bir temizlenirken bunların bacaları yılda en az 2, kalorifer ve mutfak bacaları ise yılda 1 kez temizlenmelidir. 1 BACA YANGINI NASIL OLUŞUR ? Bacanın iç yüzeyini kaplayan kurum saf karbondur ve son derece yanıcıdır. Kurum; kuru, yağsız ve hidrojeni az olan yakıtlarda toz halinde, nemli yakıtlarda tabaka halinde, yağlı yakıtlarda zift şeklinde oluşur. Kurum yanma sıcaklığına ve yeterli oksijene ulaştığı anda baca yangını başlar. Önce aşırı bir duman oluşur ve sonra parlak bir alev çıkmaya başlar. Karakteristik bir koku hissedeler. 2 BACA YANGINININ SÖNDÜRÜLMESİ Bacanın alt kısmından söndürülmeye başlanır. Bunda başarılı olunamazsa ateşin eriştiği en yüksek noktanın üstünden ve bacadan açılacak delikten suyu sis olarak vermek. Sis halindeki su ısı ile buharlaşması neticesi soğuma ve boğma yoluyla söndürülür. Diğer bir yol ise; bacanın üst ve alt ağızlarının ıslak çuval veya kaba dokulu kumaş parçaları ile tıkanması neticesi söndürme sağlanır. Boru ve bacalar kurum birikmesine mani fenni tedbirler alınmalı, boru ve bacalar sık temizlenmelidir. E ELEKTRİK YANGINLARI Elektrikten çıkan yangınların nedenlerini genel olarak iki ana gurupta toplayarak izah edebiliriz. 1 KULLANICIDAN KAYNAKLANANLAR Elektrik enerjisinden ısı kaynağı olarak yararlanmak amacı ile yapılan cihazların kullanılmaması, ihmal ve tedbirsizlik sebebiyle kullanımlarının bitiminden sonra fişlerinin çıkmasına neden olurlar. 2 TESİSATTAN KAYNAKLANANLAR Elektrik tesisatlarının talimatlara uygun şekilde yapılmaması, ısı nedeniyle elektrik kablolarında erimeler meydana gelmesi neticesinde tellerin birbirine teması kısa devre ile ortaya çıkan şiddetli akımın kolay yanabilen maddeleri tutuşturması yangının çıkma sebebidir. Elektrik sigortalarının atması halinde yenisi ile değiştirilmeyip tel sarılarak kullanılması, sarılan bu telin kalın olmasının yangınlara sebebiyet verdiği de bilinen bir gerçektir. F ORMAN YANGINLARI Orman yangınlarının oluşmasında en önemli etken insan, diğeri ise yıldırımdır. Yurdumuzda çıkan orman yangınlarının yaklaşık %99’u insanlar tarafından bir çoğu temmuz, ağustos ve eylül aylarında ve yangın saatleri de özellikle 12 ve 16 saatleri arasında yoğunlaşmaktadır. Yangın önleme ve söndürme çalışmalarının amacı sıcaklık, oksijen ve yanıcı maddenin, özelliklede sıcaklık ve yanıcı maddenin “uygun” oranlarda bir araya gelmemesine ya da getirilmemesine yöneliktir. a Örtü Yangını toprağı örten otsu bitkilerle çalıların ve bitki atıklarının yanmasıdır. b Tepe Yangını toprağı örten bitki atıklarının yanı sıra ağaçların gövdeleri, dalları ve tepeleri de yanmaktadır. c Gövde Yangını Ağaçlara yıldırım düşmesi sonucu veya ağaçlardaki dalları almak için ateş veya tütsü yakılması için ağaçların gövdesinde meydana gelen yangın çeşididir. Rüzgarlar orman yangınlarını hem çıkması hem de şiddeti ve yayma hızı üzerinde etkili olmaktadır. 1ORMAN YANGINLARINI ÖNLEME 1 Halkın Eğitimi 2 Halk - orman ilişkilerinin iyileştirilmesi 3 Yangını koruma programı oluşturmak. 4 Kamu kuruluşları arasında orman yangınları ile mücadele komisyonu oluşturmak. 5 Motorlu ve seyyar söndürme ekiplerinin artırılması. 6 Yangın gözetleme ve ihbar kulelerinin adetinin artırılması 2 YANGIN SÖNDÜRME ÇALIŞMALARI Örtü yangının söndürülmesi Yeni çıkan bir örtü yangını kolayca söndürülebilir. Örtü yangını biraz büyümüş ise yanlarına yapılan müdahale ile kama şeklinde yangın daraltılarak şiddeti azaltılır ve giderek söndürülür. Daraltılan yangın önden yapılacak mücadele ile tamamen söndürülür. Tepe yangının söndürülmesi Bu yangını söndürmek için örtü yangınıyla da mücadele edilmesi gerekir. Tepe yangınını söndürmek için rüzgâr istikametinde ateşin ilerlediği tarafta ve yan taraflarda ayırma şeritleri açılır. Bu işi yangın bu bölgeye gelmeden önce belirtilecek şekilde başlanılır. Bu şeritlerin genişlikleri ateşin sıçramasına meydan vermeyecek şekilde olması gerekir. Gövde Yangının Söndürülmesi Tek tek yanan ağaçların kavuklarına toprak doldurularak ateşin hava ile teması kesilir ve yangın söndürülür veya ağaç gövdeden kesilerek söndürme yapılır. G ARAÇ YANGINLARI Araç yangınları insan ihmallerinden araç teknik arızalarından kaynaklanabileceği gibi dışarıdan atılan herhangi bir cisim veya herhangi bir ateş kaynağından çıkabilir. 1 Açık unutulan radyo ve teypler aşırı ısınmaya neden olabilir, 2 Güneş altına park edilen araç içerisinde bulunan kibrit, çakmak ateş alabilir veya patlayabilir. 3 LPG gazı ile çalışan araçlarda ise gaz sıkışması harlamaya veya patlamaya sebep olabilir. 1ARAÇYANGINLARINDASÖNDÜRME USÜLLERİ Araç yangınlarının mücadelesinde su en önemli söndürücüdür başlangıç halinde ise kuru kimyevi toz söndürücüler kullanılabilir. İlk anında araçta bulunan akü kutup başları çıkarılmalıdır, aracın söndürülmesinde kullanılan su; yanan tanker ise taşıdığı yüke göre dikkatli kullanılmalıdır. H BİNA YANGINLARI Binalarda ortaya çıkan yangınlar çöp veya kâğıt kutusunun tutuşması, elektrik kontağı, soba, baca gibi etkenlerdir. Bu etkenlerin binanın esas yapı malzemelerini de sararak tüm binanın tutuşmasını sağlayarak binanın yanmasını sağlar. Genel olarak ahşap yangınlarını her türlü söndürme vasıtası ve söndürme cihazlarıyla söndürebiliriz. Bu tür yangınlar ancak ısı derecesini düşürerek söndürülebilir. Isı düşürecek söndürme vasıtası ise sudur. Bina içinde gizli ve değerli evrakların bulunduğu arşiv gibi, yangınları söndürmede karbondioksit ya da kuru kimyevi toz kullanılması yerinde olur. Binaların yangın söndürülmesinde dikkat edilmesi gereken hususlar şu şekilde özetlenebilir Yangın çıkmış binanın öncelikle keşfinin yapılması, binanın yapım şekli, içinde bulunan malzemenin niteliğinin tespit edilmesi zorunluluğu vardır. Tuğla yığma binalarda çatı ve üst katlarda çıkan yangında yanan katların enkazlarının aşağı katlara dökülme ihtimali olabileceğinden söndürmede kullanılan suyun ağırlığı da buna eklenince çökmenin olduğu yerde de çökme tehlikesi olabilecektir. Bu gibi durumlarda zeminde suyun birikmesine engel olunmalıdır. Beton kirişli duvarların taş ve tuğla yığma binalarda çatı ve üst katlarda çıkan yangınlarda çoğu kez döşeme ve kiriş başlığının yanmasına neden olduğundan döşeme ve tavanın ani olarak çökmesi söz konusu olabilir. Bu tür binalarda tehlikeli katların altında bulunmamak bulunma durumunda ise kapı pencere altlarını ve duvar diplerinde bulunmak suretiyle korunmalıdır. IV- YANGIN SÖNDÜRÜCÜ MADDELER VE YANGIN SÖNDÜRME İLKELERİ AYANGIN SÖNDÜRMEDE KULLANILAN MADDELER aSu Su serinletici, kapatıcı, akıcı, karıştırıcı, yayıcı özelliklere sahip bir maddedir. Isıyı emerek buharlaşır ve hacimce genişler. Oksijen ağır olduğu için yanıcı maddenin üstünü ve çevresini kaplar. 1 Soğutucu özelliği 2 Kaplama – boğma özelliği 3 Emülsiyon – Söndürücü özelliği 1- Soğutucu özelliği Genel olarak yanan bir cismin üzerine su temas ederse temas ettiği satıh soğuyarak yanma noktasının altına iner ve yangın söner. 2- Kaplama – Boğma Özelliği Bir ateşe söndürmek için yeteri kadar stil meydana getirilerek, yanan bölgeden havayı kovmak yani ateşi oksijensiz bırakmaktadır. 3- Emülsiyon İçin Kullanma Özelliği Birbirleriyle karışmayan iki sıvıdan bir süre için yanıcı sıvının üzerini kaplar, yanmayı durdurup yayılmasını önler. Fuel-Oil üzerine ince damlalar halinde püskürtülecek su yanmayı durdurur ki bu olaya Emülsification Emülsifikasyon denir. b Karbondioksit C02 Akaryakıt ve elektrik kaynaklı yangınlar da kullanılacak CO2 yanıcı olmayıp kimyevi maddelerle pek kolay birleşmez. Elektrik iletmez, yalıtkandır. Genellikle tüpün içinde iken sıvı hale gelir. Ancak tüpten dışarıya çıkarken gaz haline dönüşür. CO2 32 0C nin üzerinde bir sıcaklıkta korunursa hangi basınç altında tutulursa tutulsun sıvı hale getirilemez. Öyle ise tüpler aşırı ısıdan uzak yerlerde bulundurulmalı, muhafaza edilmelidir. Yangın söndürme cihazları ile karbondioksit, bir ateşe doğru püskürtülecek olursa, aniden gaz haline geçeceği için soğur, ya kar taneleri ya da beyaz bir bulut gibi görünerek havadan da bir buçuk defa ağır olduğu için yangının üstünü kaplar ve hava ile yangının ilgisini keserek ateşi boğar. Karbondioksit CO2 boğucu bir gaz olduğundan havada % 9’un üzerine yükselmesi boğulmalara % 20’ye yükselmesi ölümlere neden olabilir. Kapalı yerlerde ki yangınlarda karbondioksit işlendiği zaman bu özelliğinden dolayı tehlike oluşturur. Kapalı yer yangınlarında yangının söndürülebilmesi için yanıcı maddenin cinsine göre kapalı hacmin yeterli oranda karbondioksit gazı ile doldurulması gerekir. Bu nedenle çevrede tutuşan madde karbondioksit ile sönebilecek cinsten ise karbondioksitli cihazların kullanılması doğru olur. Bu nedenle, elektrik kaynaklı yangınlarda önce elektriğin kesilmesi, daha sonra yangının sınıfına göre yangına müdahalede bulunulması gerekir. c Kuru kimyevi toz B ve C sınıfı yangınlar için kullanılan tozlar, sodyum bikarbonat asıllı tozlardır. A, B, C sınıfı yangınlarında kullanılan tozlar ise Amonyum Fosfat asıllı bileşiklerden meydana gelmektedir. Kuru kimyevi tozlar, akaryakıt yangınlarında, elektrikle çalışan makinelerin yangınlarında kullanılmaktadır. Kuru kimyevi tozlar, genellikle sodyum, bikarbonat Na HCo3 asıllıdır. Kuru kimyevi tozlar, ateşin üzerine tatbik edildikleri zaman sodyum bikarbonat, karbondioksit ve su şekline dönüşerek ayrışır ve ateşi söndürür. Kuru kimyevi tozlar zehirli değillerdir. Ancak teneffüs edilen yerde bol miktarda bulunuşu, solunumu güçleştirir. Sis gibi etrafı kapladıkları için de görüşü azaltabilirler. 1Kuru Kimyevi Tozların Söndürücülük Özellikleri Kuru kimyevi tozlar ateşi boğarak, soğutarak, zincirleme yanma olayına kesintiye uğratarak söndürürler. d Köpük FOAM FOAM kimyasal bileşiktir. Basınçlı su ile karıştığında, karışım köpük yapıcıdan tazyikle geçerken hava ile karışır ve köpüğü meydana getirir. Köpük; yangın yüzeyini battaniye gibi tamamen kaplar, hava ile teması keser, ayrıca soğutma özelliği vardır. Bu nedenle iyi bir söndürücüdür. AKöpükte Genel Olarak Aranacak Özellikler 1 Köpük hidrolize edilmiş sıvı durumda olmalı, 2 Köpük maddesinin su ile karışımı % 2 ila %10 olmalı, 3 Basınçlı su karışımı sonucu oluşan köpük, yüksek ısıda bozulmamalı, rüzgarda dağılmamalı, kuru kimyevi tozdan etkilenmemeli, 4 Su ile karıştığında karışımın en az 15 katı köpük oluşmalı, 5 En az 10 yıl özelliğini kaybetmemeli 6 Genelde – 10 0C ile 50 0C arasında çökelti yapmamalıdır. B Köpüklerin Kullanılma Alanları 1 Rafineriler, kimya laboratuarları, kimyasal madde depoları, 2 Boya ve vernik atölyeleri veya depoları, 3 Akaryakıt depolama yerleri ve dolum istasyonları, 4 Artık yağların döküldüğü hendekler, 5 Akaryakıt tankerleri, Taner, kargo ambarları, 6 Hava alanları, uçak hangarlar gibi benzeri yerler sayılabilir. e Holejenli Hidrokarbonlar Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca gün ve 3635 sayı ile Dünya Sağlık Örgütü tarafından ozon tabakasını deldiği için dolum – satışı yasaklanmış gün ve 23176 sayılı resmi gazetede yayımlanan kanun gereğince tekrar söndürücü madde olarak kapsama alınmıştır. Özellikleri 1 Hassas cihazların korunmasında, bilgi işlem merkezlerinde, laboratuarlarında, telekomünikasyon merkezlerinde vb. yerlerde kullanılan söndürücülerdir. 2 Kullanılan malzemeye zarar vermeyen çok etkin söndürme özelliği olan, kullanıldığı yerde iz ve leke bırakmayan pahalı bir söndürücüdür. 3 2 – 4 – 6 - 12 kilogramlık portatif elde taşınabilen söndürücülerde ve ayrıca otomatik sprinkler sistemlerinde kullanılır. 4 Temiz ve renksizdir. Patlamaya sebebiyet vermez. 5 Elektrik yangınlarında iletken olmadığı için rahatlıkla kullanılabilir. 6 Atık bırakmaz, uçucu özelliğe sahiptir. Yangın Sınıflarına Göre Söndürücü Maddeler A sınıfı yangınlarda yanıcı madde, su kullanılmak suretiyle su püskürtücü cihazlar ve kuru kimyasal tozlu cihazlarla soğutularak söndürülür. B sınıfı yangınlar, yanıcı maddelerin üzeri kum toprak, köpüklü karbonhidratlı ve kuru kimyasal tozlu maddelerle örtülüp oksijenle temasının kesilmesi “boğulması” suretiyle söndürülür. CO2, Köpüklü, Kuru Kimyevi Toz Söndürücüler Kullanılır. C sınıfı yangınlarda gazın irtibatını kesmek Musluğunu Kapatmak suretiyle kuru kimyevi toz halon 1301, halon 1211 kullanılarak söndürülür. B YANGIN SÖNDÜRME CİHAZLARI Yangın söndürme cihazlarının etkileri çeşitlidir. Bu etkiler cihazın soğutarak, havayı keserek, oksijeni azaltarak reaksiyon sonucu yangın söndürücü özelliklerinden ileri gelmektedir. Aynı miktar su, CO2 ve kuru kimyasal toz farklı söndürücü niteliktedir. her sınıf yangına karşı kullanılamaz, belirli yangınların söndürülmesi amacıyla yapılmıştır. Ancak her cins yangına karşı kullanılan de vardır. Yangın Söndürme Cihazlarının Dağıtımı Yangınların başlangıçta söndürülebilmesi için bulundurulması gerekli nin ne miktar olacağı saptanmalıdır. Her bağımsız bölüm için bir adet olmak üzere, beher her bir 200 m2lik taban alanı için bir adet ilave edilerek uygun tipte ve yeterli sayıda yangın söndürücü bulundurulması esastır. Çok katlı yüksek binalar ve endüstriyel yapılarda her 100 m2 için bir adet 6 Kg’lık yangın söndürücü bulundurulur. Yangın söndürücünün cins ve miktarı konusunda sivil Savunma veya itfaiye teşkilatının görüşü alınır. Yangın söndürücüsü olarak zehirli halon grupları kullanılamaz. Motorlu araçlar için Otobüslerde ve tehlikeli madde taşıyan araçlarda her sınıf yangına birden etki eden, yangına karşı daha dayanıklı kuvvetli sarsıntılarda etkilenmeyen, pas yapmaz tipte ve kimyasal bakımdan canlılara bir tehlike arz etmeyen el lerinden Oturma yeri 14 14 dahil kişiye kadar olan otobüslerde 6 1 adet, tehlikeli madde taşıyan araçlarda ve oturma yeri 14 kişiden fazla olan otobüslerde 6 2 adet bulundurulmalıdır. Yangın Söndürme Cihazlarının Yerleştirilmesi 1 Y lerin konulacağı yerler umulan yangın çeşitlerine uygun olmalıdır. 2 lerin yerleri çabuk ulaşılır bir yer olarak seçilmelidir. 3 lerin yerleri hiç değiştirilmemeli ve bu yerler kırmızı boya ile boyanmalıdır. 4 lerin duvarlara asılması halinde zeminden asma halkasına olan uzaklığı 150 cm. yi geçmeyecek şekilde ayarlanmalıdır. 5 çıkması olasılığı olan yerin yakınına konulmalı, makine, tezgah, malzeme ve kapı arkasına konulmalıdır. YANGIN SÖNDÜRME CİHAZLARININ ÖZELLİKLERİ, KULLANILMASI, BAKIMI a köpüklü cihazlar minimaks tipi Elde, sırta, tekerlekli ve sabit enstalasyonlu büyük tipleri de vardır. A sınıfı yangınlarda da kulanılabilirliklerine rağmen etkin şekilde B sınıfı yangınlarda kullanılırlar. Çıkış nedeni elektrik olan yangınlarda akım kesilmeden kullanılmazlar. Cihaz 4 0C ile 50 0C derece arasında kullanılmalıdır. 1kullanılması 1 Cihazı yerinden alınız. 2 Üst tutacak yerinden tutarak yangın yerine götürünüz. 3 Cihazı ters çevirerek yavaşça yere vurunuz. 4 Köpüğün daha iyi çıkması için cihazı ters tutarak yangına mümkün olduğu kadar yanaşarak üzerini kapatmaya çalışınız 2kontrolü cihazın aylık, altı aylık, bir yıllık ve beş yıllık bakımlarının yapılması gerekmektedir. . b C02 KARBONDİOKSİTLİ CİHAZLAR Karbondioksit renksiz, kokusuz, elektriği iletmeyen, havadan ağır bir gaz olduğundan yangın söndürücü olarak yaygın şekilde kullanılmaktadır. Çok çeşitli kapasitelerde olanları yaygın şekilde kullanılmaktadır. Çok çeşitli kapasitelerde olan cihazlar 39 oC dereceden fazla sıcaklıklarda bulundurulmamalıdır. Bu dereceye kadar cihazın içerisindeki karbondioksitin 3/4ü sıvı 1/4 ü gaz halindedir. 1. Cihazı yerinden alınız. 2. Valf emniyet pimini veya mührü çıkarınız. 3. Lansı yerinden çıkararak yangına yaklaşınız. Valfın cinsine göre tetiği veya valf kolunu sıkınız. Valf çevirmeli cins ise sola çevirerek açınız. 4. Rüzgarı arkanıza alarak cihazdan çıkan ateşin size yakın kısmından başlamak üzere ileriye doğru sevk ediniz. 5. Yangın tamamen söndükten sonra dahi bir müddet daha karbondioksit sıkınız. 6. Cihazın içerisine hava girerek paslanma yapmasını engellemek için cihazın içerisinde bir miktar gaz bırakınız. 7. Valf sağa doğru çevirerek kapatınız. 2 KONTROLÜ Cihazın aylık, altı aylık ve on iki yıllık bakımlarının yapılması gerekmektedir. C KURU KİMYEVİ TOZLU CİHAZLAR Bu tür cihazlar içerisinde bulunan kimyasal tozun yangına püskürtülmesi suretiyle etkisini gösterirler. Cihaz içerisin konulan tozlar sodyum bikarbonat veya mono amonyum fosfattır. Bu tozlar yangın üzerine sıkıldıklarından yayılarak ateşin üzerini kaplar hararetin tesiriyle havanın oksijenini alır ve karbondioksit gazı meydana getirir. Bu suretle hem yangını boğmuş hem de çıkan su buharı ve karbondioksit nedeniyle azda olsa soğutma sağlanmış olur. Bu tür cihazlar A, B ve C türü Katı, sıvı ve Gaz yangınlarına karşı emniyetle kullanılabilmektedir. Yangına 2 ile 7 metre mesafenden sıkıldığında etkili bir söndürme sağlanır. Cihazların içindeki tozu püskürmek için gerekli basıncı, cihazın içindeki veya dışındaki karbondioksit sağlamaktadır. Püskürtmeyi karbondioksitten başka Azot gazı da sağlamaktadır. 1 KULLANILMASI 1. Cihazı yerinden alınız. 2. Rüzgarı arakanıza alarak yangına yaklaşınız. 3. Tetiği hortumla birlikte ateşe yöneltiniz. 4. Basınç tüpünün vanasını açınız. 5. Tetikten çıkan tozu ateşin başlangıç noktasına tutunuz. Hortumu ve tetiği sağa sola doğru hareket ettirerek ileri doğru tutunuz. 7. Yangın söndürüldükten sonra cihaz içindeki tozu sonuna kadar sıkınız. Kuru kimyevi tozlu yangın söndürme cihazlarının aylık, altı aylık, yıllık ve on yıllık kontrollerinin yapılması gerekmektedir. YANGIN ESNASINDA YAPILACAKLAR Telaşlanmayın, Bulunduğunuz yerde yangın ihbar düğmesi var ise ona basınız, İtfaiye Teşkilatına telefon ediniz, 110 Yangın yerinin adresini kısa ve doğru şekilde bildiriniz, Mümkün ise yangın cinsini bildiriniz, bina, benzin, doğalgaz vb. Yangını çevrenize duyurun, İtfaiye gelinceye kadar yangın söndürmek için elde mevcut vasıta ve imkanlardan faydalanmaya çalışınız, Yangının yayılmaması için kapı ve pencereleri kapatınız, Bunları yaparken kendinizi ve başkalarını tehlikeye atmayınız, Görevliler haricinde yangın sahasına girilmesine mani olunuz. C YANGIN SÖNDÜRME USULLERİ a Soğutarak Söndürme Yanma sırasında yanıcı madenin ısısı maddenin cinsine göre yanma ısısının altına düşürülürse yanma olayı ortadan kalkacaktır. Yanma ısısını düşürücü usuller çeşitli olmakla beraber en çok kullanılanları şunlardır. Su ile soğutma Su ile soğutma soğutarak söndürme prensipleri içerisinde en başta gelir. Suyun elverişli fiziksel ve kimyasal özelliği yanında bol bulunması ve ucuz olması nedeniyle en çok kullanılan yangın söndürme maddesidir. Su yangının söndürülmesinde yanıcı maddeden ısı alarak yanma ısısını düşürme özelliğine sahiptir. Böylelikle yanan cismin ısısı buharlaşan suya aktarılmış olur. Yanıcı madde ısısı düştüğünden yanma olayı da ortadan kalkar. Su yalnızca soğutma yoluyla değil aynı zamanda pülvarize Atomize, yağmurlama şeklinde kullanıldığı zaman oksijeni kesme özelliğine de haizdir. Su genellikle ahşap yangınlarında A sınıfı kullanılır. Ancak ahşap yangının çıkış nedeni elektrik ise yanan ortamdaki elektrik akımının kesildiği kesinlikle tespit edilmedikçe su ile yangın söndürülmesi yapılmaz. Çünkü su iletken bir maddedir. Su yukarıda bahsedildiği gibi pülverize şekilde kullanıldığı taktirde akaryakıt yangınlarında B sınıfı yangınlarda söndürücü olarak kullanılır. Su yangın söndürülmesinde olduğu kadar yangının yayılmasına da engel olmaktadır. Yangının yayılması muhtemel bölgelerdeki yanmaya müsait maddeler su ile ısıtılarak yanma ısıları yükseltilir. Yanıcı maddeyi dağıtma Soğutarak söndürmenin bir başka türü de yanıcı maddeyi dağıtmaktır. Yanan maddenin dağıtılmasıyla yangından oluşan toplam ısı bölünecek, yanan cismin bir kütlesine düşen ısı azalacak ve yangın yavaş yavaş sönecektir. Bu tip söndürmelerde dağıtılan yanan maddelerin çevresinde başka bir yanıcı maddenin bulunmamasına dikkat edilmelidir. Genellikle bu tip söndürmeler ahşap gibi kütlesel olan A sınıfı yangınlarda kullanılır. Unutulmamalıdır ki bu tip söndürmeler anında yangını söndürmez. Bu tip söndürmeler yangının yayılmasına sebebiyet verdikleri için akaryakıt yangınlarında kati surette kullanılmaz. Kuvvetli üfleme Yanan madde üzerine kuvvetli olarak üflenen hava alevin sönmesine ve yanan maddenin ısısının belirli oranda azalmasına neden olacaktır. Bu ip söndürme ilkesiyle başlangıç yangınlarında başarı elde edilebilir mum, kibrit, çakmak, bir parça kağıt alevinin söndürülmesi gibi b Havayı Kesme Örtme Yanan maddelerin üzerine havayı kesmek oksijeni ortadan kaldırmak için örtülen veya yayılan maddelerle yapılan söndürme işlemine örtme denir. Kuru yanıcı madde katı yanıcı madde yangınlarında ve başlangıç halindeki yangınlarda örtü olarak halı, kilim, branda, battaniye ve kum gibi maddeler kullanılırlar. Akaryakıt yangınlarında örtü olarak köpük, klor, azot, karbon amonyak gibi maddeler kullanılır. Boğma Oluşan yangının oksijenle ilgisini önlemek veya yanma için gerekli oksijen oranını azaltmak amacıyla yapılan işlemdir. Bu tür söndürmeler özellikle kapalı yerlerdeki yangınlarda kullanılır. örneğin, bir odda oluşan yangına gerekli oksijenin gelmesini önlemek amacıyla kapı, pencere havalandırma bacaları gibi hava gelebilecek açıklıkların kapatılmasıyla oksijen yenilenmesine mani olunarak yangın söndürülür. Oksijeni azaltma Şayet oksijeni ortamda % 14’ün altına düşürürsek yanma olayı ortadan kalkacaktır. Bu esasa dayanılarak oluşturulan söndürme prensibine ise oksijeni azaltma yöntemi denilmektedir. Oksijeni azaltıcı maddeler kimyevi tozlar karbondioksit gazı gibi maddelerdir. c Yanıcı Maddeyi Ortadan Kaldırma Yanıcı maddeyi ortadan kaldırmak Bu yöntem genellikle gaz halindeki yanıcı maddeler yangınlarında etkendir. Örneğin, yanan bir havagazı veya LPG gazının vanasının kapatılarak yanma olayına son verilmesi gibi. Yanıcı maddeyi ısıdan ayırmak Katı yanıcı maddenin ana kütleden ayrılması suretiyle yapılan söndürmedir. Ara boşluğu meydana getirmek Örneğin, orman yangınlarında yanan kısım ile yanmamış kısım arasındaki ağaçların kesilmesi ve otların temizlenmesi, büyük mahalle yangınlarında çevredeki binaların yıkılması gibi. YANGIN ÖNLEYİCİ TEDBİRLER A-yapı bakımından önleyici tedbirler B-tesisat bakımından önleyici tedbirler 1-Sabit tesisler 2-Yangın ihbar tesisleri 3-Yangın söndürme sistemleri C-kullanma bakımından önleyici tedbirler D-yapısal bakımından önleyici tedbirler E-organizasyon bakımından önleyici tedbirler A-İNŞAİ YAPI BAKIMINDAN ÖNLEYİCİ TEDBİRLER -İnşaat ve dekorasyon malzemesi -Bacaların inşaa durumu -Yangın bölme duvarları -Asansör motor daireleri ve havalandırma bacaları -Bacaya yakın yapılan kapı ve pencere söveleri -Yangına hassas yerlerin ayrılması -Yanmaz boya veya maddelerle kolay yanıcı maddelerin üzerinin boyanması -Yangın merdivenleri B-TESİSAT BAKIMINDAN ÖNLEYİCİ TEDBİRLER 1-Sabit tesisler -Elektrik tesisatı-Su tesisatı-Havagazı tesisatı-Kalorifer tesisatı-Paratoner tesisatı-Drenaj tesisatı 2-Yangın ihbar tesisleri -Mekanik sistem-Otomatik sistem 3-Yangın söndürme sistemleri -Otomatik sabit yangın söndürme sistemleri -Yağmurlama Springler sistemi -Köpüklü söndürme sistemi -Kuru tozlu söndürme sistemi -CO2 söndürme sistemleri -Halon gazlı söndürme sistemleri C-DİĞER TEDBİRLER -Yasal tedbirler -Eğitim tedbirleri ve denetimleri a-Halkın eğitimi b-Okullarda eğitim c-Çalışan personelin eğitimi eğitimi İŞ YERİNDE, KURUM VE KURULUŞLARDA ACİL DURUM PLANI VE EKİPLERİNİN KURULMASI Sorumlu çalışma saatin başından bitimine kadar sorunlu olduğu bölümde yangına karşı korunma önlemlerini kontrol etmek ve aldırmakla yükümlüdür. Kamu binalarında bir gece bekçisi veya bir güvenlik görevlisi bulunması asıldır. Bina sahip ve yöneticileri ekiplerin yapılarda oluşacak yangına müdahale etmesi ve kurtarma işlemlerinin yürütülmelerinde kullanmaları için gerekli malzemeleri bulundurmak zorundadırlar. Yapı bina tesis ve işletmelerden on bağımsız bölümü bulunan konutlar ile elli kişiden fazla insan bulunan her türlü yapı bina tesis ve işletmelerde aşağıdaki ekipler oluşturulur. Söndürme,Kurtarma,Koruma ,İlkyardım ekibi Diğer yapı bina tesis ve işletmelerde ise sahip yönetici veya amirini uygun göreceği ekipler kurulur ve diğer önlemler alınır. Söndürme ve kurtarma ekipleri en az üzer koruma ve ilk yardım ekipleri ise en az ikişer kişiden oluşur. Kurumda sivil savunma servisleri kurulursa söz konusu ekiplerin görevleri bu servislerce yürütülür. Her ekipte bir ekip başı bulunur. Söndürme ekibi Binada çıkacak yangını hemen müdahale ederek genişlemesine mani olur. Kurtarma ekibi Yangın anında can ve mal güvenliği işlemini yürütmek, Koruma ekibi Kurtarma ekibince kurtarılan eşya ve evrakı korumak, yangın nedeniyle ortaya çıkması muhtemel panik ve kargaşayı önlemek, İlk yardım ekibi Yangın sebebiyle hastalanan ve yaralanan kişilere ilk müdahaleyi yapmak. BİNALARIN DAHİLİ SÖNDÜRME ALGILAMA VE TAHLİYE SİSTEMLERİ Binaların yangın söndürme algılama ve tahliye projeleri tesisat projelerinden ayrı olarak hazırlanır. Projeler belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde belediyeler, belediye sınırları dışında ise Valilikler tarafından onaylanmak şartıyla uygulanır. Her yapı yangın ya da diğer acil durumlarda yapıdan kaçış için kullanıcıların ısı duman ya da panikten doğan aşırı tehlikeden koruyacak biçimde yapılacak donatılacak bakım görecek ve işlevini sürdürecektir. Yangın durumunda kullanıcıların yanlışlıklı çıkmaz alana girmemeleri ve kullanılan odalardan mekanlardan geçmek zorunda kalmaksızın bir çıkışa erişmeleri sağlanacaktır. Binalarda kurulan elektrik tesisatı kaçış yollarını aydınlatması yangın algılama ve uyarı sistemleri yangın veya benzeri acil durumda binada bulunanlara zarar vermeyecek şekilde tasarlanacak, tesis edilecek ve çalışır durumda tutulacaklardır. Elektrik enerjisinin güvenlik amacıyla kesilmesi durumunda otomatik olarak devreye girerek yeterli aydınlatma sağlayacak şekilde düzenlenecektir. Elle yangın uyarısı yangın uyarı butonlarıyla yapılacaktır. Yangın uyarı butonları yangın kaçış yollarına tesis edilecektir. YANGIN DOLAPLARI VE BULUNDURULMASI GEREKEN MALZEMELER Yüksek yapılar, çarşılar, toplantı amaçlı binalar, konaklama ve sağlık amaçlı yapılar, kapalı kullanım alanı 2000 m2 den büyük olan bütün binalar, 1000 m2 den büyük imalathane ve atölyelere yangın dolaplarının yaptırılması zorunludur. Yangın dolapları her katta ve yangın duvarlarıyla ayrılmış her bölümde aralarında 30 m2 den fazla olmayacak şekilde düzenlenecektir. Yangın söndürme dolabında bir adet yangın söndürücü 6 yangın musluğu, yangın söndürme hortumu 30m. lans, rekor bulunması gerekmektedir. Vl DOĞAL AFETLERİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ SONUÇLARI Genel olarak insan için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar meydana getiren, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen doğal, teknolojik ve insan kökenli olaylara AFET denilmektedir. Can ve mala yönelik diğer tehlikeleri düşman saldırısı ve yangınlar önlemek insan ve insanlık için imkan dahilinde ise de, DOĞAL AFETLERİN önlenmesi her zaman mümkün olamamaktadır. Ancak, hiçbir afet “ÖNLENEMEZ” veya “ETKİLERİ AZALTILAMAZ” diye düşünülmemelidir. Bu konuda insana düşen görev, gerekli önlemleri önceden alarak tehlike ile iç içe yaşamak, bilim ve tekniğe düşen görev ise insan için tehlikesi az yaşam sağlamaktır. Doğal Afet Yerleşim, üretim, alt yapı, ulaşım, haberleşme gibi, genel hayatın zorunlu vasıtalarını ve akışını bozacak ölçüde aniden ve belirli bir süreç içerisinde meydana gelen doğal yer ve hava hareketleridir. Afet Bölgesi Doğal afetin olumsuz sonuçlarından ciddi boyutlarda etkilenen ve yetkililerce acil yardıma ihtiyaç duyulduğuna “AFET BÖLGESİ” ilan edilmesi şartı aranmaksızın doğal olarak ortaya çıkan bölgelerdir. Acil Yardım Afetzedeleri kurtarma, yaralılara ilk yardım ve tıbbi tedavi, yapma, aç ve açıkta kalan ailelerin geçici barındırılması ve bunların yiyecek, giyecek, ısıtma, aydınlatma ve diğer ihtiyaç maddelerinin karşılanması ve salgınların önlenmesi için yapılacak yardımlardır. AFET ÇEŞİTLERİ ADoğal Afetler 1. Deprem yer sarsıntısı 7. Fırtına-Kasırga-Tayfun, Tornada, Hortumlar 9. Tusunami deprem sonrası oluşan dev dalgalar 10. Hav, Su, Çevre kirlenmesi B Teknolojik Afetler C İnsan Kökenli Afetler 1 Yangın 1. Hava, su, çevre kirlenmesi 2. Ulaşım karayolu-demiryolu-hava-deniz kazaları ÖZELLİKLERİ VE SONUÇLARI 1. Çeşitli güç ve genişlikte olurlar. 4. Ölüm , sakatlık ve öksüz kalma gibi sonuçlar doğururlar 5. Bulaşıcı ve salgın hastalıkların tifo, tifüs, sarılık, veba vb. çıkmasına neden olurlar. 6. Yörenin ekonomik yapısını bozarlar. 7. Devletin planladığı yatırımları geciktirirler. 8. Yukarıda sayılan özellikler aynı zamanda doğal afetlerin olağan sonuçlarıdır. DEPREM A TANIMI Yerkabuğunun içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamlara ve yer yüzeyini sarsma olayın deprem denir. Depremin olacağını önceden tespit eden cihazlar veya yöntemler henüz bulanamamıştır. Bu nedenle, depremle iç içe yaşayan ülkeler depremin yaratacağı olumsuz etkilere karşı hazırlıklı olmak zorundadır. Toplumun deprem anında gerekli tedbirleri alabilecek şekilde eğitilmesi ve organize edilmesi depremlerin yol açacağı hasar ve kayıpların asgari düzeye indirebilmesini sağlayacaktır. ÖNCESİ ALINACAK ÖNLEMLER alınacak Önlemler Evinizde bir pilli radyo, yedek pil, el feneri ve ilk yardım çantası bulundurunuz ve bunların nerede saklandığını evde yaşayanlara mutlaka öğretiniz. Evde elektrik sigortasının su ve gaz vanalarının yerini öğreniniz ve evde yaşayanlara bunları nasıl kapatabileceklerini öğretiniz. Kitap rafları ve mutfak dolaplarını vida ile duvara monte ediniz. sabit hale getiriniz Alınacak Önlemler Okul yöneticileri ve öğretmenler sınıflarda olası bir depremde korunmayı öğrencilere anlatmalı ve tatbikatlar yaptırmalıdır. Okul yöneticileri deprem sonrası okul binasının tahliyesine ve kurtarma işlemini planlamalıdır. Okul yöneticileri yangın gaz kaçakları su ve kanalizasyon borularının patlamalarına karşı gerekli tedbirler alınmalıdır. 3- İş yerinde alınacak önlemler Çalıştığınız iş yerinin veya birimin acil durum planını ve kendinize düşen bir sorumluluk olup olmadığını öğreniniz. Evlerde okullarda ve işyerlerinde içinde bulunanların güvenliğinin sağlanabilmesi ve kargaşaların önlenebilmesi için deprem güvenlik planı, tahliye planı ve deprem sonrası buluşma planı yapılmalıdır. C. DEPREM SIRASINDA ALINACAK ÖNLEMLER a. Bina içerisinde Sakin olup, kesinlikle telaşa kapılmayınız, monte edilmemiş dolap raf vb. eşyalardan, pencere ve dış kapıdan uzak durunuz. Binanın merkezine yakın bir köşede duvara yanlanınız veya varsa sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek başınızı iki elimizin arasına alarak veya bir koruyucu yastık, kitap vb malzeme ile koruyunuz. Sarsıntı geçene dek bekleyiniz. Tekerlekli sandalyede iseniz tekerlekleri kilitleyerek başınızı ve boynuzunuzu korumaya alınız. Merdiven, balkon, koridor ve geniş sahanlı yerlerden ve pencerelerden uzaklaşınız. Kesinlikle asansör kullanmayınız. Asansörde iseniz kat çıkış düğmesine basarak asansörü terk ediniz. İbadethane, spor salonu, konferans salonu gibi toplu yerlerde iseniz kubbe, geniş tavan ve avize gibi asılı cisimlerin altından kaçarak yan mekanlara veya duvar kenarlarına sığınınız. Büyük mağaza ve marketlerde iseniz, yangın merdivenlerine ve çıkışlarına koşmayınız ve güvenlik görevlilerini dinleyerek onların dediklerini yapınız. Okulda iseniz sınıfta kalarak sağlamsa sıra altlarına yada sıra yanını çömelerek ikinci maddede belirtildiği şekilde başınızı koruyunuz. Stad’da iseniz çıkış kapılarına doğru koşmayınız, güvenlik görevlililerini dinleyip stat ortasına gidiniz. Mutfak, imalathane, laboratuar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde; ocak, fırın ve bu gibi cihazları kapatınız. Yanıcı ve patlayıcı malzeme ve maddelerden mümkün olduğunca uzak durunuz. Bina içinde karanlıkta kalsanız bile kibrit, çakmak, mum, gaz lambası, piknik tüpü kullanmayınız. dışında Enerji hatlarından, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşınız, açık arazide çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olunuz. Oluşabilecek dev dalgalar nedeniyle deniz kıyısından uzaklaşınız. Toprak kayması olabilecek veya taş, kaya düşebilecek yamaç altlarında iseniz buraları derhal terk edip seri şekilde güvenli bir ortama geçiniz. Binalardan düşebilecek baca, tuğla, kiremit, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olunuz. Elektrik direkleri ve tellerinden uzak durunuz. Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olunuz. Yanıcı ve patlayıcı madde taşıyan araçlara yaklaşmayınız. c. Araç kullanırken veya toplu taşıma araçlarında, Bulunduğunuz yer güvenli ve açık alan ise durunuz, araç karayolunda seyir halinde ise geçitlerden, köprülerden uzakta bir yerde arabanızı sağa çekerek durdurunuz ve sarsıntı geçinceye kadar kontak anahtarı yerinde ve pencereler kapalı vaziyette içinden çıkmayınız. Araç meskun mahallerde ise ya da güvenli bir yerde değilse, aracı durdurarak kontak anahtarını üzerinde bırakmak suretiyle aracı terk ediniz ve açık alanlara gidiniz. Normal trafikten, ağaçlardan, direklerden ve enerji nakil hatlarından mümkün olduğu kadar uzaklaşınız. Gerekmedikçe, kesinlikle metro ve trenden inmeyiniz. Elektriğe kapılabilir veya diğer bir tren çarpabilir. vagonun içinde sıkıca tutturulmuş askı, korkuluk veya herhangi bir yere tutununuz, camlardan uzak durunuz. Metro veya tren personeli tarafından verilen talimatlara uyunuz. D. DEPREMDEN SONRA ALINACAK ÖNLEMLER Kesinlikle paniğe kapılmayınız. sarsıntı kesilince, gaz kaçakları olup olmadığını kokuya dikkat ederek kontrol ediniz, kesinlikle kibrit ve çakmak kullanmayınız, gaz kaçağı olmadığından emin olmadan elektrik düğmelerini açıp kapamayınız. Gaz kaçağı olduğunu anladığınız taktirde pencere ve kapıları açınız. Gaz vanasını kapatınız, soba ve ısıtıcıları söndürünüz. Önceden hazırladığınız afet çantası ile acil ihtiyaç duyulacak diğer malzemeleri giysi, battaniye, su ve gıda gibi yanınıza alarak derhal bulunduğunuz yeri önceden belirlediğiniz yollardan terk etmeli ve toplanma yerine gitmelisiniz. kesinlikle binayı tahliye ederken asansör yerine merdiven kullanmayı tercih ediniz. Hasar görmüş binalardan uzak durunuz. Yıkılan binalarda yardıma ihtiyacı olanlara kurtarma, ilk yardım ve enkaz kaldırma çalışmalarında yardımcı olunuz. İkinci sarsıntı ihtimaline karşı tedbirli olunuz. Telefon hatlarını meşgul etmeyiniz. Yollarda yaralı nakli yapılacağı için trafiği engellemeyiniz. Deprem hakkında söylenti ve dedikodulara inanmayınız. Aile içinde birbirinizle dayanışma halinde olunuz. Özellikle çocukları olayın etkisinden uzaklaştırmalısınız. Kurtarma ve sosyal yardımlar sırasında panik ve kargaşaya yol açmadan ilgili ve görevlilere yardımcı olunuz. Bina zarar görmüş ise içeri girmek için en az bir saat bekleyiniz. İlgililerin duyurusu doğrultusunda hareket ediniz. Deniz kenarı yerleşimlerde, dev dalgaların oluşması olasılığına karşı deniz kenarından uzaklaşınız. Toplu iskan bölgeleri9ndeki kurallara ve yöneticilerin talimatına mutlaka uyunuz. Kargaşa, dedikodu ve huzursuzluğa izin vermeyiniz. Özellikle iskan bölgelerinde halkın sağlığı için temizlik kurallarına uyunuz ve uymayanları uyarınız. Başkalarının da ihtiyacı olabileceğini düşünerek ihtiyacınızdan fazla yardım malzemesi talebinde bulunmayınız. SEL .Sel, suyun doğal ya da yapay yatağından taşarak tehlikeye neden olan doğal afettir. Bazı seller birkaç gün içerisinde meydana gelir. Fakat seylap ani sel lar birkaç dakika içinde suların kabarmasına neden olabilir. Hızla akan sel suları içerisinde bir çok kaya, taşlar, ağaçlar ve diğer enkazlar büyük tehlikelere neden olabilir. Sele en çok nehir yataklarından taşmalar sonucu rastlanır. Ani ve kuvvetli yağışlar ve kar erimesi sonucu taşmalar oluşmaktadır. Nehir yataklarına gelen suyun sele dönüşmesine yatakların amacı dışında kullanılması da çok etkili olmaktadır. Günümüzde çarpık kentleşme sonucu dere yataklarının gece kondulaşma bölgesi haline gelmesi, ağaçlandırılması, doldurulması veya nehir yataklarının değiştirilmesi sonucu her yıl ülkemizde büyük mal ve hatta can kayıplarına rastlanmaktadır. Özellikle dağ eteklerindeki yerleşim yerleri için heyelan tehlikesi de yaratan bu seller oldukça tehlikeli olmaktadır. Sürekli ve şiddetli rüzgar büyük bir dalgaya sebep olarak suyu karanın içlerine kadar sürükler. Göl bölgelerinde benzer atmosferik şartlar veya depremler göl seviyesinde değişimlere ve sellere sebep olur. Diğer yandan okyanustaki depremler ve volkanik patlamalar sonucu oluşan tsunami adı verilen dev okyanus dalgaları karaların iç kesimlerine kadar girerek etkili olur. ÖNLEMLER DMİ tarafından her tip meteorolojik afet için bir erken uyarı birimi ivedilikle oluşturulmalıdır. Günümüzde yağış alanları ve yağış yoğunluklarının belirlenmesinde oldukça etkili bir biçimde kullanılan Doppler Radar sistemleri ve uydu dataları ile çalışan erken uyarı birimleri teşkil edilmelidir. Bu uyarı birimi ile koordineli olarak çalışacak il ve ilçelerde kurtarma birimleri oluşturulmalıdır. Bölgesel radyolar herhangi bir tehlike anında halkı bilgilendirerek uygulayacakları yöntemler konusunda uyarıda bulunmalıdırlar. Sel öngörüsü için özenli istatistiki çalışmalar yapılmalıdır. Yerel belediyelerce dere ve nehir yataklarına yerleşim konusunda titizlik gösterilmeli buralarda yerleşimin önlenmesinin yanı sıra oluşacak engeller düzenli olarak temizlenmelidir. Dere ve nehirlerin denizle birleştiği kanallar düzenli olarak temizlenerek açık olmaları sağlanmalıdır. Kanal ıslahı yapılmalıdır. Koruyucu set ve gölet yapılmalıdır. Ormanlık alan korunmalı ve arttırılmalıdır. Yerleşim alanları doğru bir şekilde seçilmelidir. Doğal afetlere karşı sigorta sistemi geliştirilmelidir. Halkın ve görevlilerin bu tür konularda eğitimi sağlanmalıdır. ÖNLEMLER Evin dışında bulunuyorsanız, hemen yüksek bir yere çıkmalısınız. Su yatağı veya çukur bölgeleri hemen terk etmelisiniz. Sel bölgesinden derhal uzaklaşmalı fakat asla suda karşıdan karşıya geçmeye çalışmamalısınız Sel sırasında arabanızdaysanız asla su ile kaplı yoldan gitmeye çalışmamalısınız. Arabanızda herhangi bir arıza oluştuysa hemen terk ederek yüksek bir yere çıkmalısınız. Zamanınız varsa dışarı çıkın, Önemli şeyleri farklı bir depoya aktarın Sel sularından uzak durun, çünkü tehlikeli maddeler içerirler, Hareketli sularda yürüyüş yapmayın, ayaklarınız zarar görebilir. Mutlaka yürümeniz gerekiyorsa, durgun sularda ve önünüzü bir baston yardımı ile kontrol ederek yürüyün. Elektrik kaynaklarından uzak durun, elektrik çarpabilir. Yanınıza mutlaka bir pilli radyo alın. Bir miktar kuru gıda ve içecek depolayın. Pille çalışan el radyosu ve fener bulundurun. İlk yardım malzemeleri ve ailenizin ihtiyaç duyabileceği veya kullandığı ilaçları bulundurun. Sel sularının temas ettiği yiyecekleri yemeyin. Su kaynakları sel nedeni ile kirlenmiş olabilir. Kuyulardan alınan su yetkililerce test edildikten sonra kullanılmalıdır. Bodrum ve zemin katı sel suları ile doluysa, derece derece pompalayarak ortalama günde 1/3 oranında su boşaltın. Binaları kontrol etmek için pilli fener kullanın. Ancak binada gaz sızıntısı olduğunu düşünüyorsanız herhangi bir türde ışık kullanmayın, ışığın kendisi bir patlamanın tehdidi olabilir.
İnsanlık bugüne kadar pek çok bilimsel atılım yapmış, tüm dünyayı küresel olarak etkileyen pek çok buluş gerçekleştirmiştir. Bilimsel atılımların ve insanlığın durmadan ilerleyişinin önündeki en büyük engellerden bir tanesi de enerji ve ham maddenin doğal kaynaklarla sınırlı olmasıdır. Siz değerli okurlarımıza bu sınırlamayı insanlık için büyük ölçüde kaldıran, hayatlarımızı hem iyi yönde hem de kötü yönde derinden etkileyen petrolü anlatmayı, bunu da olabildiğince geniş bir yönden ele almayı hedefliyoruz. İyi okumalar dileriz!Ham Petrolün Genel ÖzellikleriYazımıza başlarken petrolün önce ne olduğunu açıklamak doğru olacaktır. Petrol çoğunlukla sıvı hâlde bulunan, çeşitli renklerde bulunabilen, yağ kıvamında bir maddedir. Yoğun, kolaylıkla alev alabilen petrol, yeryüzünde doğal olarak bulunan katı, sıvı ve gaz hâldeki hidrokarbonların bir karışımıdır. Petrol kelimesi Latince "petra" ve "oleum" kelimelerinden türemiştir. Petra, Latince "kaya" anlamına gelirken, oleum kelimesi de "yağ" anlamına gelir. Ham petrolün rengi çıkarıldığı yere göre farklılık gösterebilir. Petrolün renginin değişkenlik göstermesinin sebebi, içeriğinde bulunan hidrokarbonların çeşitleri ve karışım oranlarındaki kaynaklardan gelen petrol örnekleri. Resimdeki petrol örnekleri soldan sağa sırasıyla Kafkaslar, Orta Doğu, Arabistan ve Fransa'dan gelmiştir. Wikimedia CommonsHam petrol içeriğine göre sınıflandırılır. Uçuculuğu ve akışkanlığı yüksek olan petrollere hafif petrol adı verilirken, ağır petrolün akışkanlığı azdır ve kolayca buharlaşmaz. Petrol içindeki kükürt elementinin miktarı da petrolün sınıflandırılmasında ayrı bir unsurdur. Kükürt içeriği az olan ham petrol kolayca arıtılabildiğinden tatlı petrol olarak adlandırılır. Buna karşın içeriğinde fazla kükürt bulunduran petrollerin arıtılmasında daha çok işlem gerektiğinden bu tip ham petrollere ekşi veya acı petrol KimyasıPetrol yukarıda da bahsedildiği üzere, bir hidrokarbon karışımıdır. Hidrokarbon olarak adlandırılan maddeler, esas olarak hidrojen ve karbon elementlerinden meydana gelmiş organik bileşiklerdir. Adlarını da buradan almaktadırlar. Hidrokarbonların ne olduğunu anlatmak için basit yapılı metan ve oktan bileşiklerini ele metan molekülünün şematik gösterimi. Merkezdeki siyah atom karbonu, çevresinde bulunan beyaz atomlar hidrojeni temsil CommonsBir oktan molekülü. Yukarıdaki gösterimle aynı şekilde, beyazlar hidrojeni, siyahlar karbonu temsil CommonsMetan, tek karbon atomunun çevresine bağlanmış dört hidrojen atomundan oluşurken; oktan, sekiz karbondan oluşur ve on sekiz hidrojen atomuna sahiptir. Bu doğrultuda, metan ve oktan aynı zamanda sırasıyla CH4 ve C8H18 olarak gösterilebilirler. Metan, oda sıcaklığı olan 25°C'de gaz hâldeyken, oktan bu sıcaklıkta sıvı haldedir. Bu iki molekülün birbirinden farklı özelliklere sahip olmasını sağlayan şey esasında molekül yapıları ve bağ kurduğu atomlardır. İşte, dünyamızda metan ve oktan gibi birbirinden oldukça farklı, çok sayıda hidrokarbon bileşiği doğal olarak bulunmaktadır. Petrol, bu hidrokarbon bileşiklerinin zengin bir karışımıdır. Parafinler, naftenler, olefinler ve aromatik bileşikler petrolü oluşturan ana hidrokarbon çeşitleridir. Petrolün içinde hidrokarbonların yanında aynı zamanda azot, kükürt ve oksijen gibi bileşenler de bulunur. Petrolün içeriğindeki hidrokarbon ve diğer bileşiklerin çeşitleri ve bulunma oranları, çıkarıldığı yere göre büyük ölçüde değişkenlik gösterirken, elementlerin bulunma oranı pek değişmez. Ortalama bir ham petrolün ağırlıkça %83-87'si karbon, %12-15'i hidrojen elementinden meydana gelir. Azot, oksijen ve kükürt N, O, S elementleri ise petrolde genellikle ağırlıkça %5'ten az miktarlarda Nasıl Oluşur, Nerelerde Bulunur?Petrolün Oluşum SüreciPetrolün ne olduğunu artık biliyoruz. Petrolün oluşumu da oldukça önemli bir konudur. Çoğunlukla organik moleküllerden meydana gelen petrol, doğal süreçlerle oluşan bir ham maddedir. Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor. Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak... Daha fazla gösterAslında maddi destek istememizin nedeni çok basit Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor. Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik. Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz. Destek Ol Okyanuslar, sayısız canlı çeşidine ev sahipliği yaparlar. Biyoçeşitliliği oldukça yüksek olan okyanusların en önemli canlılarından biri planktonlardır. Plankton, okyanuslarda yaşayan birçok türün ana besin kaynağı olan ve birçoğunun boyutu mikroskobik seviyelerde olan canlıların genel ismidir. Okyanuslarda yaşayan bakteriler, protozoalar, arkeler, diatomlar, mavi-yeşil algler ve delikliler, planktonlara birer örnektir. Plankton ismi, bu canlıların ekolojik nişine göre verilmiş genel bir isimdir. Mikroskop altında görülen Uzay Ajansı'na ait EnviSat uydusunun okyanus rengini görüntülemek amacıyla kullandığı METIS aracı ile 10 Haziran 2006'da çektiği bir resim. Resimde Norveç kıyılarında bir alg patlaması görülmektedir turkuvaz renginde.Wikimedia CommonsPlanktonlar okyanuslarda bol miktarda bulunurlar. Bunu daha iyi görebilmek için şu görseli incelemek yeterli olacaktırNASA'nın elde ettiği, dünya çapındaki planktonları gösteren resim. Resimde 1998 ile 2004 yılları arasında, kuzey yarımkürede ölçülen klorofil derişimi gösterilmekte. Bir plankton çeşidi olan fitoplanktonlar fotosentez yaparlar ve klorofil içerirler. Bu sebeple klorofil derişimini ölçmek, okyanuslarda ne kadar fitoplankton olduğunu anlamamızı CommonsGünümüzden yaklaşık 541 milyon yıl önce başlamış olan paleozoik dönemde, plaktonlar okyanuslarda bol miktarlarda Planktonlar öldüklerinde, kalıntıları okyanusun dibine çöker. Çökelen bu kalıntıların üstü, bakterilerin oksijenli solunumla parçalama hızından çok daha hızlı bir şekilde çamur, silt gibi materyallerle kaplanır. Bunun sebebi okyanusların derinliklerinde, suda çözünen oksijen miktarının oldukça az oluşumunun ilk aşaması diyajenez taşlaşma adı verilen bir süreçtir. Bu süreçte üstü kum ve silt ile kaplanmış organik kalıntılardaki protein, yağ ve karbonhidrat, bakteriler tarafından oksijensiz solunumla çürütülürek hümik ve fulvik asit gibi organik maddelere dönüşür. Söz konusu organik tabaka kalınlaşıp taşlaştıkça yoğun ısı ve basınç açığa çıkar. Çürüme sonucu ortaya çıkan yeni organik maddeler, bu ısı ve basınç ile kerojen adı verilen maddeye dönüşür. Kerojen, tortul kayaçlarda bulunan kahverengi, siyah tonlarında bir maddedir. Kerojen içeren tortul kayaçlar. "Oil shale" petrol kayası, şeyl adı verilen, kil, kum ve kalsitten oluşan bu kayaçların gözenekleri kerojen ile doludur. 450–500°C gibi sıcaklıklara ısıtıldığında, bu büyük kayaların içindeki kerojen petrole dönüşür. Günümüzde petrol rezervlerinin giderek azalmasından dolayı bu yöntem ile petrol üretimi de kullanılmaya CommonsKerojen oluşumundan sonra, çökme ve birikmenin etkisiyle sıcaklık ve basınç artmaya devam eder. Kerojen bu yüksek basınç altında, 60°C'den yüksek sıcaklıklara ulaşıldığında kimyasal olarak parçalanmaya başlar. Bu evreye katajenez parçalanma evresi adı verilir. Bu aşamada söz konusu organik tabaka üzerine etkiyen sıcaklık 50 ila 150°C arasında değişirken, basınç da 1500 bar gibi değerlere ulaşabilir. Bu basınç değeri atmosfer basıncının yaklaşık 1480 katı kadardır! Tüm bu etkiler altında kerojenin parçalanmasıyla ortaya petrol ve doğal gaz çıkar. Ancak şunu da belirtelim, petrol, doğal gaz, kömür gibi maddelerin oluşum süreçleri benzerdir. Yer kabuğuna gömülen organik tabakanın hangi fosil yakıtı oluşturacağı içeriğindeki hidrojenin karbona atomik oranı ile ilgilidir. Karbon atomu oranı yüksek olan kerojenden kömür, antrasit gibi fosil yakıtlar oluşurken, hidrojen oranı yüksek veya karbona yakın olan kerojenden petrol ve doğal gaz oluşur. Bu atomik oran, ağırlıkça oran ile karıştırılmamalıdır. Kömür, doğal gaz ve farklı kerojen tiplerini başka bir yazımızda daha kapsamlı bir şekilde anlatmayı ve katajenez evrelerinden sonra gelen son evre metajenezdir. Metajenez evresinde, yer kabuğu içinde oldukça ilerlemiş olan organik tabaka artık petrol, magmanın etkisi altında daha da yüksek sıcaklık ve basınçlara maruz kalır. Metajenez evresinde, katajenez ile oluşan petrolden geriye metan gazı ve karbon kalıntısı RezervleriDünya üzerinde pek çok bölgede petrol rezervleri bulunmaktadır. Jeolojik yaşına göre farklı coğrafyalarda birçok bölgede petrol çıkarılmaktadır. Dünya üzerindeki rezervlerin petrol miktarını gösteren haritayı aşağıda görebilirsiniz Energy Information Administration verilerinden yola çıkılarak hazırlanmış ispatlı petrol rezervlerinin 2017'deki durumuna ait bir harita milyon varil cinsinden. Wikimedia CommonsPetrol söz konusu olduğunda hepimizin aklına gelecek ilk sorulardan biri genellikle "petrolün ne zaman tükeneceği" sorusudur. Petrol kesinlikle sınırlı bir kaynaktır ve tükenmektedir. Petrolün aşağı yukarı ne zaman tükeneceğine dair bir tahminde bulunulabilir ancak kesin bir yanıt vermek pek de mümkün sayılmaz. Bunu başlıca dört sebep altında inceledikRezerv Arayışı Her geçen gün ülkeler petrol ve doğal gaz gibi önemli enerji kaynakları arayışına devam etmektedir. Bu arayış sonucunda da her sene dünya üzerinde yeni petrol rezervleri keşfedilmektedir. Üretim ve Tüketim Hızı Ülkelerin ve şirketlerin petrol çıkarma ve ürüne dönüştürme hızları devamlı surette değişkenlik gösterir. Örneğin Norveç gibi bazı ülkeler buldukları rezervler hakkında uzun dönemli planlar yaparak üretim ve tüketim hızlarını sınırlandırırken, Venezuela ve Libya gibi ülkeler de ekonomilerini tamamen petrol üzerine kurarak, rezervlerini hızla Teknolojik gelişmeler Bilimsel araştırmalar ve yenilikler devam ettikçe, bunların bir sonucu olarak her gün yeni teknolojiler geliştirilmekte ve uygulanmaktadır. Petrol gibi ham maddeler, bu teknolojik gelişmelerden oldukça etkilenir. Petrol kayası veya şeyl olarak bilinen tortul kayaçlardaki kerojeni yüksek sıcaklıklarda ısıtarak yapay sıvı petrol elde etme teknolojisinin gelişimi buna bir sebepler Dünya üzerinde siyasi, ekonomik ve kültürel pek çok değişim yaşanmaktadır. Bazı petrol rezervlerini kontrol etmek amacıyla verilen savaşlar, darbeler ve terör olayları ne yazık ki bu sebeplerin başında gelir. Tarihe şöyle bir bakıldığında Yom Kippur Savaşı, İran Devrimi, 2003 Irak Savaşı, Arap Baharı gibi pek çok olayda petrol fiyatlarının büyük değişimler geçirdiği Bu durum farklı petrol rezervlerinin tüketilme hızını etkiler. Ülkelerin izlediği politikalar da oldukça önemli bir unsurdur. Ülkelerin birbirlerine uyguladıkları ambargolar ve petrole dair yasal düzenlemeler bu politikalara birer örnektirler. Örneğin, çevreci bir politika izlemeye başlayan bir ülke, karbon salınımlarını azaltmayı hedefleyebilir. Halkı ve şirketleri elektrikli arabalar ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneltecek yasal düzenlemeler, vergi indirimleri gibi politikalar petrolün kullanımını azaltıp, ülkenin rezervlerini korumasına yardımcı olacaktır. Öte yandan bir ülkeye çeşitli sebeplerle ekonomik ambargo uygulamak, ambargo yapılan ülkenin petrol satışlarını ve rezervlerini tüketme hızını doğrudan etkiler. Bunun bir örneğini, ABD'nin İran'a uyguladığı ambargolarda bu sebeplere rağmen, yine de petrolün ne zaman tükeneceğine dair bir tahmin yapmak için üretim ve tüketim oranlarını kullanırsak karşımıza şöyle bir sonuç gelecektir2019'da, dünyanın toplam petrol üretimi 2018'e göre 2,2 milyon artarak günde ortalama 100 milyon 750 bin varile yaklaşırken, tüketim oranı da yine 2018'e göre 1,4 milyon artarak günde 100 milyon 770 bin varil gibi değerlere gelmiştir. Bu üretim ve tüketim hızlarına karşın, 2018 yılında dünya çapındaki ispatlı petrol rezervlerinde ortalama trilyon varil petrol olduğu belirlenmiştir. Bu da şu anlama gelir Dünya çapında petrol içerdiği kesinleşmiş rezervlerin 2019'daki tüketim hızımızla yaklaşık 47-50 senelik bir ömrü çapında sıvı yakıt üretim ve tüketim grafiği. Grafik 2015'ten başlayıp, 2020 ve 2021'e dair tahminleri az önce de belirttiğimiz üzere, bu veriler gerçeği tam olarak yansıtmayabilir. Yukarıda verilen sebepler dolayısıyla petrolün tükenme hızı değişkenlik gösterdiğinden, ömrüne biçilen seneler de elbette değişecektir. Saydıklarımızın üzerine pek çok sebep eklenebilir. Bundan dolayı da dünya genelindeki petrol rezervlerinin ne zaman tükeneceği konusunda kesin yorumlarda bulunmak, bilimsel olmamakla beraber gerçeği kesin olarak yansıtmaz. Ancak tahminlerin gerçeğin çok da uzağında olduğunu söyleyemeyiz. Petrol hızla tükenmekte. Elimizdeki veriler ışığında sürekli tahminler yaparak, enerjimizin tek başına yüzde 34'ünü karşılayan6,9 petrolün tükenmesine ne kadar süre kaldığını devamlı güncellemeliyiz. Petrol macerasının sonuna geldiğimizde insanlık olarak enerji kaynakları konusundaki tercihlerimizi çoktan değiştirmiş olmalıyız. Aksi takdirde hem ülkemizde hem de dünya çapında büyük bir enerji krizinin patlak vermesi Nasıl Çıkarılır?Petrolü Aramak ve BulmakYer altındaki petrolü çıkarabilmek için önce petrolün nerede olduğunun belirlenmesi gerekir. Bu işle jeologlar ve jeofizikçiler ilgilenmektedir. Petrolün nerelerde bulunabileceğine dair yapılan araştırmalarda kullanılan yöntemler, petrolün arandığı yere göre değişir. Dünya Küresi Pembe, 20 cm, Işıklı Çocuklarımızın odalarını süsleyen “Işıklı Pembe Dünyam Küre” hem bir eğitim materyali hemde şık bir aksesuar olarak kullanabilirsiniz. Harita Türü Çocuklar İçin Siyasal Çap 20 santimetre Işık Durumu Işıklı ₺ Satın Al Tüm Ürünler Petrolün jeolojik araştırmasında havadan fotoğraflama ve haritalandırma yöntemleri kullanılır. Bu sayede jeologlar petrol araştırılacak bölgeye dair genel bir bilgi edinmiş olurlar. Bundan sonra jeofizikçiler dört ana metot ile petrol aramalarına devam ederlerSismik Metot Bu jeofizik yönteminde dinamit patlamaları veya titreşim cihazları olan kamyonlar vasıtasıyla yere şok dalgaları gönderilir. Yansıyan dalgalar toprağın karakterine göre değişir. Gelen sismik veriler sismograf ve bilgisayarlar yardımıyla ölçülür ve yorumlanır. Bu sayede petrol içermesi ihtimali yüksek olan bölgeler belirlenebilir. Eğer denizde araştırma yapılıyorsa, sıkıştırılmış hava veya akustik şok dalgaları denizin derinliklerine gönderilerek, yansıyan veriler hidrofon gibi cihazlar yardımıyla ölçülür petrolün yeri tespit Metot Araştırma yapılan bölgelerdeki yerin jeolojik yapısındaki değişimler gravimetre cihazıyla ölçülebilir. Gravimetrik analiz ile petrol bulunma olasılığı yüksek olan bölgeler analiz Metot Manyetik şiddeti ölçmeye yarayan manyetometre aletiyle, yer kabuğu boyunca manyetik düzensizlikler ölçülebilir, bu sayede de petrol bulunan yerler açığa araştırma kuyusu açma Adından da anlaşılacağı üzere, petrol bulunma ihtimali yüksek olan bölgelerde önceden belirlenmiş noktalara kuyular açılarak petrol olup olmadığı direkt olarak belirlenebilir. Ancak bu yöntem diğer yöntemlere göre masraflı olmakla beraber petrol bulunma ihtimali çokça yüksek bir bölgeyse, kullanışlı petrol aramalarını gösteren basit bir GlossaryPetrol SondajıPetrol bulunduktan sonra, sıra petrolün çıkartılmasına gelir. Petrolün bulunduğu rezervden çıkarılabilmesi için çeşitli sondaj işlemleri uygulanır. Bulunan petrol denizde veya okyanusta ise bir petrol platformu kurulur. Petrol sondajı ve çıkartılması işlemleri, petrol ve doğal gaz mühendisliği kapsamına girer. Petrol ve doğal gaz mühendisleri, ham maddeye ulaşmak için gerekli sondaj tekniklerinin uygulanması, ham maddenin güvenlik ve çevre standartlarına uygun bir biçimde çıkarılması ve belli bir düzeye kadar da işlenmesinden sorumlulardır. Petrol ve doğal gaz mühendisleri aynı zamanda petrol rezervlerinin araştırılması ve istenilen yere taşınmasıyla petrol platformları ve karadaki petrol kuyularında sondaj işlemi esasında aynıdır. Bu işlem çelik kule benzeri yapılarla gerçekleştirilir. İskele olarak adlandırılan bu yapıların içerisinde sondaj donanımı bulunur. Donanımın ucunda bulunan matkap yeri delerek petrolün bulunduğu rezerve ilerler. Sondaj işlemi genelde aşama aşama gerçekleştirilir. Her bir aşamada açılan deliğin çapı giderek azalır. Rezerve ulaşıldığında matkap kuyudan çıkartılır. Uzunluğu binlerce metreyi bulabilen bu derin kuyuların içi betonla kaplanır veya yerine göre çelik boru sistemleri kullanılır. Kuyu açıldıktan sonra petrol artık çıkartılmaya Kolombiyası'nın kuzeyindeki bir petrol sondaj CommonsKuzey Denizi'ndeki bir petrol CommonsSondajda kullanılan üç dişli matkaba bir CommonsKarada Petrol İstihsaliPetrol için kuyu açıldıktan sonra sıra onu çıkartacak bir sistem kurmaya gelir. Karada petrol istihsalinde çıkartılmasında at başı adı verilen mekanik sistem kullanılır. Sistem, genelde elektrikle çalışan bir motor yardımıyla çalıştırılır. Motor, krank adı verilen parçayı döndürür. Dönmekte olan krank da kiriş adlı uzun parçayı hareket ettirir. Bu yüzden bu kirişe hareketli kiriş de denilir. Kirişin ucuna monte edilmiş büyük parça ise at başıdır. Petrol çıkarma sistemi de Türkçe takma adını bu parçadan petrol çıkarma sisteminin elemanları. Fotoğraf Wyoming'deki bir petrol kuyusuna CommonsAt başına bağlı olan pompa çubuğu, krankın her bir dönüşüyle aşağı ve yukarı hareket eder. At başı aşağı hareket ettiğinde, pompa çubuğu da kuyunun içinde aşağı iner. Kuyunun rezerve yakın kısmında bir tane sabit vana bulunur. Çubuğun ucunda da hareketli bir vana bulunur. Çubuk aşağı inerken hareketli vana açık, sabit vana da kapalıdır. At başı yukarı hareket ettiğindeyse çubuk yukarı çıkar. Bu sefer hareketli vana kapanır, sabit vana açılır. Bu sayede rezervdeki petrol yukarı çıkar ve hareketli vananın kapanmasıyla da yüzeye doğru taşınır. Kuyunun içindeki hareketi şematik olarak şu şekilde gösterebilirizPetrolün rezervden yukarıya kuyu içerisinde sistemi esasında basit bir tulumbaya benzetebiliriz. Suyu kuyudan çıkarmak için kullanılan basit el tulumbalarıyla petrol kuyuları temel anlamda aynı mantıkla çalışırlar. Sistemi biraz daha iyi canlandırabilmek adına, şu basit görselleri incelememiz yeterli olacaktırBasit, elle çalışan bir su tulumbası. Basit, elle çalışan bir su tulumbası. Kol aşağı indikçe su yukarı CommonsDenizde, Okyanusta ve Göllerde Petrol İstihsaliDeniz ve okyanuslarda sondaj için petrol platformlarının kurulduğundan bahsetmiştik. Petrol platformları, petrol bulunan bölgede su üzerine kurulan yapılardır. Platformların birden fazla çeşidi olmakla beraber, suda yüzen, yapay bir adacığa oturtulanlar ve okyanus tabanına oturtulanlar olarak üç çeşide ayrılabilir. Bunun haricinde platformlar sondaj süresi, yüksekliği, kullanım amacı gibi pek çok unsura göre başka çeşitlere Brezilya'daki bir petrol platformunun üstten CommonsPlatformlar birden fazla işleve sahip kompleks yapılardır. Hem petrolün çıkartılmasında hem de kuyunun açılmasında petrol platformları kullanılır. Bu operasyonları gerçekleştirecek personelin kaldığı ve ihtiyaçlarının sağlandığı kısımlardan tutun da, helikopter pistine kadar pek çok kısmı bulunur. Bazı petrol platformlarında, denizin altından çıkarılan petrolü belirli bir düzeye kadar işleyebilecek ekipmanlar da vardır. Ancak bu ekipmanlar sınırlı olmakla beraber, birazdan anlatacağımız petrol rafinerilerindeki ekipmanlar ve işlemler kadar karmaşık SaflaştırılmasıPetrolün yerin derinliklerinden, geniş çeşitlilikte ürünlere dönüştürülmesi serüveninin artık sonuna gelmiş bulunuyoruz. Rezervden çıkarılan ham petrolün günlük hayatta kullandığımız ürünlere dönüştürülebilmesi için arıtılması ve saflaştırılması gerekir. Ham petrol, rafineri İngilizce Refinery adı verilen tesislerde işlenerek benzin, dizel, jet yakıtı, asfalt gibi pek çok ürüne dönüştürülür. Petrolün Rafineriye GelişiPetrol az önce bahsettiğimiz şekillerde çıkarıldıktan sonra kara ve deniz yoluyla rafinerilere taşınır. Karadan taşımada yük trenleri ve kamyonlar kullanılır. Deniz yoluyla taşımada ise büyük petrol tankerleri kullanılır. Bu gemiler petrolü çıkarılan noktalardan rafinerilerin limanlarına getirir. Tankerlerden boşaltılan ham petrol, boru hatlarıyla rafineriye yollanır. Rafinerilere gelen ham petrol, işleme sokulacakları zamana kadar depolama tanklarında Boğazı'ndan geçen bir petrol Gerçekleşen İşlemlerPetrol rafinerileri, büyük alanlara yayılmış karmaşık üretim tesisleridir. Bu kısımda rafinerilerde hangi işlemlerle ürünlerin elde edildiğini oldukça genel bir şekilde ele almayı hedefledik. Bu sayede rafineri ve petrokimya sanayisindeki genel kavramları açıklamak İzmit Rafinerisi'nden bir GünlüğüRafinerilerdeki ünite operasyonları ve ünite proseslerinden sorumlu kişiler kimya mühendisleridir. Kimya mühendisleri ham maddelerin çeşitli birçok ürüne dönüştürüldüğü tesislerin tasarımı, kurulumu, işletilmesi ve geliştirilmesinden sorumlu mühendislerdir. Rafinerilerin işletilmesinde kimya mühendisliği disiplininin geliştirdiği teknolojiler kullanılır. Kimya mühendisliği ve Türkiye'deki gelişimi hakkında daha fazla bilgi için şu makalemize göz işlemleri genel olarak ele almadan önce şu iki resme göz atalım Rafinerideki işlemleri genel olarak gösteren bir akış şeması Türkçe.Rafineri Prosesleri - Bilsen BeşergilRafinerideki işlemleri genel olarak gösteren bir akış şeması İngilizce.Wikimedia Commonsİki görsel de karman çorman ve anlaması zor bir şema gibi görünebilir. Ancak bu işlemlere genel olarak baktığımızda ve neden yapıldıklarını anladığımızda göründüğü kadar zor olmadığını fark petrol rafineriye geldiğinde ilk önce bir tuz gidericiye girer. Bu aşamada ham petrolün içinde bulunan ve rafinerideki diğer ekipmanlara zarar verebilecek aşındırıcı maddeler çöktürülerek atık su arıtımına gönderilir. Tuz gidericiden çıkan ham petrol bir buhar kazanına girer. Buhar kazanında petrol oldukça yüksek sıcaklıklara ısıtılır. Bu aşamadan sonraysa ham petrol atmosferik damıtma distilasyon kolonuna beslenir. Bu ünite, ham petrolün ayrımsal damıtma işlemiyle kısımlarına ayrıldığı ünitedir. Dolayısıyla ham petrol distilasyon ünitesi olarak da bir distilasyon Encyclopedia of Chemical EngineeringPetrolün kimyasından bahsederken içeriğinde hangi maddelerin olduğundan bahsetmiştik. Petrolün içeriğindeki hidrokarbonlar, damıtma kolonlarında kaynama noktası farkına göre ayrılırlar. Bu kolonların içinde yüksek kaynama noktasına sahip hidrokarbon bileşikleri dibe doğru inerken, düşük kaynama noktasına sahip hidrokarbon bileşikleri yukarı doğru yükselirler. Aşağı doğru inildikçe kaynama noktası ve yoğunluk artarken, yukarı çıktıkça azalır. Cabir bin Hayyan'ın damıtma işlemi için ilk kez imbiği kullanmasından bu yana geçen bin küsür yılda insanlığın kat ettiği mesafe gerçekten fazladır. Günümüzde damıtma teknolojileri hızla ilerlemekte, her yıl yeni teknolojiler geliştirilmekte, fikirler damıtma kolonunun çalışma prensibini gösteren görsel. Buhar kazanından çıkan ısıtılmış ham petrol, damıtma kolonunun altından beslenir. En tepesinden gaz hâldeki hidrokarbonlar olan propan ve bütan elde edilirken, dibinden asfalt ve fuel oil gibi kaynama noktası yüksek maddeler elde ForumAtmosferik damıtma sonucu ham petrolden pek çok distilat elde edilir. Bu distilatlar rafineri boyunca boru hatlarıyla başka ünitelere taşınır ve pek çok işlemden geçer. Bu üniteler yukarıdaki akış şemalarında gösterilmektedir. Ham petrol distilatlarından elde edilen nihai ürünler şu şekilde sıralanabilirKaynama noktası 30°C'den düşük olan ürün Bu ürünler bileşiklerinde 1 ile 4 arası karbon atomu içerir. Esas olarak propan C3H8 ve bütandan C4H10 oluşan bu gaz karışımına LPG liquefied petroleum gases adı verilir. Propan ve bütanın yanında metan ve etan da bulunur. LPG'nin Türkçe açılımı "sıvılaştırılmış petrol gazları"dır. LPG günümüzde pek çok yerde yakıt olarak kullanılmaktadır. Kaynama noktası 30-200°C arası olan ürün Bu kaynama noktası aralığındaki ürün benzin adını verdiğimiz sıvı hidrokarbon karışımıdır. 5 ile 12 karbon arası karbon atomu içeren hidrokarbonlara sahip olan benzin otomobillerde kullanılan noktası 90-200°C arası olan ürün 12-16 karbon atomu içeren hidrokarbonlara sahip bu distilata nafta adı verilir. Nafta adlı bu sıvı hidrokarbon karışımı, günlük hayatta kullandığımız pek çok şeyin ham maddesi olan plastiğin yapımında kullanılır. Naftadan yazımızın ilerleyen kısımlarında noktası 180-260°C arası olan ürün Günlük hayatta gaz yağı adı verilen, uçaklarda jet yakıtı olarak kullanılan kerosen, 10-16 arası karbon atomu içeren hidrokarbonlardan meydana gelen bir sıvı noktası 250-350°C arası olan ürün Hidrokarbon bileşiklerinde 14-20 arası karbon atomu içeren bu karışım dizeldir. Dizel de tıpkı benzin gibi günlük hayatta kullanılan bir yakıttır. Kaynama noktası 300-370°C arası olan ürün 20-50 arası karbon atomu içeren hidrokarbon karışımı olan bu distilattan petrol türevi yağlayıcı sıvılar elde edilir. Kaynama noktası 370-600°C arası olan ürün Hidrokarbon bileşiklerinde 20-70 arası karbon olan bu ürün fuel oil adı verilen ağır yakıttır. Bu yakıt çeşidi gemiler, fabrikalar ve doğal gaza erişimi olmayan bölgelerde merkezi ısıtma sistemleri için yakıt olarak noktası 600°C'den fazla olan ürün Bu ürün bileşiklerinde 70'ten fazla karbon atomu içerir. Kalıntı residue olarak adlandırılan bu kısım, atmosferik damıtma kolonunun dibinde kalır. Bu kalıntı dip akım olarak da adlandırılır tekrar işlemden geçirilmek için başka bir üniteye kaynama noktaları ve çıkan ürünler farklı kaynaklara göre değişiklik gösterebilir. Bunun sebebi de yukarıda ismi geçen ürünlerin birer karışım olmasıdır. Bu karışımların kaynama noktaları, içindeki hidrokarbonların birbirine oranına göre değişkenlik gösterir. Bir atmosferik damıtma kolonu ve çıkan ürünlerin basit gösterimi. Bu ürünler kolondan satılmaya hazır hâlde çıkmazlar. Pek çok işlemden distilasyon kolonundan çıkan ham petrol kısımları, başka saflaştırma işlemleri için diğer ünitelere gönderilir. Yukarıda sayılan ürünler ancak bu ünitelerdeki işlemler sonucunda kullanılabilir ürünlere dönüşürler. Örneğin yukarıda bahsettiğimiz kalıntı adı verilen kısım, vakum distilasyon kolonuna gönderilerek yeniden işlenir. Bu kolonda basınç atmosfer basıncının altına düşürülür. Böylece içerideki sıvının daha düşük sıcaklıklarda kaynaması sağlanır. Vakum kolonundan çıkan distilatlar, çeşitli işlemlerden geçirilerek asfalt, cila İng "wax", petrokok gibi ürünlere Bir vakum distilasyon kolonu soldaki büyük yapı.Rafinerilerde atmosferik distilasyon ve vakum distilasyon kolonu dışında çok fazla ünite bulunur. Bu ünitelerde distilatlar ileri düzeyde kimyasal ve fiziksel işleme tabi tutularak az önce saydığımız ürünler üretilir. Bu ünitelere örnek olarak koklaştırma, rejenerasyon, alkilasyon, reforming, kükürt giderme üniteleri örnek olarak Ancak rafineriler büyük ve kompleks yapılar olduğundan bu ve diğer işlemleri açıklamaktansa, yazımızı daha kısa ve öz tutarak damıtma işlemlerini açıklayıp, çeşitli diğer işlemlerden geçerek üretilen ürünleri sıralamakla Petrol Şirketi'ne ait Galveston Bay Public MediaPetrolden Elde Edilen ÜrünlerRafineriden çıkan ham petrol ürünleri kullanıma hazırdır. Günlük hayatta çok uzun süredir kullanılan fosil yakıtlar olan benzin, dizel, jet yakıtı gibi yakıtlar dünyanın dört bir tarafına ihraç edilir. Çıkan yan ürünlerden olan kükürt direkt satılabilir. Asfalt yol yapımında kullanılırken, elde edilen gazlar da yakıt veya ham madde olarak kullanılır. Mekanik tüm araç gereçlerde kullanılabilen cila ve yağlar da ham petrolden elde edilebilir. Ancak petrolden elde edilen ürünler sadece bu saydıklarımızla sınırlı değildir. Rafinerilerde ham petrolden üretilen ürünlerden biri de naftadır. Nafta kelimesi birçok Orta Doğu dilinde petrol, yanıcı madeni yağ anlamına gelen bir kelimedir. Farsça'daki "neft" kelimesi buna örnektir. Ancak naftanın günümüzdeki anlamı az önce de anlattığımız üzere, saflaştırılmasıyla elde edilen, sarı, şeffaf bir görünümü olan nafta, günlük hayatın neredeyse her bölümünde kullandığımız plastiklerin ham maddesidir. Plastikler hakkında daha fazla bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz. Rafinerilerde üretilen nafta, petrokimya fabrikalarına gönderilerek pek çok plastiğin üretiminde CommonsPetrokimyaPetrokimya fabrikaları tıpkı rafineriler gibi büyük ve karmaşık yapılardır. İçlerinde distilasyon kolonları, kimyasal reaktörler gibi pek çok ünite barındırırlar. Petrolden elde edilen nafta ile polietilen, polipropilen, polivinilklorür PVC gibi pek çok plastik üretilir. Bu plastikler de, kullanılacağı yerlere satılarak hayatımızın her yerindeki ürünlere dönüşürler. Otomobillerden tutun da poşetlere kadar çok geniş bir kullanımı olan plastikleri, başka bir yazımızda geniş bir şekilde ele almayı planlıyoruz. Petkim'in İzmir'deki petrokimya fabrikalarından bir Basın BülteniSonuçPetrolün ne olduğu, nerelerde bulunduğu, nasıl çıkarıldığı ve petrolden elde edilen ürünler hakkında sizlere genel kapsamda bilgiler sunmayı hedefledik. Bunu yaparken de olabildiğince bilimsel verilerden yararlandık. Petrolün çevre ve ekosistem ile ilişkisini, Türkiye'deki durumunu inceleyeceğimiz gelecek makalelerimize dek sağlıcakla ve bilimle kalın! Düzeltmeler Ufak yazım hataları düzeltildi.
Petrol & Temel Britannica Petrol sözcüğü, Latince'de "kaya" anlamına gelen petra ve "yağ" anlamına gelen oleum sözcüklerinden türetilmiştir. Günümüzde petrol ve petrol ürünleri büyük önem taşır. Benzin, gazyağı, mazot, fueloil yağyakıt, makine yağı, bitüm ve parafin mumu çok bilinen petrol ürünleridir. Benzin otomobillerde; gazyağı gaz lambalarında, bazı ısıtma aygıtlarında ve jet uçaklarının motorlarında; mazot dizel yakıtı da denir otobüs, kamyon ve gemilerdeki dizel motorlarında kullanılır. Buharlı gemilerin kazanlarında buhar üretilmesinde; çelik, cam, seramik gibi maddelerin üretiminde kullanılan bazı sanayi fırınlarında ve bazı binaların ısıtma sistemlerinde fueloil yakılır. Makinelerin düzgün ve rahat çalışabilmesi için ince ya da kalın makine yağlarına en kalınlarına gres denir gereksinim vardır. Bitümden, asfalt ve yalıtım malzemesi üretiminde yararlanılır. Petrol binlerce yıl boyunca basit bir biçimde kullanıldı. Babilliler yol döşerken ve bağlayıcı madde olarak bitümden, Romalılar yolları için Sicilya'dan getirttikleri asfalttan yararlanırlardı. Eski Çinliler, tuz üretmek için tuzlu suyun ısıtılmasında doğal gaz kullandılar. İtalya, Almanya, Kuzey Amerika ve Birmanya'da ham petrolün tedavi edici özellikleri olduğuna inanılırdı. Gazyağı ve Parafin 1850'de İskoçyalı bilim adamı James Young, şeyi denen bir kayaçtan gazyağı elde etmenin yöntemini buldu. Young, gazyağının lambalarda bitkisel yağ ya da balina yağı yerine kullanılabileceğini gösterdi. Kimyadaki adı kerozen olan gazyağının başlıca iki türü vardır. Bunlardan birincisi gaz lambalarında, gaz sobalarında ve ısıtıcılarda; daha uçucu olan ikinci türü ise, bazı traktörlerin ve küçük balıkçı teknelerinin motorlarında yakıt olarak kullanılır. Jet uçaklarının motorlarında kullanılan gazyağı ikinci türdendir. Gazyağına İngiltere'de parafin denir. Ama parafin aslında petrolden elde edilen, mum, cila, su geçirmez karton ve kâğıt yapımında kullanılan yarı saydam, sert bir mumdur. Açık renkli, kalın bir yağ olan ve ilaç olarak kullanılan vazelin kimyadaki adı petrolatum de bir başka petrol ürünüdür. Ham Petrolün Keşfi 19. yüzyılın ortalarına kadar ham petrol, doğal olarak yüzeye sızdığı yerlerde oluşturduğu birikintilerden toplanırdı. Hayvanların su içtiği kaynaklara ya da tuzlu su çıkarmak için açılan kuyulara sızdığı için de çoğu zaman can sıkıcı, istenmeyen bir madde olarak görülürdü. 1850 dolaylarında ABD'de A. C. Ferris ve onun ardından S. M. Kier, petrolün lamba yağı olarak kullanılmasına yönelik ilk çalışmaları başlattılar. Daha sonra New York' lu iki avukat, George Bissell ve Jonathan Eveleth, Pennsylvania'da bir petrol arama şirketi kurdular ve emekli bir demiryolu müteahhiti olan Edwin L. Drake'i, Pennsylvania'daki küçük Titusville kasabası yakınlarında petrol kuyusu açmakla görevlendirdiler. Drake 27 Ağustos 1859'da 21 metre derinde petrole rastladı. Çok geçmeden günde sekiz varil, sonra da 20 varil petrol çıkarmaya başladı. Petrol, balina avlamak gibi riskli bir işten daha güvenilir ve daha Ucuz bir lamba yağı kaynağı olduğu için hazır bir pazar buldu. Artık petrole hücum ve petrol çağı başlamıştı. Petrolün Oluşumu ve Bulunması Petrol denizlerdeki bitki ve hayvanların öldükten sonraki kalıntılarından oluşmuştur. Bu kalıntılar deniz yatağında milyonlarca yıl boyunca çürümüş ve geriye yalnızca yağlı maddeler kalmıştır. Yağlı maddeler çamur altında kalmış ve zamanla çamur sıkışıp kayaç katmanlarına, alttaki yağlı maddeler de petrol ve gaza dönüşmüştür. Yerkabuğundaki altüst oluşlar bazen denizlerin kara parçalan haline gelmesine ve petrol içeren kayaçlann da binlerce metre derine gömülmesine yol açmıştır. Çoğunlukla petrol oluştuğu yerden başka yerlere taşınmıştır. Bazen kayaçlardaki gözeneklerden sızıp kilometrelerce derinden yüzeye çıkmış ve burada buharlaşmış gaz haline dönüşmüş, geriye bir bitüm ya da zift birikintisi kalmıştır Çoğu kez de gözeneksiz, sert kayaçlarla karşılaşmış ve buralarda toplanmıştır. Bulunan petrol yatakları bu tüı kayaçların petrolü tutmasıyla oluşmuştur. Bu yataklarda, süngerin su emmesi gibi, gözenekli kayaçların emdiği petrolün üstü kubbe biçimli, sert ve gözeneksiz kayaçlarla örtülmüştür. Ama bu kayaçlar ile petrol arasında genellikle bir doğal gaz katmanı, petrolün altında da çoğu kez eski denizden arta kalan tuzlu su bulunur Belirli biı yerde petrol bulunup bulunmadığı ancak sondajla delmeyle anlaşılabilir; ama jeologlar yerkabuğuna ilişkin bilgilerden yararlanarak petrol bulunma olasılığı olan yerleri önceden belirleyebilirler. Çoğu zaman hava fotoğraflarından çıkarılan haritaları inceleyen jeologlar, petrol açısından umut verici olan alanları seçerler ve daha sonra bu alanlar karadan taranır. Kayaç ve bitki örtüsü incelenir, sondaj yoluyla sağlanan yeraltı kayaç örnekleri getirilip laboratuarda çözümlenir. Jeologlar yeraltı kayaçlarının konum, derinlik, sertlik gibi özelliklerini ve hatta türünü belirleyebilmek için özel aygıtlardan ve bu aygıtlara dayalı olarak geliştirilmiş bilimsel arama yöntemlerinden yararlanırlar. Ama bütün bu çalışmalar yapılmış olsa da, açılacak kuyudan petrol çıkacağı gene de kesin değildir Petrol Kuyuları, Boruhatları ve Tankerler Günümüzde pek çok petrol kuyusu, marangozların delik delmek için kullandıkları döner matkap uçlarına benzeyen uçlarla delinip açılır; aradaki fark, petrol için kullanılanların çok daha büyük olmasıdır. Matkap ucu, sondaj kulesi ya da delme kulesi denen yüksek bir kuleden tel halatlara bağlanarak sarkıtılan delme borusunun ucuna takılır. Delme borusu kule tabanındaki döner tabladan geçer. Bu boru makine gücüyle, çoğu zaman bir dizel motoruyla döndürülür; ama son olarak geliştirilen türbosondaj tekniğinde elektrik motorlarından yararlanılmaktadır. Delik derinleştikçe, delme borularına yenileri takılır. Delme borusundan aşağı yapay bir çamur pompalanır; bu çamur sürekli olarak matkap ucunun deliklerinden dışarı püskürür ve delinen deliğin yanlarından yukarıya geri döner. Bu çamur yalnızca matkap ucuna sıvanan kayaç parçacıklarını temizlemekle kalmaz ucun yağlanmasını ve soğumasını da sağlar; ayrıca, taşıdığı basınç açılan deliğin duvarlarının içe doğru çökmesini önler. Daha sonra deliğe çelik borudan bir koruyucu kılıf geçirilir ve çimentolanır Çok derin deliklerde, kılıf çapı tepede yaklaşık 45 santimetreyken dipte yaklaşık 10 santimetreye düşer. Gerekli dikkat gösterilmezse, matkap ucu petrole ulaştığında petrol şiddetle dışarı fışkırabilir, böylece boşa akabilir ve yangın tehlikesi doğurabilir, Bunu önlemek ve petrolü aşağı doğru bastırabilmek için ağır sondaj çamuru kullanılır ayrıca bir valf ve boru sisteminin yardımıyla da basıncın yavaş yavaş serbest bırakılması sağlanabilir Eğer doğal basınç petrolü yüzeye çıkaracak kadar güçlü değilse, petrol ya pompalanarak ya da yüksek basınçlı gaz basılarak dışarı çıkarılır. İkinci yönteme "gazla yükseltme" denir. Büyük miktarlarda petrolü karadan taşımak için boruhatlarından yararlanılır. Çelikten yapılan boruların çaplan 15 cm ile 2 metre arasında olabilir. Boruhatları vadileri aşabilir, dağlara tırmanabilir ve ırmak yataklarının altından geçebilir. Petrolü denizden taşımak için tanker denen gemiler kullanılır. Bunlar özel olarak tasarımlanmış teknelerdir; tankerlerin makineleri kıçta geminin arka ucunda bulunur. Teknenin çok büyük bir bölümü petrol bölmelerine ayrılmıştır. Büyük tankerler petrolü küçüklerden daha ucuza taşır. Günümüzde tonluk tankerler yapılınca bunların yanaşabileceği uygun iskele bulmak bir sorun olmuştur Bu tür tankerler limanı kullanmak yerine, derin sulardaki yüzer şamandıraların yanına demir atar; yükleme ve boşaltmayı da şamandıralardan başlayıp deniz yatağından kıyıdaki depolama tanklarına giden boruhatları aracılığıyla gerçekleştirirler. Petrolün Arıtılması Ham petrol, rafineri denen arıtma tesislerinde benzin ve gazyağı gibi petrol ürünlerine aynlır. Bu değişik ürünler farklı sıcaklıklarda kaynayıp buharlaşır; bu özellikten yararlanılarak, ayrımsal damıtma denen yöntemle bu ürünler ham petrolden ayrılabilir. Ham petrol ısıtılır, bir sıvı ve buhar gaz karışımı halinde, ayırma kulesi denen çelik bir kuleye pompalanır. Sıvı bölüm kulenin dibinde toplanır, fueloil ve bitüm gibi ürünler haline gelir. Buharlar kulede yükselir ve yükseldikçe de soğur. Önce mazot gibi daha ağır ürünler sıvılaşır ve bunlar kulenin değişik düzeylerindeki tepsilerden çekilip alınır. Benzin buharlan kulenin tepesine kadar yükselir ve buradan alınarak sıvılaştırılır. Damıtma, arıtmanın birinci aşamasıdır. Ham petrol rafineride, değişik ürünlerin istenen miktarlarda elde edilebilmesine olanak verecek biçimde işlenebilmelidir. Yüksek sıcaklıklarda gerçekleştirilen bir işlem olan "kraking" parçalama, ağır ürünleri daha hafif bileşenlerine ayırır ve böylece elde edilen benzin miktarı artar. Bütün maddeler moleküllerden, moleküller de atomlardan oluşur. Petrol hidrokarbon moleküllerinden, yani hidrojen ve karbon elementlerinin atomlarından oluşur; ama bütün petrol moleküllerinde aynı sayıda atom bulunmaz. Örneğin, fueloil moleküllerinde gazyağı moleküllerindekinden daha çok hidrojen ve karbon atomu vardır ve bu yüzden fueloil molekülleri gazyağı moleküllerinden daha ağırdır. Kraking işleminde, büyük taşların parçalanıp çakıl haline getirilmesi gibi, daha ağır moleküllerin bazıları da ısı ve basıncın etkisiyle parçalanır ve daha hafif moleküller elde edilir. "Reforming" düzeltim işlemi ise arıtma sürecinin en önemli aşamasıdır. Bu, yüksek sıcaklık ve basınçta gerçekleştirilen, moleküllerin büyüklüklerinden çok biçimlerini değiştirmeye yönelik bir işlemdir. Bu işlemle hidrokarbon zincirlerinin biçimi değiştirilir ve bunlar "aromatik" bileşikler denen benzen halkalı bileşiklere dönüştürülür. Üstün nitelikli benzin bu aşamada elde edilir. Örneğin, ABD'de bir varil ham petrolden 63 litre benzin, 22 litre ağır fueloil elde edilir; oysa Ortadoğu'da bir varil petrol ancak 31 litre benzin, buna karşılık 63 litre fueloil verir. Petrol ya 159 litre eşdeğerindeki "varil" ya da özellikle denizyoluyla taşındığında "artık ton" kg ve "metrik ton"la kg ölçülür. Daha az bilinen petrol ürünlerinin şaşırtıcı kullanım alanları vardır. Mumlarda ve cilalarda petrol mumu parafin mumu bulunur; parfümler, kozmetikler ve hatta peynirin bozulmasını önleyen bazı maddeler petrol yağlarından hazırlanır. Böceklere karşı kullanılan ilaçlarda başka petrol yağlan vardır. Etilen domatesleri yapay olarak olgunlaştırmak için de bu madde kullanılır ve yapay ipek ya da tırnak cilası yapımında kullanılan aseton gibi ürünler, arıtma işleminden elde edilen gazlardan üretilir. Yapay kauçuk, plastikler ve sıvı deterjan yapımında kullanılan başlıca kimyasal maddeler de gene petrol ürünüdür. Pek çok ilaç ve boya, hatta sakız ve güçlü patlayıcılar gibi maddeler de petrol ürünleri içerebilir. Petrol gazları soğutularak ve sıkıştırılarak sıvılaştırılabilir; tüplere doldurularak pazarlanan bu tür propan ve bütan gibi gazlar çoğunlukla mutfaklarda ve aydınlatma amacıyla kullanılır. Doğal Gaz Pek çok ülkede karada ya da deniz yatağında açılmış petrol kuyularından elde edilen doğal gaz boruhatlarıyla kentlere taşınır; fabrikalarda, evlerde, ısıtma ve aydınlatma amacıyla kullanılır. Ham petrolden ayrılan gaz, işlenerek çok kolay alev alan buharlardan arıtılır. Doğal gazın çoğu bataklık gazı olarak da adlandırılan metandır. Metan, petrol ve kömürle birlikte bulunur; ama bazen tek başına da oluşur. 19. yüzyılın başlarında ABD'de keşfedilen doğal gaz kuyularına "yanar kaynak" denirdi. Petrol arayıcıları önceleri, basıncın etkisiyle petrolün yüzeye çıkmasını sağlayan doğal gaza pek önem vermediler. Yüzeyde petrolden ayrılan gaz bir boruya alınarak borunun ucunda dev bir meşale gibi yakılırdı. Yalnızca gaz çıkan kuyular ise tutuşturulur ve yıllarca kendi kendine yanmaya bırakılırdı. Ama 1870'lerde ABD'de bu gazdan yararlanmaya yönelik çalışmalar başlatıldı ve doğal gazın boru şebekesiyle evlere dağıtılması sağlandı. Doğal gaz genellikle yüzeyden binlerce metre derinde, kumtaşı gibi gözenekli bir kayaç katmanınca tutulmuş olarak bulunur; bu katman, gaz geçirmeyen ve bu özelliğiyle de doğal gazın kaçmasını önleyen bir başka kayaç katmanıyla örtülüdür. Doğal gaz aramaları petrol aramalarına benzer biçimde yürütülür. İngiltere’de doğal gaz aramaları 1930'larda başladı. 1950'lerde İskoçya'da Edinburgh yakınlarında ve Yorkshire'da küçük yataklar bulundu. Kuzey Denizi'nde doğal gaz aranmasına 1964'te izin verildi. Petrol şirketleri bölgeye dev sondaj platformları gönderdiler ve sonuçta İngiltere'nin doğu kıyısı açıklarında zengin gaz yatakları keşfedildi. Bulunan yataklar İngiltere’nin gaz talebini karşılayacak kadar büyüktü. Doğal gaz, deniz yatağına döşenen boruhatlarıyla kuyulardan kıyıya taşındı ve oradan da yeni bir boru şebekesiyle bütün ülkeye dağıtıldı. Kuzey Denizi'nde yürütülen çalışmalarda kötü hava koşullarının etkisiyle sık sık büyük tehlikelerle karşılaşıldığı ve sondaj aygıtlarının yitirildiği oldu. En büyük doğal gaz üreticileri ABD ve Rusya'dır. Yapımına 1967'de başlanan bir boruhattı doğal gazı günümüzde Sibirya'dan Urallar'a ve Rusya’nın batı kesimlerine, oradan da Türkiye'ye taşımaktadır. Hollanda, Kuzey Denizi'ndeki yataklardan Almanya Federal Cumhuriyeti, Belçika ve Fransa'ya gaz satmaktadır. 1980'lerin sonlarında çeşitli ülkelerdeki şirketler çürüyen çöp yığınlarından çıkan metan gazından elde ettikleri enerjiden yararlanarak elektrik üretmeye başladılar ve bunda başarılı da oldular. Petrol Kaynakları Büyük petrol yatakları birkaç ülkede toplanmıştır. En büyük petrol üreticisi Rusya’dır; dünya üretiminin neredeyse beşte biri bu ülkede gerçekleştirilir. ABD dünyanın en çok petrol satın alan ülkesi ve Suudi Arabistan dünyanın en çok petrol satan ülkesi petrol üreticisi ülkeler arasında ikinci ve üçüncü sırada yer alırlar. Dünyanın bilinen en büyük petrol rezervleri Ortadoğu'dadır. Suudi Arabistan, İran, Irak, Kuveyt, Katar ve Abu Dabi büyük petrol üreticileridir. Bu ülkelerle birlikte Nijerya, Libya, Cezayir, Endonezya, Ekvador, Gabon ve Venezuela, petrol satış fiyatlarını ortaklaşa belirleyebilmek için Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nü OPEC kurmuşlardır. Ülkeleri çevreleyen kıta sahanlıklarında da, örneğin Kuzey Denizi'nin İngiltere ve Norveç'e ait kesimlerinde petrol sondajları yapılmaktadır. Dünyanın görünür petrol rezervi yaklaşık 666 milyar varil kadardır; bunun yarıdan çoğu Ortadoğu'dadır. Bu, yerin altından çıkarılabileceği bilinen petrol miktarıdır. Çoğu petrol yatağı keşfedilmeyi beklemektedir. Teknoloji ilerledikçe, çok derin sular altındaki petrolü çıkarmanın, ABD'deki şeyi çökellerinde ve Kanada'daki bitümlü kumlarda hapsolmuş petrolü elde etmenin ve belki de bugünkü petrol alanlarından daha çok petrol çıkarmanın yolu bulunabilecektir. Günümüzde uygulanan yöntemler, petrolün çoğunun yeraltında bırakılmasını zorunlu kılmaktadır. Enerji Bunalımı ABD, Japonya ve Avrupa ülkeleri gibi sanayileşmiş ülkeler büyük ölçüde petrole bağımlıdır. 1970'lerde petrol üreticisi ülkeler petrol fiyatlarının çok düşük olduğuna karar vererek fiyatları büyük ölçüde artırdılar. Sanayileşmiş ülkeler bunu ödemek zorundaydılar. Ama onlar da sanayi mallarının fiyatlarını artırdılar. Fiyatlar yükselmeye devam ettikçe enerjiden tasarruf etmeye ve daha az petrol kullanmaya çalıştılar. Petrol üreticileri ve tüketicileri petrolün bir gün tükeneceğinin bugün farkındadırlar. Onun için petrol kaynaklarının akıllıca kullanılması, güneş enerjisi ve nükleer enerji gibi başka enerji kaynaklarının geliştirilmesi gerekmektedir. Motorlu taşıtlar için er geç başka yakıtlara gereksinim duyulacaktır. Türkiye'de Petrol ve Doğal Gaz 19. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin sınırlan içinde yer alan Musul ve Bağdat vilayetlerinde ham petrol sızıntısına rastlanan bazı alanlar olduğu biliniyordu. Bu yüzyıl sonlarında bir yabancı şirket Türkiye'de ilk kez petrol arama sondajı yaptı. İskenderun çevresinde yapılan sondajlarda doğal gaza rastlandı. Bir başka yabancı şirketin 1900'de Trakya'daki Mürefte yöresinde yaptığı sondajda petrol bulundu. Ama çıkan petrol miktarı çok az olduğundan bir süre sonra kuyular kapatıldı. Doğu Anadolu Bölgesi'ni uzun yıllar işgalleri altında tutan Ruslar, I. Dünya Savaşı sırasında Erzurum ve Erzincan yörelerinde yapılan bazı sondajlarda petrole rastladılar. I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti Irak'taki geniş ham petrol alanlarını yitirdi. Türkiye bu zengin petrol alanlarında hakkı olduğunu ileri sürdü. 1926'da imzalanan bir antlaşmayla Türkiye, Irak'ın elde edeceği petrol gelirinin yüzde 10'unun 25 yıl süreyle kendisine verilmesi karşılığında bu topraklardan vazgeçti. Türkiye'deki cevher yataklarının araştırılması ve saptanması amacıyla kurulan Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü MTA, 1940'ta Siirt ilinin Raman Dağı yöresinde ve 1945'te Garzan yöresinde verimli ham petrol yatakları buldu. Daha sonra MTA'nın görevini devralan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı TPAO Siirt ilinde birçok kuyu açarak üretim yaptı. Arama ve üretim izni alan bazı yabancı petrol şirketleri de Adana, Adıyaman, Diyarbakır ve Siirt'te verimli yataklar buldular. Türkiye'nin ham petrol üretimi 1950'de ton, 1960'ta da tondu. Bu yıllardan önce Türkiye, benzin ve gaz gibi petrol ürünleri gereksinmesini yurtdışından satın alarak karşılıyordu. 1955'te Siirt ilinde Batman bugün Batman ilinde, 1961'de Kocaeli ilinde İPRAŞ, 1962'de İçel ilinde ATAŞ, 1972' de İzmir ilinde Aliağa ve 1987'de de Ankara ilinde Orta Anadolu bugün Kırıkkale ilinde rafinerilerinin yapılması, Türkiye'yi önemli miktarda ham petrol satın alan ve gereksinmesi olan petrol ürünlerini kendi rafinerilerinde işleyerek elde eden bir ülke durumuna getirdi. Rafinerilerinin yıllık ham petrol işleme kapasitesi 30 milyon tondan çok olan Türkiye, 2,5 milyon ton kadar ham petrol üretmekte ve 20 milyon tondan çok ham petrol satın almaktadır. 1986'da açıklanan bilgilere göre Türkiye'de saptanan üretilebilir durumdaki ham petrol rezervlerinin kalan miktarı yaklaşık 21 milyon tondur. Bu üretilebilir rezervin yüzde 59'u yabancı petrol şirketlerinin elindedir. Yabancı petrol şirketlerinden başlıcaları Mobil ve Shell'dir. Irak, Kerkük'te ürettiği ham petrolün bir bölümünü boruhattıyla Adana ilindeki Yumurtalık limanına pompalar. Bu ham petrolün bir bölümü Türkiye'deki rafinerilerde işlenir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde üretilen ham petrolün bir bölümünü İskenderun Körfezi'ne, Batman Rafinerisi'nde işlenemeyen petrolü öteki rafinerilere taşımak ve Irak' tan gelen petrolü değerlendirmek amacıyla bazı başka boruhatları da yapılmıştır. Bunlar Batman-Dörtyol, Şelmo-Batman ve Yumurtalık-Kırıkkale boruhatlarıdır. 1987'de Türkiye'deki rafinerilerde işlenerek elde edilen başlıca petrol ürünlerinin yaklaşık miktarları şöyleydi 2,5 milyon ton benzin, 760 bin ton jet yakıtı, 6,5 milyon ton mazot, 8 milyon ton fueloil ve 390 bin ton gazyağı. Türkiye'de petrol ürünlerinin kullanıldığı bazı termik santraller de vardır. Bunlar Aliağa, Ambarlı, Bornova, Hopa ve Seydişehir santrallaridir. Türkiye'nin başlıca doğal gaz kaynakları Marmara Bölgesi'nin Trakya kesimi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndedir. Çevre kirlenmesine yol açmayan temiz bir yakıt olan doğal gaz yataklarının araştırılması çalışmalarına Türkiye'de 1960'larda başlandı. 1974'te TPAO'nun yaptığı sondajlar sırasında Hamitabat'ta verimli doğal gaz yataklarına rastlandı. Dünya doğal gaz rezervlerinin çok küçük bir bölümü ülkemizdedir. Bu rezervlerin en büyük bölümü Hamitabat'tadır. Burada yapılan üretim sonucunda elde edilen doğal gaz, bir termik santral ile bazı fabrikalarda yakıt olarak kullanılmaktadır. Hamitabat'tan geçen Bağımsız Devletler Topluluğu BDT, Türkiye Doğal Gaz Boruhattı, Bulgaristan sınırından Ankara'ya kadar uzanır. Doğal gazın boruhattıyla ulaştığı yörelerdeki konutlar ile sanayi kuruluşlarında çevreyi sürekli kirleten öteki yakıtların yerini alması tasarlanmıştır. Ankara kentindeki konutlara ulaştırılan doğal gazın İstanbul'da da kullanıma sunulması için çalışmalar sürdürülmektedir. Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
petrolden elde edilen beyaz yanıcı madde