1 "I have been completed the work." 2) "I have completed the work." Ola's asnwer: The first one is incorrect. The structure is of a passive sentence, yet your sentence is active. The second sentence is correct. It means that you finished the work before the present (present perfect).
heshe/it will have had. we will have had. you will have had. they will have had. Past continous. I was having. you were having. he/she/it was having. we were having.
is it safe to close an InputStream before all of it's content has been read . You need to read all of the data in the input stream before you close it so that the underlying TCP connection gets cached. I have read that it should not be required in latest Java, but it was always mandated to read the whole response for connection re-use.
bu lki kalıp arasındaki farkı biri yazabilirmi kullanımdaki anlamlarındaki farklılıkları. Have been v3 = Present Perfect Passive anlatımı tanımlar. Mesela; The police haven't been informed about the theft yet. have/has+v3 ise, doğrudan Present Perfect'i tanımlar. They haven't informed the police about the theft yet.
My computer has been acting up ever since I figured out I had the exploit virus. I followed the directions word for word from another post that may or may not have been on this site. Anyway
1AbciC6. FORM OF PRESENT PERFECT CONTINUOUS YAPISI Present Perfect Continuous Tense’in mantığı Present Perfect Tense ile aynıdır. Her ikisi de yakın geçmişte yapılmış olan ve etkilerini şimdiki zamanda da devam ettiren eylemler için kullanılır. Örneğin I have been cleaning my room. Odamı temizlemekteydim Present Perfect Continuous Tense, eylemin belirli bir zamandır devam ettiğini vurgulamak içindir. Present Perfect Tense It has rained. Yağmur yağdı Present Perfect Continuous Tense It has been raining Yağmur yağıyordu. Buraya yağmurun belirli bir süre boyunca yağdığı vurgulanmıştır Present perfect continuous ile I, you, we, they ile have; he, she, it ile has yardımcı fiilleri kullanılır. Fiilden önce been gelir. Fiil –ing takısı alır. OLUMLU Subject + have/has + been + V-ing I’ve been living in Holland for ten years. On yıldır Hollanda’da yaşamaktayım My parents have been digging the garden since 6 o’clock. Anne babam 6’dan beri bahçeyi çapalıyor You must be very tired. You’ve been working all day. Çok yorgun olmalısın. Tüm gün çalışmaktasın This man has been waiting at the bus stop for hours. Bu adam saatlerdir durakta beklemekte It’s been raining for days. Günlerdir yağmur yağıyor I have been talking to my friend. Arkadaşımla konuşuyordum She has been reading this book for two hours. İki saattir bu kitabı okumakta My father has been smoking for years. Babam yıllardır sigara içiyor The baby has been crying for hours. Bebek saatlerdir ağlıyor OLUMSUZ Subject + have/has + not + been + V-ing I haven’t been feeling well lately. Son zamanlarda iyi hissetmiyorum Sue hasn’t been working carefully since her husband left her. Kocası onu bıraktıktan beri Sue dikkatli çalışmıyor They haven’t been living here for a long time. Burada uzun zamandır yaşamıyorlar I haven’t been playing football recently. Son zamanlarda futbol oynamıyorum The students haven’t been studying for a long time. Öğrenciler uzun zamandır ders çalışmıyor He hasn’t been sleeping for two days. İki gündür uyumuyordu My parents haven’t been watching TV for days. Ebeveynlerim günlerdir televizyon izlemiyor Arzu hasn’t been listening to music for two days. Arzu iki gündür müzik dinlemiyordu SORU have/has + subject + been + V-ing A Have you been living here for a long time? B Yes, I have. / No, I haven’t. Uzun süredir burada mı yaşıyorsun? A How long have you been studying English? Ne kadar süredir İngilizce çalışıyorsun? B We’ve been studying English for ten years. On yıldır İngilizce çalışıyorum A How long has your father been working in his company? Baban şirketinde ne kadar süredir çalışmakta? B He’s been working in his company since 2009. O 2009’dan beri şirketinde çalışıyor What have you been doing for the past hour? Geçen saat boyunca ne yapmaktaydın? B I’ve been listening to some music. Müzik dinlemekteydim Have they been playing outside for an hour? Onlar bir saattir dışarıda mı oynuyorlar? Have you been reading the same book for a month? Sen bir aydır aynı kitabı mı okuyorsun? USE OF PRESENT PERFECT CONTINUOUS KULLANIM Geçmişte başlayıp şimdiye kadar süren eylemler. Genellikle ne kadar sürmekte olduğunu ifade ederiz He has been waiting here for two hours. He is so angry. İki saattir burada beklemekte. Çok kızgın I have been studying English since 2003. 2003’ten beri İngilizce çalışıyorum They’ve been repairing the bridge for weeks, but they haven’t finished yet. Haftalardır köprüyü tamir etmekteler ama henüz bitirmediler How long have you been reading this book? Ne kadar süredir bu kitabı okuyorsun? How long has he been talking on the phone? Ne kadar zamandır telefonda konuşmakta? Nancy has been studying hard lately. Nancy son zamanlarda sıkı çalışmakta I have been working here since 2005. 2005’ten beri burada çalışmaktayım They have been speaking for an hour. Bir saattir konuşuyorlar My brother has been sleeping for five hours. Kardeşim beş saattir uyuyor Yakın geçmişe veya şimdiye kadar süren eylemler. Şimdiki zamandaki etkisinden bahsederken kullanılır Sue is tired. She has been washing the dishes. Sue yorgun. Bulaşıkları yıkamaktaydı The ground is white. Has it been snowing? Yer beyaz. Kar mı yağmaktaydı? Sorry, I smell bad. I’ve been cooking. Özür dilerim, kötü kokuyorum. Yemek yapmaktaydım I didn’t hear you. I have been listening to music. Seni duymadım. Müzik dinliyordum She is very tired. She has been walking for two hours. Çok yorgun. İki saattir yürüyordu PRESENT PERFECT CONTINUOUS ZAMAN KELİMELERİ for, since; all day, all morning, all afternoon, lately, recently, How long? Since when? For + a time period bir zaman uzunluğu for ile belirtilir We’ve been discussing the topic for the last ten hours. Konuyu son on saattir tartışmaktayız It has been raining for days. Günlerdir yağmur yağmakta She’s been drinking herbal tea for a few weeks. Birkaç haftadır bitki çayı içmekte I have been cooking for an hour. Bir saattir yemek yapıyordum He has been waiting for me for two hours. İki saattir beni bekliyordu since + starting point bir eylemin ne zaman başladığı since ile belirtilir Sue’s been working there since she was 23. Sue 23 yaşından beri orada çalışmakta You’ve been watching TV since the morning. Sabahtan beri TV seyretmektesiniz I’ve been living in this house since 1999. 1999’dan beri bu evde yaşamaktayım They have been studying since 2 o’clock. Saat 2’den beri çalışıyorlar He has been writing stories since 2003. 2003’ten beri hikayeler yazıyor How long Bir eylemin ne kadar süredir yapılmakta olduğu how long ile sorulur How long have you been waiting here? Burada ne kadar süredir beklemektesin? How long have they been watching TV? Ne zamandır televizyon izliyorlar? How long have you been living in Izmir? Ne kadar süredir İzmir’de yaşıyorsun? How long has he been studying English? Ne kadar süredir İngilizce çalışıyor? How long have they been attending this course? Ne kadar süredir bu kursa katılmaktalar? ALIŞTIRMALAR 1-He _____ to play guitar for ten years. 2-I ______ to wait for you for an hour. 3-____ you _____ to cook since morning? 4-They _____ to live here for a long time. 5-Jack _____ to use this programme since 2005. 6-I ______ to wash the dishes. 7-She _____ to read this book for a while. 8-It _____ to snow for two days. 9-Kids _____ to listen to music since this afternoon. 10-My father _____ not to sleep for three days. Answers 1-has been playing / 2-have been waiting / 3-have-been cooking / 4-have been living / 5-has been using / 6-have been washing / 7-has been reading / 8-has been snowing / 9-have been listening / 10-hasn’t been sleeping Present Perfect Continuous Tense yapısı için buraya tıklayın Present Perfect Continuous Tense boşluk doldurma alıştırması için buraya tıklayın Present Perfect Continuous Tense testi için buraya tıklayın
son zamanlarda batili i$adami jargonunda "olmu$ bitmi$, modasi gecmi$" anlaminda kullanilan deyim. william shatner'ın çıkardığı üçüncü albümün adı. artık eski özelliği yoktur artık. the bomb has been planted. daha ötesi yok. eprimiş göğüs ve kalçalar için de kullanılan, zaman anlamlı ingilizce söz öbeği. ingilizce'de geçmişte başlamış ve etkilerinin konuşulan ana kadar devam ettiğini belirtmeye yarayan bir oluş tümcesi. arkasından bir yardımcı fill, isim ya da duruma göre başka bir fiil getirilmesi yapılan dialogun yararına olacaktır.bkz present perfect tensebkz dilbilgisi 2004 yılında yayınlanmış william shatner albümü...pulp - common people yorumuyla gönüllere taht kurandır... ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Have ve has ifadeleri İngilizce’de en çok kullanılan yardımcı fiiller arasındadır. Have fiili sahiplik, zorunluluk ve birine bir şey yaptırma anlamında have fiili yardımcı olarak kullanıldığında birçok fonksiyona sahiptir. Bu makalede özellikle nasıl ve nerelerde kullanıldığını inceleyeceğiz. Bunun yanı sıra have’in diğer bir formu olan has’in ne olduğunu da bu makalede have has konusunu bilmek hayli önemlidir. Bunun nedeni have ve has’in sınavlarda, günlük hayatta ve diğer durumlarda sık sık Have Ne Demektir?Yukarıda belirttiğimiz üzere İngilizce’de have has yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Bu kadar yaygın olmasının nedenlerinden biri auxiliary verb yardımcı fiil olarak have daha çok sahip olmak anlamında kullanılır. Eğer bir cümlede kendimizin veya başka bir kişinin bir şeye sahip olduğunu ifade etmek istiyorsak have bir fiil kategorisine girdiğinden geçmiş, gelecek ve şimdiki zamanlar için kullanılabilir. Farklı zamanlarda kullanılırken have formu değişir. Eğer geçmiş zamanda have kullanarak sahiplik belirtmek istiyorsak had kullanırız. Eğer gelecek zamanda have kullanmak istiyorsak bu sefer will have formunu Has Konu AnlatımıHave ve has kullanımı genel olarak sahiplik bildirmek ve birine bir şey yaptırmak anlamlarında kullanılabilir.1 Sahiplik olarak Have kullanımıSahiplik olarak have kullanımı için fiilden sonra have veya has He/She/It öznelerinde has have two brothers – İki kardeşim varYou have lots of clothes – Çok fazla kıyafetin varWe have expensive cars but they are in garage – Pahalı arabalarımız var fakat garajdalar He has such a lifestyle that everyone is jealous of him – Öyle bir yaşam tarzına sahip ki herkes onu kıskanıyorIt has both advantages and disadvantages – Hem avantajları hem de dezavantajları varDiğer bir have kullanımı ise birine bir şey yaptırmak anlamında kullanılan have has’dir.2 Birine bir şey yaptırmak anlamında Have kullanımıİngilizce’de bu kullanım Causative Ettirgen konusunda anlatılır. Eğer bir kişiye bir şey yaptırmak istiyorsak bunu have kullanımı ile ifade + have + something bir şey + V3 –> Bir şey yaptırılır ama kimin yaptığı belli değildirÖzne + have + somebody birisi, herhangi birisi + do + Infinitive – Mastar fiil + something –> Doğal olarak, zorlama olmadan birine yaptırılan işlerden bahsederken had my hair cut for wedding – Düğün için saçımı kestirdimHe will have his car body checked – Vücudunu kontrol ettirecekWe could make process if you have control our project and give feedback– Eğer projemizi kontrol eder ve geri dönüş sağlarsan ilerleme kaydedebilirizI had the mechanic fix the car – Tamirciye arabayı tamir ettirdimThe patron had all the labour workers properly – Patron tüm işlerin saat gibi tıkırdaması için çalışanları uğraştırdıHave ve Has Farkı Nedir?Have ve has farkı sadece şekil olarak mevcuttur. Anlamsal olarak herhangi bir fark bulunmamaktadır. Aşağıda have ve has’in hangi öznelere göre kullanıldığına –> HAVEHe / She / It –> HASHave Has ile İlgili Cümleler We have nearly zero money – Neredeyse hiç paramız yokHe has many book – Onun bir sürü kitabı varI have seven awards – Yedi tane ödülüm varShe has a very beautiful watch – Çok güzel bir saati varİngilizce’de Have ve Has Olumsuz Nasıl Kullanılır?İngilizce’de bir yardımcı fiilin olumsuz halini oluşturmak için not ekini kullanırız. Bu kural çoğunlukla geçerlidir. Have ve has kullanımında ise aynı kural geçerlidir. Have ve has ifadelerine not eki + not –> haven’tHas + not –> hasn’tHave Has CümleleriI haven’t money – Hiç param yokWe haven’t seen each other for a long time – Uzun zamandır birbirimizi görmemiştikShe hasn’t a job for years – Yıllardır bir işe sahip değilIt hasn’t been true – O doğru değildirThey haven’t drawn conclusion yet – Hala bir sonuca varamadılarSoru ve Cevap Cümlelerinde Have Kullanımıİngilizce yardımcı fiilleri aynı zamanda soru sormak için de kullanılır. Bunun için kural yardımcı fiili başa getirmektir. Has ve have kullanımında ise durum aynıdır. Have ve has başa Has Soru Cümleleri ÖrnekleriHave you any debt to a bank? – Bankaya hiç borcun var mı?Has he got some money? – Onun biraz parası var mı?Have we got enough flour to make a cake? – Kek yapmak için yeterli unumuz var mı?Has your brother Phd. degree? – Kardeşinin doktora derecesi var mı?Have you driver license? – Ehliyetin var mı? Ehliyete sahip misin?NOT Have has soru cümlelerinde got kullanımı da mümkündür. Have got veya has got kullanımı herhangi bir anlam değişikliği meydana Kısaltması Nasıl Kullanılır?İngilizce’de have kısaltması yapılabilir. Bu kısaltma çoğunlukla Amerika’da görülür. İngilizce have kısaltma aşağıdaki have –> I’veYou have –> You’veThey have –> They’veWe have –> We’veNOT Has fiilinin kısaltması yoktur. He, She ve It’de kısaltılan is yardımcı lots of job to do – Yapacak çok işimiz varThey’ve bought enough food – Yeteri kadar yemek aldılarI’ve heard that song before – Bu şarkıyı daha önce duymuştumYou’ve made such a big mistake! – Çok büyük bir hata yaptınWe’ve watched this film recently – Bu filmi son zamanlarda izlemiştikHave ve Has 3. Hali Nasıl Kullanılır?İngilizce have has konu anlatımında son başlığımız have ve has’in üçüncü fiil halleri. Have ve has’in üçüncü hali had’tir. Tek bir formu vardır. Geçmiş zaman cümlelerinde kullanılır. Geçmişte sahiplik ifade etmek ve soru sormak için kullanılabilir. Aynı zamanda Present Perfect Tense kullanımı ile had never seen this film before – Bu filmi daha önce görmemiştimYou had such a brain that you’ve never understood me? – Öyle bir beynin var ki beni hiç anlamıyorsun!If we had enough money, I would want to go to the France – Eğer param olsaydı Fransa’ya gitmek isterdimWe had a boring day – Sıkıcı bir gün geçirdikHe had seven children but they all left their father alone – O yedi çocuğa sahipti fakat hepsi adamı yalnız bıraktı
BEEN AND GONE IN THE PRESENT PERFECT SIMPLE Present Perfect Simple ile Been ve Gone kullanımı Present perfect simple ile been fiili “gidip gelmek, bulunmak” anlamında, “gone” ise “halen orada” anlamındadır. I’ve been to İstanbul quite a few times. Bir çok kez İstanbul’da bulundum Have you ever been abroad? Hiç yurtdışında bulundun mu? Sorry I am late. I’ve been to the bank. Özür dilerim geç kaldım. Bankaya uğradım Sally isn’t here. She’s gone to the shopping centre. Sally burada değil. Alışveriş merkezine gitti I can’t find the cat. Where has it gone? Kediyi bulamıyorum. Nereye gitti Where are they?’ They have gone to İstanbul.’ Onlar nerede? İstanbul’a gittiler
İngilizce öğrenmenin teori kısmını oluşturan en önemli temel bileşenlerden biri kelime, diğeri ise gramer bilgisidir. Temel gramer kuralları ile kendinizi elbette ifade edebilirsiniz. Ancak nasıl “Ben var gitmek İstanbul sonra 2 hafta.” diyen biri ile “2 hafta sonra İstanbul’a gideceğim.” diyen birinin Türkçesini karşılaştıramıyorsanız; belli başlı iki tensi kullanan biri ile bütün tenseleri doğru kullanan birinin İngilizcesini de karşılaştıramazsınız. Akıcı bir yabancı dil seviyesine sahip olmak istiyorsanız diğer tüm zamanlar gibi Present Perfect Continuous Tense’e de hakim olmanız gerekir. Present Perfect Continuous Nedir? Şu anda yapmakta olduğumuz bir eylemi ifade ederken şimdiki zamanı Present Continuous kullanıyorduk. I’m reading a book now. Şimdi bir kitap okuyorum. Geçmişte başlayan ve hala devam eden bir eylem için ise Present Perfect Continuous Tense kullanılır. Eylem geçmişte başlamış, şu an devam ediyor, hatta belki gelecekte de devam edecektir. I have been reading a book for two hours. İki saattir kitap okuyorum. Kitap okumaya iki saat önce başlamış, şimdi de hala kitap okuyor. Belki daha okumaya devam edecek. Olumlu Affirmative Cümle Yapısı “Şu an” ile “şu andan önceki bir zaman” arasındaki olumlu ifadeleri anlatmak için cümleleri aşağıdaki kalıba uygun olarak kurmanız gerekir. I You We They have been working He She It has been working Örnek Anne has been playing football for two hours. Anne iki saattir futbol oynuyor. I have been studying for two hours. İki saattir çalışıyorum. Olumsuz Negative Cümle Yapısı Cümleye olumsuz anlam katmak için aşağıdaki basit kuralı hemen öğrenebilirsiniz. I You We They haven’t been working He She It Hasn’t been working Örnek Thomas hasn’t been sleeping since 7 o’clock. Thomas saat 7’den beri uyumuyor. I haven’t been studying maths for weeks. Haftalardır matematik çalışmıyorum. Soru Question Cümleleri Önceden yapılmaya başlanmış bir olayın şimdi de devam edip etmediğini sormak için soru cümlesini Present Perfect Continuous zamanda kurmanız gerekir. Have I you we they been working Has he she it been working Örnek Has she been doing her homework since the morning? Sabahtan beri ödevini yapıyor mu? Have you been painting this painting for three years? 3 yıldır bu tabloyu mu boyuyorsunuz? Bazen soruyu WH Questions ile sormanız gerekebilir. Böyle bir durumda yukarıdaki kalıbın başın WH Question’ı koyup cümleyi aynı şekilde kurmanız yeterlidir. Where When What Who Which Whose How Have I you we they been working Has he she it been working Örnek Which TV series have you been watching lately? Son zamanlarda hangi TV dizilerini izliyorsun? What have you been doing all year? Bütün bir yıldır ne yapıyorsun? Present Perfect Continuous Tense Hangi Durumlarda Kullanılır? Aşağıdaki örnek cümleleri inceleyerek bu tensi hangi durumlarda kullanabileceğinizi kolayca kavrayabilirsiniz. Geçmişte başlayan ve şu an hâlâ devam eden eylemler için kullanılır. Önemli olan eylemin önceden başlamış olup, şimdi de gerçekleşmeye devan ettiğidir. Örnek Hello? Merhaba? May I speak to Michael? Michael ile konuşabilir miyim? Oh, I’m sorry. He’s been working in the lab since 1100 am. Üzgünüm. Saat 11’den beri laboratuvarda çalışıyor. Burada önemli olan Michael’in uzun süredir çalışıyor olması ve şu anda da çalışmaya devam ediyor olmasıdır. Bu sebeple telefona yanıt veremeyecektir. Örnek Susan has a really strong body. Susan’ın gerçekten güçlü bir vücudu var. She’s been doing sports for six months. Altı aydan beri spor yapıyor. Bu örnekte bizi ilgilendiren kısım Susan’ın sağlıklı bir vücuda sahip olmasının sebebi yani 6 aydan beri spor yapması ve buna devam ediyor olmasıdır. Yakın zamanda biten ve bizi sonucunun ilgilendirdiği olayları ifade etmek için kullanılır. Olayın gerçekleşme durumundan ziyade, olayın süre gelmesinin sonuçları bizim için önemlidir. Örnek You look very tired. Oh no! Are you sick? Çok yorgun görünüyorsun. Oh hayır! Hasta mısın? No, I’m not sick but I think I will be. Because I’m exhausted. I’ve been cleaning since yesterday. Hayır, hasta değilim ama sanırım olacağım. Çünkü yorgunluktan ölüyorum. Dünden beri temizlik yapıyorum. Dünden beri temizlik yapılıyor, eylem henüz bitmiş ancak etkisini yorgunluk şeklinde gösteriyor. Burada bizim için süreç değil geçmişten beri süre gelen olayın sonucu önemli. Örnek I congratulate you, your project work is very successful. Sizi tebrik ediyorum, proje çalışmanız çok başarılı. I’m so glad you like it. We have been working with the Quality Assurance Department for 2 months. Beğendiğinize çok sevindim. Kalite Güvence Departmanı ile 2 aydır çalışıyoruz. Çalışma 2 aydır devam ediyormuş ve henüz bitmiş. Burada önemli olan eylemin geçmişten başlayıp günümüze gelmesi değil, henüz biten projenin sonucudur. Present Perfect Continuous Tense İçerisinde Sık Kullanılan Zaman İfadeleri Bazı zaman ifadeleri Present Perfect Continuous konu anlatımı içerisinde olmazsa olma diyeceğimiz kadar önemlidir. Bunlar arasında en sık kullanılanlar aşağıdaki gibidir. SINCE … -den beri I have been living here since 1982. 1982’den beri burada yaşıyorum. I have been coming here since May. Mayıs ayından beri buraya geliyorum. I have been going to concerts by myself since 1995. 1995’ten beri konserlere kendi başıma gidiyorum. I have been studying this book since the beginning of the term. Bu kitabı dönemin başından beri okuyorum/ inceliyorum. FOR … için, weeks… haftalarca, years… yıllarca, for the last… son olarak John has been teaching us for 5 weeks. John bize 5 haftadır ders veriyor. I have been working here for 3 years. 3 yıldır burada çalışıyorum. Susan has been studying English for 4 years. Susan 4 yıldır İngilizce öğreniyor. I have been doing exercise for the last 30 minutes. Son 30 dakikadır egzersiz yapıyorum. AL MORNING … tüm sabah boyunca, all week… tüm hafta boyunca, all year… tüm yıl boyunca/ yıl boyunca I have been cooking all morning. Sabahtan beri yemek yapıyorum. I have been leaving open the windows in my bedroom every night all week. Bütün hafta boyunca her gece yatak odamda pencereleri açık bırakıyorum. I’ve been telling you all year that you have to study. Bütün sene boyunca sana ders çalışman gerektiğini anlattım. RECENTLY son zamanlarda, lately son zamanlarda I’ve been feeling very tired recently. Son zamanlarda kendimi çok yorgun hissediyorum. I have been recently watching Game of Thrones. Son zamanlarda Game of Thrones’u izliyorum. HOW LONG… ne kadar süredir… How long have they been painting the wall? Ne zamandır duvarı boyuyorlar? How long has he been listening to the radio? Ne zamandır radyo dinliyor? How long has he been playing basketball? Ne zamandır basketbol oynuyor? DİKKAT! Never, ever, sometimes, once, twice, three times, always, rarely, yet, just gibi zarfları Present Perfect Continuous Tense’de kullanamazsınız. Biraz çalışma ve tekrar ile İngilizce kelime dağarcığınızı geliştirmek ve gramer kurallarını öğrenmek çok kolay. “İngilizce biliyorum!” demek ve akıcı ve anlaşılır bir aksan ile konuşabilmek ise tek başına üstesinden gelebileceğiniz bir olay değil. Ancak yanınızda Cambly gibi alanında uzman bir yardımcınız varsa başka… Cambly, ana dili İngilizce olan eğitmenlerle online İngilizce konuşma pratiği yapabileceğiniz yeni nesil bir uygulama. Cambly ile dilediğiniz yerde dilediğiniz saatte ve dilediğiniz eğitmen ile hatta dilediğiniz aksanda konuşma pratiği yapabilir, yabancı dil sınavlarına hazırlanabilir, iş ya da seyahat İngilizcesi öğrenebilirsiniz. Tek yapmanız gerek Cambly uygulamasını indirmek ve “blog100” kodunu kullanarak 10 dakikalık ücretsiz deneme dersine katılarak bu mükemmel yardımcı ile tanışmak.
has been have been kullanımı